Bir çok kişi bankada çalışma gerekçesi kurumsal bir iş yeri olduğu için. Hanife Serter soruyor: Peki sizin çalıştığınız banka gerçekten kurumsal mı?
Bankalar kurumsal işveren midir ?
Geçtiğimiz günlerde katıldığım bir organizasyonda tesadüfen tanıştığım genç bir bankacı arkadaş ile sohbet ederken, çok iyi bir okuldan mezun olduğunu, bir yıl kadar iyi bir iş aradığını, sonunda mecburen dönüp dolaşıp bir bankada işe başladığını söyledi. Yakın arkadaşlarından birinin ise mezun olur olmaz özel bir şirkette çalışmaya başladığını ve çok önemli tecrübeler kazandığını gözlemlediğini iletti. ‘’Sen neden özel şirketleri tercih etmedin ?’’ diye sorduğumda ; ‘’kurumsal bir firmada çalışmak istediğim için..’’ diye cevap verdi. ‘’Peki şu an çalıştığın banka, ortam kurumsal mı ?’’diye sorduğumda ise cevabı gülümseyerek ‘’ Hayır, maalesef, çok kötü..’’ demek oldu.
Bu ülkede bankaların, en güçlü, en sağlam, en dayanıklı, en zengin yapıya sahip, en iyi eğitimli beyinleri istihdam eden kurumların ‘’kurumsallığı’’ tartışılır durumdaysa bu konuda durup düşünmek lazım. ‘’Kurumsallık’ ne demektir? Neden kurumsal işyerleri tercih edilir ? Kurumsal olmaktan vazgeçmek bir tercih midir yoksa bir zorunluluk mu ? Peki buna kim karar verir ?
Kurumsallık;
Bir kurumun, bir kuruluşun veya bir işletmenin KİŞİLERE bağımlı olmadan faaliyetlerini sürdürebilmesi ve geliştirebilmesini sağlayan bir yapıya kavuşturulabilmesi işlemine denir.
KURUMSALLAŞMANIN AMACI
Kurumsallaşmanın temel amacı; kurum, kuruluş ve işletmelerin, patron, lider yönetici ve önemli personele bağımlı olmadan faaliyetlerini sağlıklı bir şekilde yürütebilmeleri ve geliştirebilmeleridir.
Günümüzde bankaların ‘’kişilere bağlı’’, iki dudak arasında süregelen kararları, uygulamaları ortadadır.
Kurumsal bir firmada;
1- İş ve görev tanımları açık ve nettir.
2- İşletme içi kurallar ve yönergeler bellidir.
3- İşletmedeki (Personel,mali işler, üretim, pazarlama v.b. gibi) birimlerin iş akışları vardır.
4- Kurumun kendisine has temel ilkeleri vardır,
5- Yetki ve sorumluluklar özenle tesbit edilir ve verilir.
6- Yetki ve sorumluluklar, o yetkiyi veya sorumluluğu taşıyabilecek kişilere verilir.
7- Nihai kararlar istişare ile alınır.
Bugün bu platformada konuşulan, yazılan, çizilen sorunların temelinde; bu ilkelerin artık sadece sözde kalması, özde ise tamamen kurumsallıktan uzak, küçük bir aile şirketi sığlığında günübirlik, günü kurtarma amaçlı küçük hesaplarla büyük hatalar yapılması vardır ki; yapılan büyük hatalar da bu kurumlara (!) pahalıya patlamaktadır. Zararın neresinden dönseler kardır ama bunun için bile belli bir seviyede kurumsallık gerekir. Sanırım bu ülkede bu sektörde bu dönemde bunun için artık biraz geçtir. Kurumsal olmayan bankaların kurumsal davranmayan çalışanlar doğurması da bu durumda doğal bir sonuçtur.
Geçmiş dönemde görev yaptığım, ilk girdiğim yıllarda büyük bir şevkle çalıştığım, sevdiğim, bağlandığım bir kurumun, kurumsallık anlamında yıllar içinde yaşadığı değişim, ben ve benim gibi, gelip geçen ‘’kişilere’’ bağlı değil, sisteme ve kurallara bağlı çalışmak isteyenler için ne yazık ki büyük bir hayal kırıklığı olmuştur. Sonrasında bu konularda yazıp çizdiklerim ve duruşum da kurum içini hayal kırıklığı ve kızgınlık yaratmış olabilir. Ama yazının içinde de belirttiğim gibi, kurumsal kimliğe uygun davranan çalışanlar yaratmak için, kurumsal olmak ilk şarttır. Kurumlar ‘’Sözde’’ değil, özde kurumsal olmaya başladığında, çalışanlarından da hem çalışırken hem de sonrasında aynı şekilde saygı ve sevgi görmeye devam edebilir.
Geçmiş olsun.
Akbank 2 Yıl Vadeli Sendikasyon kredisineRekor Talep
Akbank yenilediği sendikasyon kredisiyle Türk ekonomisine 750 milyon ABD Doları destek sağladı. 367 ve 734 gün vadeli kredinin, 367 gün...