Duayen bankacı Hanife Serter bankacılığı ahlak sınırları dışına cıkartan ve buna itiraz edenleri de hain ilan eden o yöneticileri yazdı:
Son zamanlarda çok üzülüyorum. Kahroluyorum, mahvoluyorum.
Benim de uykularım kaçıyor bir vatandaş olarak.
“Ne olacak bu bankaların hali” diye düşünmekten uyuyamıyorum.
Büyük yerden gelen emirlerin tek adresi olan bankaların işi bu dönemde çok zor.
Hele o üst yönetimler.
Kıyamam.
Nasıl da çaresizler.
Vadeleri uzatacaklar, faizleri indirecekler, esnafa, sanayiciye, tüccara destek olmaya devam edecekler, para bulup, para satacaklar ama kar etmeyecekler, zararı sineye çekecekler, konkordato ilan edenlerin keyfini bekleyip, iflas edenlerin üzerine bir bardak soğuk su içecekler.
Bu dönemde onlardan beklenen bu. Zor zamanlardan geçerken, kolay kazanılmış ne varsa bir bir elden gidecek. Oyunun kuralı bu.
Peki bankalar gerçekten bu kurala uygun oynayacak mı oyunu ?
Doğrusu pek sanmıyorum.
Kaşla göz arası, el çabukluğu ile alabildiği ücreti, komisyonu alacak yine müşterilerden , affetmeyecek.
Batan kredilerden ettiği zararı yine mahalledeki işçi, memur, esnafın hesap ücretleri, kart aidatları, sigorta komisyonları ile telafi edecek. Büyük yerden emir gelir de, onları da almayıverin bir süre, fedakarlık edin derlerse bilmem.
Tüm bu ahval ve şerait içinde dahi, tek vazifesinin banka çalışanına hakaret etmek olduğunu düşünen iş bilmez üst yönetimler ne yapacak peki ?
Baskının dozunu daha da mı arttıracak ?
Piyasalardaki fırsatları(!) görmüyorsunuz, müşterileri kaçırıyorsunuz, şubeleri küçültüyorsunuz, karlılıkları düşürüyorsunuz, yan gelip yatıyorsunuz, çamura batıyorsunuz diye yine personelini mi suçlayacak ?
Ses çıkarmaya kalkanı, kirli çamaşırları ortaya dökeni, maskelerin ardında saklanan çirkin yüzleri ortaya sereni, canından bezdiği için bezdirenleri ifşa edeni ” hain ” mi ilan edecek ?
Annemin, babamın küçükken bize tembihlediği bir söz vardı. Biri sana kötü bir söz söyleyecek olursa ” Diyen kendisidir.” de geç derlerdi.
Yıllar sonra bunun psikolojideki karşılığının “ insanlar kendilerindeki kusurları başkalarına yansıtır, onlarda görür, onlarda eleştirir, yargılar..” Sözü olduğunu farkettim.
Şimdi ben ne zaman birinin bir başkasına bir hakaret ettiğini görsem, ne zaman birinin başka birini bir kusuru nedeniyle eleştirdiğini duysam aynı sözlerin o söyleyenin gizli bir tarafını yansıttığını düşünürüm. O yüzden de ağzımdan çıkacak sözlere çok dikkat eder, önce dönüp kendime bakarım, acaba ben masum muyum yeterince diye…
Değerli üst yönetimler. Bence siz de öyle yapın.