Hep yabancı sermayeli banka yapıyordu. Ancak bu kez yerli de yaptı. Süt izni kullanan anne, kendisini işten çıkartan bankayı dava edince aynı banka eşini de işten attı. Geriye dram kaldı.
Eşim eniştesine kredi verecekti (eşim Antalyalı aslen) kendisi İzmir’de bende Antalya şubesinde çalışıyordum.
Sistemden beni görmüş daha yeni bireysel MİY olmuştum. Acemi ama o alsın imzaları demiş.
Daha sonra sistemden kimlik bilgilerime bakıyor bekar olduğumu görüyor.
“Enişte git imzaları at ama nişanlı mı değil mı eline de bak” diyor.
Şubedeki birkaç arkadaşına sormuş.
Arkadaşı var mı diye!
“Yok” değince beni beğendiğini ve “seninle tanışmak ısıtıyorum” dedi.
“Haftaya izine çıkacağım şubeye cay içmeye geleceğim” dedi.
Çok sinir olmuştum ama güvenine hayran kalmıştım daha önceden bir erkek arkadaşım vardı güvenimi çok sarsmıştı ben İstanbul’a eğitime geldiğimde başkasıyla nişanlanmıştı ve benim güvenim kalmamıştı erkeklere ama her hafta sonu sabırla geldi Antalya’ya…
“Bana güvenmeni sağlayacağım” dedi ve elimi hiç bırakmadı ne yaptıysam 18 Ocak’ta tanıştık 23 martta nişanlandım 1 Eylül de evlendik.
TAYİN EDİLMEDİM
14 ay tayınım çıkmadı. Yine mücadele başladı.
Hergün genel müdürlükle konuştum.
Hep 1 sıradaydım ama tayınım olmuyordu. Ege bölge denildi İzmir bölgeyi istemiştim çünkü hayatında ılık defa İzmir’e gelecektim ve eşim olmalıydı yanımda en son İK Müdürü devreye girdi ve 1 hafta sonra tayınım çıktı.
Akdeniz bölgede başarılıydım aynı başarımı İzmir’de de yaptım. İlk 6 ayda satışlarda sigorta ve kredi de İzmir bölge birincisi olmuştum
Sonra 2015 yıkında hamile kaldım oğlum 2016 şubatta doğdu. Ücretsiz izin aldım 1 ayda rapor aldım bakıcı bulamamıştık başladım daha sonra. Haziran ayında işten çıkartıldım.
Temmuzda dava açtım.
Tam 15 gün her gün bir korkuyla yaşadık.
Her eve geldiğinde yarın kötü bir şey olmasın diye dua ettim. Ben dava açtıktan sonra eşim prim alamadı. Savunması istendi, maaş farkı alamadı. Gerekçeleri net karlılığı yüzde 80 diye.
12 Ağustos zaman durmuştu. Dava açtığım için benim yüzümden eşimin başına gelmeyen kalmamıştı. Eşim başarılıydı. Bunu herkes biliyordu.
12 Ağustos’ta eşimi içten çıkardılar.
Dava açtım çünkü haklıydım. Her gün üç vasıtayla 1,5 saat sürüyordu işe gitmem. Süt izni kullanmak istediğim için sürekli baskı görüyordum. Bölgeden telefon açılıyor verilen anlık hedefleri yapmam isteniyordu. Yapamam halinde ise bölgeye çağrılmakla tehdit ediliyordum.
“Süt iznimi veremiyorsunuz” dediğimde benimle “süt kuzusu” diye dalga geçildi.
Şube müdürü canım sütlü kahve istedi hadi sağın içelim diye alay ediyordu.
Bazen eşim keşke o elimi hiç tutmasaydı diyorum. O zaman işsiz kalmayacaktı!
En çok canımızı yakan ise çevremizde insanların iş buldunuz mu, neden bulamadınız soruları.
Şimdi hep mucize için, yani eşimin iş bulması için dua ediyorum.