Cumhurbaşkanlığının 2019 yılına ilişkin programına göre, gelecek yıl ekonomik büyümenin özellikle mal ve hizmet ihracatı kaynaklı olması tahmin ediliyor.
Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Strateji ve Bütçe Başkanlığınca hazırlanan "2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı"nın onaylanmasına ilişkin karar Resmi Gazete”nin mükerrer sayısında yayımlandı.
Buna göre, Yeni Ekonomi Programı (YEP) kapsamında açıklanan 2019-2021 Orta Vadeli Programıyla (OVP) öngörülen makroekonomik dengelenme sürecine yönelik politika ve tedbirlerin hızlı ve etkin bir şekilde hayata geçirilmesi hedefleniyor.
Kısa vadede fiyat istikrarının ve finansal istikrarın yeniden tesis edilmesi, ekonomide dengelenmenin ve bütçe disiplininin sağlanması, orta vadede sürdürülebilir büyüme ve adaletli paylaşıma yönelik ekonomik değişimin gerçekleştirilmesinin amaçlandığı OVP”nin ilk yılında, GSYH büyüme hızının yüzde 2,3 olarak gerçekleşmesi, katma değerin ise tarım sektöründe yüzde 1,5, sanayi sektöründe yüzde 1,6, hizmetler sektöründe (inşaat dahil) yüzde 2,6 oranında artacağı tahmin ediliyor.
İstihdam açısından bakıldığında ise önümüzdeki yıl, ekonomideki dengelenme süreci ve bu sürecin ima ettiği düşük büyüme oranları çerçevesinde istihdam artışının bir miktar hız keserek bir önceki yıla göre 439 bin kişi artacağı, işsizlik oranının ise yüzde 12,1”e yükseleceği öngörülüyor. İş gücüne katılma oranının yükselişini sürdürerek 2019 yılında 0,5 puan artışla yüzde 53,7”ye ulaşması bekleniyor.
Büyüme ihracat kaynaklı olacak
Programda 2019 yılında ekonominin genel dengesine ilişkin beklentilere de yer verilirken, yüzde 2,3 olması hedeflenen 2019 GSYH büyümesinin özellikle mal ve hizmet ihracatı kaynaklı olması tahmin ediliyor. Ayrıca göreceli olarak azalmakla birlikte tüketimin büyümeye pozitif katkısının devam etmesi de öngörüler arasında yer alıyor.
Özel kesim tüketim harcamalarında 2018”e göre yüzde 2,1, kamu kesimi tüketim harcamalarında ise yüzde 1,1 artış yaşanması beklenirken, özel kesim sabit sermaye yatırımlarının yüzde 2 artacağı, kamu kesimi sabit sermaye yatırımlarının ise yüzde 36,1 azalacağı tahmin ediliyor.
Beklentiler çerçevesinde 2019 yılı GSYH büyümesine; özel tüketim 1,3 puan, özel kesim sabit sermaye yatırımları ise 0,5 puan katkı yapacak.
Bu dönemde kamu tüketimi büyümeye 0,1 puan, kamu kesimi sabit sermaye yatırımları büyümeye negatif 1,4 puan katkı yapacak. GSYH büyümesine net mal ve hizmet ihracatının katkısı ise ekonomik dengelenmenin de bir sonucu olarak 1,5 puan olacak.
Kamu kesimi sabit sermaye yatırımları azalacak
Yatırımlar tarafına bakıldığında kamu kesimi sabit sermaye yatırımlarının alınan harcama tedbirleri neticesinde 2019”da reel olarak yüzde 36,1 azalacağı öngörülüyor.
Bu dönemde, cari fiyatlarla kamu kesimi sabit sermaye yatırımlarının yüzde 43”ünün merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki idareler, yüzde 44,7”sinin mahalli idareler, yüzde 11,6”sının işletmeci KİT”ler, yüzde 0,11”inin özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar, yüzde 0,6”sının döner sermayeli kuruluşlar ve sosyal güvenlik kuruluşları tarafından gerçekleştirilmesi bekleniyor.
Cari fiyatlarla kamu kesimi sabit sermaye yatırımlarının gelecek yıl tarım, ulaştırma, eğitim ve diğer hizmetler alt sektörlerinde yoğunlaşması tahmin edilirken, özel kesim sabit sermaye yatırımlarının reel olarak yüzde 2 artış göstereceği öngörülüyor. Özel kesim sabit sermaye yatırımlarının imalat sanayisi, ulaştırma ve konut alt sektörlerinde yoğunlaşması, bunun yanı sıra turizm sektörünün payının yüzde 3,6 seviyelerine kadar artması tahmin ediliyor.
Program dönemi sonunda kamu sabit sermaye yatırımlarının GSYH içerisindeki payının yüzde 2,8, sermaye giderlerinin Merkezi Yönetim Bütçesi içerisindeki payının ise yüzde 5,7 olması hedefleniyor.
KÖİ yatırımlarında mali denge gözetilecek
Programa göre, kamu-özel işbirliği (KÖİ) yatırımlarında sözleşmelerden doğacak yükümlülüklerin kamu mali dengeleri üzerindeki etkileri göz önünde bulundurulacak, proje süreçleri bütüncül olarak ele alınacak ve planlama, etüt, ihale, sözleşme gibi uygulama öncesi hazırlık süreçlerinin kalitesi artırılacak.
Bu amaçla başlatılan ve süreçlerin uluslararası uygulama örnekleri de dikkate alınarak iyileştirilmesini hedefleyen kamuda KÖİ kapasite geliştirme projesi tamamlanacak, projelerin izlenmesi ve değerlendirilmesi etkin şekilde devam ettirilecek. KÖİ yönteminin, yatırımların gerçekleştirilmesinde maliyet etkinliği sağladığı durumlarda tercih edilmesine özen gösterilecek, muhtemel yük, getiri ve sorumlulukların kamu ile özel kesim arasında dengeli bir şekilde paylaşılmasına dikkat edilecek.