Şubeci, binlerce bankacının duygularını bu satırlarla dile getiriyor. Siz de herşeyden sıkıldınız mı?
Bugünlerde pek de iyi hissetmiyorum kendimi…
İçim nasıl kapkara size anlatamam…
Ben mi bunalımdayım yoksa sizde de ayni hissiyat var mı?
Ülkenin üzerindeki kara bulutlar, bu kara bulutları görmeyen ve görmek istemediği gibi hiç Bir şey olmamışçasına her şekilde devam eden hayatımız. Ailemiz, işimiz …
Ya pardon da biz kimi kandırıyoruz?
Bugün üst üste gelen zam haberleri. Paramızın erimesi…Türkiye Ekonomisinin tamamen yabancı ellere teslimi, fakirlik, hatta çoğu evde açlık ve geçinememek, çocuğuna istediğini ya da ihtiyacı olanı alamamak belkide. Ve yine söylüyorum en korkuncu sanırım yarın ne olacağımızı bilememek…
Nasıl büyük bir belirsizlik. Sanki sisler içinde karanlık bir ormanda kalmışız…ve gidiyoruz bilmediğimiz bir yere ama ne pusula var ne su var ne ekmek yanımızda…
Yapayalnızız farkında msnz? Hem birey olarak hem çalışanlar olarak hem ülke olarak feci yalnızız…
Hani bazen tutacak bir el ararsınız, bir destek, bir ses…Sanırım artık o da yok.
İçinizi kararttığım için üzgünüm ama hiçbir şey eskisi gibi değil artık.
Gözlerimizden, hiç gerçekten gülmememizden , o içimizdeki hayat enerjisinin tükenmesinden, yorgunluğunuzdan , yorulmuşluğumuzdan, aksam merak edip izlediğimiz haberlerden sonraki iç sıkıntımızdan , memleketin halinden , menfaat söz konusu olduğunda dost bildiklerimizin hemen attığı kazıklardan, kurumlarımıza olan güvensizliğimizden, bu ay da maaşımızı aldık, bu aksam da karnımızı doyurduk çok şükürlerden, müşterilerden her gün duyduğumuz komplo teorilerinden, ekonomimizin içler acısı halinden, kimseye güvenip de sır veremeyişimizden, aksama canımızın rakı isteyip de fiyatını görünce alamayışımızdan, hiç bir hobimizin, keyfimizin artık vakit yok bahanesiyle olmamasından olamamasından, tatile gitmek için erken rezervasyon yaptırıp 8 ay sonra o haftaya izin alamayışımızdan, her gün ayni yere gidip ayni şeyleri yiyişimizden, rutinden, monotonluktan, sevgilimizle, ailemizle kaliteli zaman geçirmememizden, onların bu yeni seni yeni beni sevmemesinden, aynaya baktığında gördüğün çokmüşlükten, bir yerlere gitme sevdamızdan ama gidememekten, uzaklaşamamaktan. Abuk sabuk is yükünden, is yerindeki yalandan ve küçücük zaferlerden, çocukluk resimlerine baktığında içini kaplayan özlem ve hüzünden.
Böyle olmamalıydı dediğin her şeyden …
Aslında anlatmak istediğim; şöyle durup bir arkana, hayatına baktığında hissettiğin ama kabullenemediğin pişmanlıktan. Âmâ buna rağmen tüm dünyaya rol yapmaktan…
Sıkılmadınız mı?
Ben çok sıkıldım.
Şubeci