Yoksulluk en fazla doğu illerinde geriledi

Türkiye”de geçen yıl yoksulluk oranı en fazla doğu illerinde düşüş gösterdi.

Türkiye İstatistik Kurumu verilerinden yapılan derlemeye göre, geçen yıl Türkiye için belirlenen eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirin (gelirler küçükten büyüğe doğru sıralandığında ortaya düşen değer) yüzde 50”sinin altında yıllık kazanca sahip kişi sayısı 10 milyon 622 bin, yoksulluk oranı ise yüzde 13,5 olarak belirlendi.

Bu kapsamda, Malatya, Elazığ, Bingöl, Tunceli, Van, Muş, Bitlis ve Hakkari illerinden oluşan Ortadoğu Anadolu, yoksulluk oranının en fazla gerilediği bölge oldu. Bölgedeki yoksulluk oranı 2016”da yüzde 12,1 iken geçen yıl yüzde 9,5 olarak kayıtlara geçti.

Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir medyan gelirin yüzde 50”si dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırına göre, yoksulluk oranı geçen yıl bir önceki yıla göre İstanbul”da 0,2 puan düşerek yüzde 10”a, Ege”de 1,7 puan düşüşle yüzde 8,2”ye geriledi.

Söz konusu oran Doğu Marmara”da yüzde 9,2”den yüzde 7,4”e, Batı Anadolu”da yüzde 11,1”den yüzde 10,8”e, Akdeniz Bölgesi”nde yüzde 15,1”den yüzde 13”e, Orta Anadolu”da yüzde 10,3”ten yüzde 8,9”a, Doğu Karadeniz”de yüzde 7,8”den yüzde 7,5”e indi.

Yoksulluk oranı, Kuzeydoğu Anadolu”da 2,5 puan, Güneydoğu Anadolu”da 1,4 puan azalırken, Batı Marmara”da 1,2 puan, Batı Karadeniz”de ise 1 puan artış gösterdi.

Öte yandan, geçen yıl yoksulluk oranı en yüksek bölgeler yüzde 13,1 ile Batı Marmara, yüzde 13 ile Akdeniz olarak kayıtlara geçti. Bu dönemde yoksulluk oranı en düşük bölgeler ise yüzde 7,4 ile Doğu Marmara ve yüzde 7,5 ile Doğu Karadeniz oldu.

Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması

"Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması" 2006”dan bu yana her yıl düzenli olarak gerçekleştiriliyor. Araştırma, Avrupa Birliği ülkeleriyle karşılaştırılabilir gelir dağılımı, gelire göre göreli yoksulluk, yaşam koşulları ve sosyal dışlanma konularında veri üretmek üzere, ​konut, ekonomik durum, sosyal dışlanma, gayrimenkul sahipliği, eğitim, demografi, sağlık, iş gücü ve gelir durumu kategorilerinde bilgi derlenmesi bakımından önem taşıyor.

Türkiye sınırları içindeki tüm hanehalkı fertlerini kapsayan araştırmada, kurumsal nüfus olarak tanımlanan ””huzurevi, yurt, hapishane, askeri kışla, hastane, otel, çocuk yuvası gibi yerlerde yaşayanlar”” kapsam dışında tutuluyor.

Eşdeğer hanehalkı kullanılabilir geliri ise hanehalkı yıllık kullanılabilir gelirinin hanedeki birey başına düşen gelirlere dönüştürülmesiyle hesaplanıyor. Hanelerin yetişkin-çocuk bileşimlerindeki farklılıkların hesaba katılmasıyla eşdeğer hanehalkı kullanılabilir gelirine ulaşılıyor. 

Exit mobile version