Dilek GÜNGÖR’ün bankaların reel sektörü istismar etmesine itirazı var.
Bu hafta nereye gitsem iş dünyasından tanıdıklar önümü kesti. Hepsinin derdi aynı… “Bankalar bizi boğuyor” diyorlar. Gelin, üç farklı sektörde iş yapanların çığlıklarını aktarayım. Kararı siz verin.
İlki turizmciler… Sultanahmet, Laleli, Sirkeci hattında otelleri olan işletmecilerözel bankaların şube müdürlerinin emlak komisyonculuğuna başladığını iddia ediyor. Birçok otel sahibinin bankada kredisi var. Krediyi alırken oteli teminat olarak göstermiş. Bankalar önce otel sahiplerini sıkıştırmaya başlıyor. Kredileri erken çağıran da var, ödemeyi yükseltmek isteyen de… Yeniden yapılandırma filan hakeza… Şube müdürleri önce otel sahibinin üzerine geliyor. Sonra kredi borcuna karşılık teminat olarak gösterilen oteli elinden alıyor. Kredi borcundan dolayı bankaya geçen oteli başka bir yatırımcıya 1.5 katı fiyatına pazarlıyor. Banka kredisini kurtarıyor, şubenin ’emlakçılığa soyunan!’ şube müdürü de komisyonunu cebe atıyor.
İkincisi inşaatçılar… Eşi, dostu olanlar kredilerini yeniden yapılandırdı. Kalanlar işlerini çevirmekte zorlanıyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın Enflasyonla Topyekûn Mücadele Programı’nda söylediği “1 Ağustos’tan sonra kullanılan kredilerde yüzde 10’luk faiz indirimi” kararını bankaların uygulamadığından yakınıyorlar. Hatta dediklerine göre bazı bankalar kredi faizlerini düşürmediği gibi yüzde 47’ye çıkarmış!
Üçüncüsü sanayiciler… Birçok şirket, işletme sermayesi ihtiyacını rotatif kredilerle karşılıyor. Vade sonunda genelde bankalar krediyi güncel faiz oranıyla yeniliyor. Ancak şu anda birçok banka yenileme yapmıyor. Düşünsenize, piyasada vadeler kısaldı. Üstüne bir de bankadan krediyi yeniletemiyorsunuz. Bankalar teminat açığı nedeniyle tahsil ettikleri çekleri de işletmelere ödemiyor. Günün sonunda ne mi oluyor? Bankanın sıkıştırdığı işletme iş yaptığı diğer firmalara para ödeyemiyor. Piyasa kendiliğinden tıkanıyor.
Tamam hiçbirimiz bankaların sıkıntı yaşamasını istemiyoruz. Ama finansalistikrarı savunurken reel sektörü istismar eden bir mali sistemi de arzulamıyoruz. Bankalar, güzel havalarda iş dünyasına verdiği şemsiyeyiyağmur başladığında çekmesin. Çekmesin ki, ekonominin çarkları dönsün. Yoksa, hepimiz çakılırız.
Kaynak: sabah.com.tr