Ayşe Teyze’nin dolarla ne işi olur çıkışı ile gündeme gelen İş Bankası Genel Adnan Bali iyimser konuştu. Sabah yazarına, Türkiye’nin çapkadan tavşan çıkartacağını söyledi.
İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali ise, sürpriz bir iyileşme beklentisinin altını çizerek, “İkinci yarıda kademeli toparlanmayla işler normal rayına girer. Türkiye her zaman şapkasından tavşan çıkarmayı başaran bir ülke” yorumunu yaptı.
2018’deki kur krizinin çıkış nedeninin sadece ekonomik olmadığını, ABD ile yaşanan krizin etkili olduğunu ve Türkiye’nin serbest piyasa uygulamalarından sapmak zorunda kalabileceği bir gündemin belirdiğini ifade eden Bali, “daralan bir ekonomi, hızla yükselen kurlar, yüksek faiz herkesin projeksiyonunu ciddi oranda bozdu” dedi.
Sabah Gazetesi‘nden Dilek Güngör‘ün yazısına göre, Bali, bir ekonomin seyrini belirleyen üç aktör bulunduğunu belirtiyor ve ekliyor:
“Şöyle anlatayım: Bir ekonominin seyrini etkileyebilecek üç aktör vardır. Birincisi kamu sektörü, ikincisi reel sektör artı hane halkı, üçüncüsü de finans sektörü. Kamu ile bankacılık sektörü, dışında oluşabilecek sorunları absorbe edebilme, rehabilite edebilmeye dönük kapasiteleri var ise problemler çözülür. Yok eğer kendisi sorun içerindeyse, yeterli kapasitelere sahip değil ise problemleri çözme yeteneği zor olur. Bu yönüyle bakıldığında, şu anda Türkiye ekonomisinin hem kamunun hem de bankacılık sisteminin imkânları, kapasitesi, opsiyonları var.”
İyimser bir tablo çizen Bali, bankaların sorunlu kredi oranlarının geçmişte de görüldüğünü ve yüzde altıya kadar çıktığını kaydediyor. “Bankacılıkta, 2019’un en önemli inisiyatifi kredi yönetimi ve aktif kalitelerinin iyileştirmeleri yönündeki performanslar olacak” diyen Bali, bankaların durumu ile ilgili şu tespitleri paylaşıyor:
“Bugün bankacılık sisteminin özkaynağı, bu kadar kur artışına rağmen 70-80 milyar dolar civarında… 2001’de 10 milyar dolar özkaynak vardı. Bugün bankacılık sisteminin açık pozisyonu yok. 2001’de özkaynağın üç buçuk katı kadar bilanço dışı bilanço içi açık pozisyon vardı. Bu kadarlık bir devalüasyon, bütün sistemin özkaynağını tüketebiliyordu. Nitekim öyle olmuştu. Bugün sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 16’nın üzerinde. Dönüp 2001’e bakın, sermaye yeterlilik rasyosu kavram olarak bile yok. Bugün bankacılık sistemi hakiki işini yapıyor. Toplam krediler bilançonun aktifinin yüzde 60’ından fazlasını oluşturuyor. Dolayısıyla, ben bugünkü tecrübemiz ve imkânlarımızla bunları çözebileceğimizi düşünüyorum.”
Ekonomide çarkların ne zaman döneceği ile ilgili soruya, Bali, “Hanehalkı böyle dönemlerde taleplerini ancak ertelenemez olanlara indirgiyor. Kısa vadeli tüketime, gıdaya dönük harcamalar yapıyor ama onun ötesindekileri bir miktar öteleniyor. Bu daima ve aşağıya doğru gidecek bir süreç değil. Eninde sonunda ekonominin her sektörde farklı stok tükenme periyotları var. Bir noktada o ihtiyaçların bile karşılanması için çarkların altta dönmesi lazım. Böyle bir toparlanma için mayısın ikinci yarısından itibaren gelecek göstergelere bakmamız gerek” yorumunu yapıyor.
“Türkiye enteresan bir ülke. Türkiye, şapkasından tavşan çıkartmayı bir şekilde hep başarabilen bir ülke… Temennimiz de öyle tabii. Ekonomik devinimin yılın ikinci yarısında kademeli toparlanmayla normal rayına girmesini bekliyorum” yorumunu yapan Bali, Türkiye’nin hızlı büyümesi gerektiğini ifade ediyor.
YAZININ ORJİNALİ:
Faiz indiriminin kokusunu alan yabancı tahvile saldırdı
Yurt dışı yerleşikler 15 Kasım haftasında güçlü tahvil alımı yaptı. 1,6 milyar dolarlık tahvil alan yabancının tahvil alımı dokuz haftanın...