Ölenin ve giden müdürün arkasından konuşulur mu?

Son dönemde şube müdürlerini hedef alan işten çıkartmalara öyle bir tepki geldi ki, tüm yöneticilerin kendilerini sorgulaması gerektiğini ortaya koydu. Kovulan bir şube müdürünün arkasından yazılan o mektup:
 
Sayın paramedya ekibi,
Çıkartılan şube müdürleri ile ilgili haberiniz çok etkili oldu.
Neden çünkü 138 şube müdürüydü.
138 sayısı bankacılık sektöründe çok önemli bir rakam mı?
Kesinlikle hayır!
Bankalar adına “performans” dedikleri ahlaksız sistem nedeniyle bu kadar insanı neredeyse her gün çıkartıyorlar. Bakın Türkiye Bankalar Birliği rakamlarına son 3 ayda çıkartılan bankacı sayısı binin üzerinde. Yani bu sayı müdür olunca önemli mi oluyor?
İşten çıkartılan ve açlığa terk edilen bireysel yönetmen Ayşe’nin, KOBİ’ci  Murat’ın gişedeki Hülya’nın Avcılar’dan Konya’ya tayini çıkartılarak zorla istifası istenen operasyon yönetmeninin önemi yok mu?
Benim şube müdürüm daha bir gün önce terör estiren, personelinin hastalığında bile canavarlaşan bir kişiyken işten çıkartıldığı an melek kesildi.
Hani derler ya ölenin lokması tatlı olur. Her halde onun gibi bir şey.
Bir anda ak kaşıktan çıkmış bir meleğe dönüştü.
Mazlumluk maskesini taktı.
Hayır müdürüm hayır!
Bu ahlaksız düzene sende destek verdin. Koltuğunu korumak için bölgeden gelen ve gelmeyen her şeyi abartarak bize yansıttın. Odanda Trend yol indirimini takip ederken, bizim hasta çocuğumuzu doktora götürmemizi bile çok gördün.
Kendi egonu tatmin etmek için sabahın 8’de şubeye çığırıp müşteriler beklemesine rağmen saatleri aşan  aptal toplantıları yaptın.
Akşam 18.’de çıkmamız gerekirken yine toplantı yapıp saçma sapan o konuşmalarla kendini tatmin ettin.
Hatırlar mısın o herkesin içinde bizlere bağırıp çağırdığını?
Sürekli olarak performansla, bölge ile tehditlerini?
Wahatsapp’deki çevrim içi olmamızı bile özel sohbet diye ekran görüntüsünü alıp bizi bölge ile tehdit ettiğini…
Ya masandaki çekmecede onlarca CV olduğunu söyleyip bizi işsiz kalmakla tehdit ettiğini….
Olmayan hedefler için, sırf bölge müdürüne yalakalık için sattırmaya çalıştığın sigortaları?
Sevgili müdürüm her bankacı gibi sende o duyguyu tattın.
Şu an sende “kovulma” kelimesinden utananlar arasına katıldın.
Sende çocuğuna eminin işten kovulduğunu pardon ayrıldığını birkaç gün söyleyemeyeceksin. Yakın çevrene de söylemeye utanacaksın.
Şimdi kendini bir melek gibi görüp, mağduriyet oynuyorsun.
Hayır Müdürüm! Hayır!
Yine derler ya komada iken, yapılan tövbenin geçerliliği yoktur diye.
İşte senin o masumiyet maskenin geçerliliği yok!
Keşke saçma sapan gelen taleplere karşı dik dursaydın, bizlerin arkasında olup gerçek bankacılık yapmaya çalışsaydın.
Keşke engelli çocuğuna protez için 8 bin lira kredi çeken o zavallı adama “iki sigorta çakmadınız” diye bağırıp çağırmayıp insan olsaydınız.
Umarım tüm bunları düşünür ve vicdanınızla hesaplaşırsınız.
İmza: 430
 

Exit mobile version