Küçük yatırımcıya bedelli tuzağı

Krizi bahane eden bazı şirketler elini küçük yatırımcının cebine attı. Sermaye azaltım yolu ile bedelli sermaye arttırımı küçük yatırımcıyı mağdur ediyor.
Son yıllarda hep bankacılık sektörünü yazdık durduk.
Bankaların haksız ücret politikaları gerçekten vatandaşın canını yaktı. Neyse ki, BDDK’nın bazen geç bazen zamanında müdahaleleriyle kısmen de olsa sorun çözülüyor. Ama sektörde halen bir iki banka gözünüzü kapattığınız an akla mantığa gelmeyecek isimlerle para alıyor.
Bankaları hep yazarken, borsada yaşanan mağduriyetleri göremedik.
Bir okuyucumun feryadı gerçekten sermaye piyasalarının bugünkü içler acısı durumunu ortaya koyuyor:
“Özellikle küçük ölçekli şirketlerin eli hep küçük yatırımcının cebinde. Patronlar hisse senetleriyle istedikleri gibi oynuyor. Bir hisse senedi 40 kuruştan 1 ayda 3 liraya yükseliyor sonra tekrar 90 kuruşa geriliyor. 90 kuruşa gerilediği gün patron açıklama yapıyor, yeni yatırım için bedelli sermaye artırımı yapacağım diye. Bugüne kadar ne yatırım yaptın, yatırımcıya ne kazandırdın ki benden bedelli sermaye artırımına katılmamı istiyorsun?”
Bu tarz şirketlerin halka arzına bir dönem çok sık izin verildi. Borsada işlem gören şirket sayısının fazla gözükmesi için neredeyse büfeciye bile halka arz izni verdiler. Batan ve şu anda kot dışında olan yüze yakın şirket var. Bu şirketler küçük yatırımcıyı ciddi anlamda mağdur etti.
Şimdi aynı düzenin devam ettiğini görüyoruz.
Okuyucumuzun da dediği gibi ne yaptığı belli olmayan bu şirketler saçma sapan bahanelerle küçük yatırımcının cebinden para çekmeye çalışıyor.
Sermaye azaltımı
7 yıl önce getirilen bir uygulama tamamen küçük yatırımcının aleyhinde.
Bunun adı sermaye azaltımı. Şirketin hisse senedi bir liranın altında işlem görüyor ama sermaye artırımında küçük ortaktan bir lira bedelli istiyor. Doğal olarak kullanmıyor ve yatırımcının cebinden para alamıyor. SPK’nın iyi niyetle getirdiği sermaye azaltımı uygulaması burada devreye giriyor ve şirket örnek olarak 100 bin lira olan sermayesini 50 bin liraya düşürüyor. Böyle olunca 90 kuruşluk hisse senedi adet sayısını düşerek 2 liraya yükseliyor. Yatırımcı mecbur kalıyor zarar etmemek için 1 lira bedelli parası ödüyor.
Hisse senedi fiyatının 2 liraya yükselmesi ilk bakışta yatırımcının lehine gibi görünebilir, ama tam tersi bir tuzak. Çünkü yatırımcının elinde 10 lot hisse senedi varsa bu otomatikman 5’e düşüyor. Burada amaç küçük yatırımcıyı sermaye artırımına zorlamak.
Sayısı arttı
Son günlerde krizi bahane ederek bazı şirketlerin yeniden küçük yatırımcının parasına göz diktiğini görüyoruz.
Batık şirketleri küçük paralara alan bazı kişiler borsada sert hareketlerle küçük yatırımcıyı çekiyor. Sonra gelsin sermaye azaltımı ve paralar.
Bu paraları nereye kullandığını SPK’ya izah etmek zorunda.
Nitekim ediyor da:
Borçları kapatmak, yeni batık şirket aldık onun borcunu ödemek.
Bu dünyanın hiçbir yerinde olmayacak bir uygulama.
SPK, bu tür sermaye azaltımını kötü niyetli kullanan şirketlere izin vermemeli.
Bundan 5 yıl önce bu yöntemle yatırımcının cebinden milyonları toplayan bazı şirketlerin bugün isminin dahi ortada olmadığı bir gerçek.
O dönem bu şirketlere izin verenler binlerce küçük yatırımcının vebalini taşıyor.
SPK’nın aklıselim vicdanlı yöneticilerine sesleniyorum.
Çok küçük hisselerle şirketleri yöneten, hiçbir sorumlulukları olmayan bu insanlara izin vermeyin.
Şirketin sermayesi 100 bin lira. Yüzde 90’ı halka açık ama adam yüzde 10 ile şirketi yönetiyor ve küçük yatırımcıdan para istiyor.
Buna kimin vicdanı el veriyor?
Günahtır, yazıktır.
SPK, son aylarda sermaye azaltımı yolu ile bedelli sermaye artırımına giden bütün şirketleri yakın incelemeye almalı ve küçük yatırımcının soyulmasına izin vermemeli.
Bu konuyu işlemeye devam edeceğim.

Kaynak Yeniçağ: Küçük yatırımcı sahipsiz – Remzi ÖZDEMİR

Exit mobile version