Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, yüksek binaların kendilerini rahatsız ettiğini, kentsel dönüşümde 30-40 katlı yüksek binaların artık yapılmayacağını söyledi.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Bakanlık tarafından düzenlenen "Kentsel Gelişim Zirvesi"nin açılış konuşmasında kentsel dönüşümle ilgili açıklama yaptı.
Çarpık kentleşmenin yoğun olarak görüldüğü İstanbul”un Esenler ilçesinin, bir an önce dönüşmesi gerektiğini dile getiren Kurum, Bakanlık olarak Esenler Belediyesiyle bir protokol yapıp, ilçede rezerv alan ilan edilen bölgede örnek bir şehircilik anlayışıyla kentsel dönüşümü, olması gerektiği şekliyle yapmaya çalışacaklarını söyledi.
“81 ilde Mekansal Stratejik Plan yapılması gerek”
Kurum, her hafta illere ziyaretler gerçekleştirip, sorunları yerinde tespit ettiklerini hatırlatarak, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin gerektirdiği şekilde kararları yerinde alıp, hızlı bir şekilde uygulamalara geçmek için il yetkilileriyle istişarelerde bulunduklarını anlattı.
Bakan Kurum, 81 ilde Mekansal Stratejik Plan yapılması gerektiğini vurgulayarak, bunu "Şehrin geleceği, nüfusu, altyapısı, üstyapısı, gerekli olan her şeyi planlamak." olarak tanımadı.
Kentsel dönüşümde planlamayla ilgili sıkıntıların sahada görüldüğünü ifade Kurum, "Her belediyemiz her ilimiz kendi içinde kentsel dönüşüm projelerine giriyorlar ve girmeleri de gerekiyor. Ancak şehir ölçeğinde kentsel dönüşümü de planlamamız gerekiyor. Çünkü şehirde satılabilecek konut sayısı belli. Bir ilçede satılabilecekten, arz talep dengesinden fazla bir üretim yaparsanız bu sefer öbür ilçeyi, öbür ilçe, öbürünü ve tüm şehri etkiler. Dolayısıyla bizim mekansal bir plan, altlığında da kentsel dönüşüme ilişkin planlarımızın olması gerekiyor." diye konuştu.
Bunun bir örneğini Kocaeli”de gördüklerini ve belediye başkanlarıyla şehir için bir stratejik kentsel dönüşüm projesi hazırlama kararı aldıklarını anlatan Kurum, kentsel dönüşümün doğru yönetilmesi için bir master plan hazırlamanın önemini vurguladı.
“Yüksek binalar gerçekten bizleri rahatsız ediyor”
Geçmişte yüksek katlı binaların, imar planlarının azlığı ve sanayileşmeyle kente göçün artması gibi nedenlerle hem "ihtiyaç" hem de "özenti"den kaynaklandığına dikkati çeken Kurum, şöyle devam etti:
"Ancak bugün baktığımızda yüksek binalar gerçekten bizleri rahatsız ediyor. 30-40 katlı binalar ki bunları kentsel dönüşümde de görüyoruz. Bunları artık yapmayacağız. Bunlara artık ”dur” dememizin zamanı geldi.
Biz de kendi içimizde hatalar yaptık ancak biz bundan sonra yapacağımız bütün projelerde yatay mimari, sosyal donatısı, sosyal ihtiyaçları olan projeler gerçekleştirmek zorundayız. Aslında bunun en büyük örneğini İstanbul”da Kanal İstanbul Projesi”nin etrafında yapıyor olacağız.
Kanalın iki etrafında yatay yapılaşmanın hakim olduğu, tüm sosyal ihtiyaçların giderildiği örnek bir şehircilik anlayışını gösteriyor olacağız. Bunu, bütün kentsel dönüşüm projelerinde göstermemiz gerekiyor."
Gelecek nesillere ecdadın bıraktığı gibi eserler bırakmanın önemini vurgulayan Kurum, "300-400 sene sonra biz bu dönemde şu eseri yaptık diyebileceğimiz projelere ihtiyacımız var. Bu projeleri de hep birlikte yapmamız gerekiyor." ifadesini kullandı.
"Şehirlerimizin hepsi birbirine benzedi"
Her ülkenin her şehrin kendine özgü kültürünün ve mimarisinin bulunması gerektiğine de değinen Kurum, şöyle konuştu:
"Artık bizim şehirlerimizin hepsi birbirine benzedi. Eskiden baktığınızda Selçuklu, Osmanlı döneminde dahi farklılıklar arz ediyordu. Bu farklılıkları bizim yaşatmamız gerekiyor. Bir şehrin kültürü, mimarisi kendine özgü olmak durumunda, oradaki yapıya uygun olmak zorunda, bizim de bunları yaşatmamız gerekiyor.
Biz de bunlara yönelik bir 2023 Şehircilik Vizyonu hazırlıyoruz. Kentlerimizin, mimari yapılarımızın nasıl olması gerektiğini, şehirler ve bölge ölçeğinde nasıl yapılar olması gerektiğini bu vizyonda ortaya koymaya çalışacağız."
“Şehirlerin altyapısı yağışları kaldırabilecek durumda değil”
Kurum, şehirlerin iklim değişikliğinden kaynaklı bir tehditle karşı karşıya olduğuna işaret ederek, "İklim değişikliğiyle birlikte artık şehirlerin altyapısı yağan yağışları kaldırabilecek durumda değil. Buna ilişkin de tedbirler almamız gerekiyor. Bunun birçok örneğini hem İstanbul”da hem de Karadeniz”de gördük. Hem canımıza hem malımıza mal oluyor." dedi.
Şehirlerin altyapısıyla ilgili yapılması gerekenleri imar planlarında uygulayacaklarını ifade eden Kurum, buna ilişkin bir eylem planı hazırlayacaklarını, otopark, altyapı, bisiklet ve yürüyüş yollarını zorunluluk haline getireceklerini belirtti.
“Türkiye”de yaklaşık 5 milyon yapının, konutun dönüşmesi gerekiyor”
Kurum, bu sayede iklim değişikliği nedeniyle fazla yağışlardan, şehirlerin altyapı ve üstyapısının daha az zarar göreceğini aktararak, "Kentsel dönüşüm bizim için gerçekten önemli. Deprem bölgesinde bir ülkeyiz. Bir an önce dönüştürmemiz gerekiyor. Türkiye”de yaklaşık 5 milyon yapının, konutun dönüşmesi gerekiyor. Evet, çok yol kat ettik, çok dönüşümler yaptık ancak biraz daha planlı, biraz daha şehir ölçeğinde planlayarak, gerçekten ne yaptığımızı bilerek, yatay mimari esaslı projeler gerçekleştirmemiz gerekiyor. Hızlı yapmalıyız, ancak yaptığımız projeleri şehre, şehrin silüetine uygun projeler olarak hayata geçirmemiz de büyük önem arzediyor." ifadesini kullandı.
Şehirlerin bir an önce dönüştürülmesi gerektiğini vurgulayan Kurum, "Bizim bakanlığımız döneminde yapmamız gereken en önemli işin de kentsel dönüşüm olduğunu düşünüyoruz. Buna ilişkin yapacağımız stratejik eylem planı, mekansal planımız da bunun altlığı olacak. Artık biraz daha planlı bir şekilde bütün şehirleri dönüştüreceğiz ve olması gereken, hak ettiği konuma da şehirlerimizi getiriyor olacağız." değerlendirmesinde bulundu.
Açılışta, Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu ve Zirve Direktörü Talha Kös de birer konuşma yaptı.