İstanbul”da gerçekleşen IREPAS toplantısında çelik üreticileri, korumacılığın pazarlık konusu haline geldiğine dikkat çekerek, ABD yerine yeni pazarlar bulunabileceğini vurguladı.
Çelik sektörünü bir araya getiren en büyük organizasyonlardan biri olan SteelOrbis ve Uluslararası Uzun Çelik İhracatçıları ve Üreticileri Birliği (IREPAS) toplantısı 16-18 Eylül 2018 tarihlerinde İstanbul”da gerçekleşti.
Konferansa katılım sağlayan Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Aslan, “Asıl sorunumuz korumacılık, bu konu artık pazarlık kozu haline geldi. ABD’nin yerine yeni pazarlar bulma konusunda, oldukça esneğiz ancak üreticilerimizde korumacılık önlemlerinde artış olabileceği endişesi hakim" dedi. Aslan, söz konusu önlemlerin yürürlüğe girmesinin ardından fiyatlarda görülen artış ve ABD’li üreticilerin daha fazla kâr açıklayacağı beklentisine ilişkin olarak, ABD’nin ticaret politikasına ve üreticilerin yön verdiğine değindi.
”Türkiye”nin ihracat pazarlarında sadece ABD yok”
ABD’nin yerli kapasitesi yeterli olmadığı için inşaat çeliği ithalatına devam etmek zorunda olduğunu belirten Adnan Aslan, İspanya ve Portekiz gibi birçok ülkenin ABD pazarındaki payını artırmak istediğini, Bulgaristan’ın bile ABD’ye inşaat çeliği satmaya başladığını dile getirdi. ABD piyasasının Türkiye’ye kapanmasının ardından uzun ürünlerde Yemen’in Türkiye’nin bir numaralı ihracat pazarı haline geldiğini bildiren Aslan, şöyle devam etti: "Türkiye yerel inşaat çeliği piyasası iyi bir yapılandırmaya sahip. Bu yüzden ABD’nin yokluğunun Türkiye’nin üretim seviyeleri üzerinde olumsuz bir etkisi olmayacak. Tek ihracat pazarımız ABD değil. Türkiye’nin ihracat pazarları arasında Uzak Doğu ve Kuzey Afrika bölgeleri dâhil birçok ülke bulunuyor."
”Otomotiv sektörünün dinamikleri çeliğe kıyasla daha etkili olacak”
SteelOrbis ve Uluslararası Uzun Çelik İhracatçıları ve Üreticileri Birliği (IREPAS) Toplantısı’nda konuşma yapan ABD merkezli Arent Fox firmasından avukat Matthew M. Nolan, Trump yönetiminin “Önce Amerika” politikasının, ABD kazanırsa; diğerleri kaybeder yaklaşımında olduğunun altını çizdi.
ABD’nin, ithal otomobil ve otomobil parçalarına yönelik başlattığı Section 232 soruşturmasının ilgili sektörün, çelik sektörüne kıyasla ABD ekonomisinde daha fazla payı olması sebebiyle dinamikleri değiştirdiğini aktardı.
Büyük ABD’li otomobil şirketlerinin bile, otomobillerin tamamen ABD üretimi olmamasından dolayı, soruşturmaya karşı olduğunu söyleyen Nolan, yedek parçaların dünyanın her yerinden geldiğini, bu sebeple söz konusu soruşturmanın çok fazla lobi faaliyetine neden olacağı ve bununla baş etmenin de zor olacağını belirtti.