En kötü sendika, örgütsüz olmaktan iyidir. Peki örgütlü olup da her ay buzdolabi taksidi öder gibi aidat ödediğiniz sendika ne kadar arkanızda duruyor? Bir mobbing kurbanı bankacının sendika ile yüzleşmesi:
Merhaba,
MFÖ grubunun en güzel şarkılarında biridir. ” Sarı Laler ” melodisi ve sözleri çok anlamlıdır.
Şimdi nerden çıktı ” Sarı Laler’‘?
Konu aslında çok basit, ülkemizde banka çalışanların bağlı olduğu bir takım sendika örgütleri var. Bu sendikalar sağ olsunlar bizim haklarımız için canla başla çalışırlar, bizlerde onlara her ay maaşımızdan hatırı sayılır miktarda sendika aidat ücreti öderiz.
Efendim ,bildiğiniz üzere bu sendikalar bankaların karşında bizim için can siper savaşır , hak – hukuk – adalet diye uzun uzadıya cümleler kurarlar.
GERÇEK NEDİR?
Acaba gerçekten böyle mi ?
Konuyu şahıslardan bağımsız değerlendirmek gerekirse , durum pekte böyle değil. 2018 yılında yaşadığım sorunlar nedeniyle sendikal haklarımı öğrenmek ve konu hakkında bana yol göstermesi için sendikanın o muhteşen kalesine gittim. Bizim için çalışan cengaver sendikacıların kalesi olan bu kalede olmak bile bana güç vermişti.
Lobi de 10 dk bekledikten sonra kurumumla ilgili sendika yetkisi beni muhteşem bir oda da kabul etti. Bütün kitaplıklar ağzına kadar Hukuk , Sendika , işçi için yazılmış akademik eserler ile dolu , sayın ilgilinin masası evrak dolu ve belli ki bir sonraki savaşa hazırlanan şövalye misali bir hali vardı.
ANLAT ANLAT HEYECANLI OLUYOR!
Çok babacan ve davudi ses tonu ile ” Anlat , Evlat ..! ” dedi.
Aha dedim , tamda olmak istediğim yerdeyim. Şimdi bu şövalye çıkar bizim için bankalara karşı müthiş bir savaş verir dedim.
Dinledi , dinledi, dinledi….. Sonunda tamam ” Evlat!!!’‘ bu işin takipçisi oluyoruz dedi.
O muhteşem sendika kalesinde çıkarken , mutlu ve huzurlu bir şekilde ayrıldım.
Aradan 2-3 gün geçti. Ses yok , bekliyorum.
Neyse 5 gün sonra dayanamadım aradım. Sayın Sendikal Savunucum Şövalyem , nedir durum diye sordum.
( içimden diyorum ki : Ahaa şimdi bu şöyle estim , böyle gürledim diyecek diye beklerken … )
Şikayetini , banka yönetimi ile paylaştım. ( Ben halen daha bekliyorum..! şimdi bomba bir şey gelecek ..! )
Geldi. Ama ne geldi?
Bak evlat biz , konuyu ilettik. Onlarda ilgilenecek dedi. Ve ekledi. Bizler sizler için buradayız, konunun en sıkı takipçisiyiz dedi.
Neyse bugün , Sayın Sendikal Savunucum Şövalyemizi tekrar aradım. Durumum hakkında bilgi almak istedim. Takipçisi olduğunu söyledi.
Artık dayanamadım , bu sefer ben cengaver durumuna geçtim. İşten 4857 sayılı İş Kanunun 18.Md ile ayrıldığımı belirttim. Bu kadar yakından takip ettikleri için ayrıca teşekkür ettim.
Sanırım trafikte olduğu gibi takip mesafesini ayarlayamamışlar 🙂
Kendilerine bu durumda bana destek verecekleri bir şey olup , olmadığını sordum? Avukat veremiyoruz. Ama konuyu bize aktar ve yakın takip edelim dedi. İçim ürperdi !!! Halen daha takip filan diyor , şaşırdım…
Peki dedim. Bunca yıl sizlere her ay ( en son ay 255 TL aidat ödedim ) aidat verdim. Beyaz eşya taksiti öder gibi , her ay kaynakta ” şak ” diye kesildi maaşımdan !!
Şimdi gelelim MFÖ ” Sarı Laler ” şarkısına , bu şarkının ilk mısrası ” Uykulu Gözlerle Döndüm Rüyamdan …”diye başlar.
Yoksa sendika kalesi ve şövalyelerle yakından uzaktan ilgisi yok.
Bankan ayrıldığıma sevindim , gözüm açıldı. Uykudan uyanmış dingin bir yaşam başlamanın keyfini çıkartıyorum.
Saygılarımla,
Eski sendikalı, mobbing kurbanı bir bankacı
(İsimin önemi var mı? Hepimiz aynı değilmiyiz? Sadece sıramızı bekliyoruz)