Bu sektör büyüdü ama ne pahasına ? Sirk gösterilerinin renkli ışıkları altında, şık kostümlerle türlü marifetler sergileyen sirk çalışanlarının perde arkasında yaşadığı dramları yaşayarak, yaşatarak. Oradan oraya sürüklenip, türlü rezillikler çekip , sahnede sürekli gülümsemeye ve ipten düşüp ölmemeye çalışarak. Ve bir gün ” artık yaşlandın” deyip kapının önüne konularak.
Çocuğu olanlar bilir, suyun içine atıldığında 10 katına, 20 katına kadar şişen, büyüyen küçük hayvan oyuncakları satılır.
Sudan çıktıktan bir süre sonra, kurumaya başladıkça yine eski haline döner, büzüşür ama büzüştükçe de çirkinleşir bu oyuncaklar.
İlk alındığı halinden eser kalmaz.
Bankacılık sektörünün bugünkü hallerini bu oyuncaklara benzetiyorum. 2000’li yıllarda başlayan genişleme , büyüme, değişim, yayılma hareketleri hızla geri dönmeye başladı .
Önce, açılan en yeni şubeler tekrar kapatıldı, bu şubeler için alınan fazladan elemanlar işten çıkarıldı, müdürlerin önüne istifa mektupları, anlaşma sözleşmeleri konmaya başladı, krediler durdu, çekler yazılıyor , mevduatlar kapanıyor, ölçüsüzce şişirilmiş bir balon sanki hızla sönüyor, küçülüyor, içindeki ruhu ve gösterişi de bu arada hızla kaybediyor.
Segmentasyona gidiyoruz diyenlerde keskin bir U dönüşü var.
Karlılık uğruna ya rab ne departmanlar kapanıyor, ne GMY’lere “başka kapıya” deniliyor.
İşini bilen GMY’ler şanslı, şimdilik işsiz kalmıyor.
Ama işten çıkarılan binlerce bankacı Paramedya‘da yaptığımız anketlerde ” işsiz” olduğunu haykırıyor. İK politikalarına güvenmediğini, üst yönetimlere zerre inanmadığını, yüzde 80’den fazlası çalışma hayatı boyunca da bezdiriye maruz kaldığını ifade ediyor.
Bu sektör büyüdü ama ne pahasına ? Sirk gösterilerinin renkli ışıkları altında, şık kostümlerle türlü marifetler sergileyen sirk çalışanlarının perde arkasında yaşadığı dramları yaşayarak, yaşatarak. Oradan oraya sürüklenip, türlü rezillikler çekip , sahnede sürekli gülümsemeye ve ipten düşüp ölmemeye çalışarak. Ve bir gün “ artık yaşlandın” deyip kapının önüne konularak.
Şov devam ederken elinde kırbaç tüm marifetin kendinde olduğunu belirten bir kibirle izleyiciyi selamlayan Aslan terbiyecilerine geldi artık sıra . Yani Bölge’lerin artık ne iş yaptığı pek de belli olmayan Çeşit çeşit müdürlerine, genel müdürlükte liste, rapor paylaşmaktan, toplantıdan toplantıya koşmaktan başka iş yapmayan segment müdürlerine …
Piyasalar iyiyken ” hedef baskısı ile şu kadar rakam yaptık” böbürlenmelerinde sona gelindi. Deniz bitti. Şimdi büzüşme zamanı. Yüklerinden kurtulmaktan başka çaresi kalmayan bankacılık sektörü , fazladan açılmış gereksiz bölgeleri kapatarak, buralarda yüksek maaşlarla çalıştırdığı ” niteliksiz” elemanları kapının önüne koyarak, bu kadrolardan artık sonsuza dek kurtularak kurtarmaya çalışacak kendini. Başka yolu yok. Çünkü artık şov bitti, Aslan ölürse, terbiyecisine de ihtiyaç kalmaz sirklerde . Ve Aslan terbiye etmekten başka bir marifeti olmayanlar ya eninde sonunda özgürlüğüne düşkün başka bir Aslana yem olmak üzere bu işe devam eder ya da köşelerine çekilip o eski günleri özlerler.
İnsanlar da eskisi kadar meraklı değil zaten sirklere. Orada, arka planda yaşanan dramı sezdikçe, sirklerden artık uzak duruyor, bu şovlara para yatırmıyorlar.
Kısacası büzüşen bankacılıkta şov bitti. Dağılabiliriz
Bankacılık Bitti mi?
