Zaten hepimiz annelerimizin Nadide’si değil miyiz ? Ölmeyelim ama yaşayalım, kendimize çok iyi bakalım, anneler ve çocuklar üzülmesin, değil mi ?
Ölümün, hele de kendi çevrenizden birinin ani ölümünün hayatınız üzerinde dönüştürücü etkisi vardır. Duygular, düşünceler alt üst olur. Kararlar yeniden sorgulanır . Seçimler değişir.
Hayatın akışı yön değiştirir. Kader adeta yeniden çizilir. En yakınları başta olmak üzere , ona bağlı tüm hayatlar yeniden yazılır. Yaşam unuttururken , ölüm hatırlatır. Sorgulatır . Görünmeyen tarafı gösterir. Geride kalanları hayat yeniden yaratır.
Günlerdir bir meslektaşımızın ani ölümünü konuşuyoruz. Ona üzülüyor. Onu düşünüyor . “Neden ?” sorusunu soruyoruz içten içe .
Gerçek yanıtı bilemesek de herkesin kendine ait, kendi yaşadıklarından, gözlemlerinden, iç sesinden doğan bir yanıtı var. Aslında bu yanıt ne olursa olsun, tamamen kendimize ait. Nadide ne yaşadı, ne oldu, neden oldu bilmiyoruz. Biz sadece kendimizi biliyoruz . ..
43 yaşında bir kadın. 3 çocuğu var. 1998 yılında girmiş bu işe. Hiç de yeni değil işinde. Hatta çok eski. Sonra değişim başlamış. Değişimin ucu ona da dokunmuş. Yıllardır emek verdiği her şeyin karşılığı gibi olan görevleri, ünvanları elinden alınmış bir bir. Yerine başkaları verilmiş. Bu kadarı sana fazla denilmiş sanki. Duymaya başladığı sözler değişmiş. Baktığı yüzler değişmiş. Gördüğü gözler ve onu gören gözler değişmiş. Gitmek istemiş belki. Belki gidememiş . Belki de hiç istememiş . Kim bilir? Onu bilmem de ben kendimi bilirim biraz . Yaşı, yaşadıkları bana beni hatırlattı . Ben olsam gider miydim ? diye sordum kendime…
Gitmek kolay değildir çünkü bazı insanlar için.. Hele de emek verdiğin, en zor günlerini sabırla atlattığın, alıştığın, savaştığın, bir zaman kazandığın, sonra kaybettiğin, düştüğün, kalktığın, tutunduğun, adeta bir parçası olduğun yerden, çok çok istesen de gidemezsin. Gitmek başarısızlıkların en büyüğü gibidir çünkü. Yapamadım, olmadı, gücüm yetmedi, kaçıyorum ben demek gibidir . Başarının “tek kural” olduğu yerde kendine onu yakıştıramazsın. Kendi kurallarını koyamazsın. Kendine ihanet edercesine kalırsın bazen , sabrım bitmedi dercesine, yüzüne sahte bir gülüş kondurup, yıkılmadım, ayaktayım dercesine kalırsın işte…En yakınlarına bile anlatamazsın içine oturan o sıkıntıyı. Anlatsan da duyacağın cümleler aynıdır . “Bu devirde iş bulmak kolay mı ?” ” Her iş sıkıntılı , rahat iş mi var ?”, ” Bir sen misin bu derdi çeken, herkesin durumu aynı.” “Sistem böyle, her iş aynı..”
Bunları duymaktansa susarsın. Hatta kendini kandırmaya başlarsın “İyi oldu canım bu değişim. Zaten ihtiyaç vardı.Bir ben değilim, herkesin durumu aynı..”
Çocuklarını düşünürsün en çok da. ” Annemiz işsiz kaldı.” demesinler istersin. Hayat mücadelesi veren bir kadın görsünler. Örnek alsınlar. Hayata bir şey katmanın önemini kavrasınlar. Yıllarını, gençliğini, çocuklarından, ailenden fedakarlık ederek en güzel zamanlarını verdiğin yerden gidemezsin işte öyle kolay kolay. Kalıp savaşmak istersin. Meydanı boş bırakmamak. Yaşayıp görmek sonunu. Düzeni kendi ellerinle bozmamak .
Sonra o düzen seni öyle bir bozar ki, kendine gelemezsin. Aynalara bakamazsın. Baksan kendini tanıyamazsın. Artık istesen de sözün geçmez kendine. Var olduğuna bile inanamazsın. İşin kötüsü dışardan bakanlar anlamaz, en yakınların bile. Belki annen biraz … O senin içini bilir … içinden geldiğin için… Anlar bakışlarından, süzüldüğünü, üzüldüğünü. Belki ağlar senin için…Kıyamaz. Ama sen gurur yapıp, kendine kıyarsın. Kendin olamadığın bir yerde, kendi isteğinmiş gibi kalırsın. Kaldıkça da kendi hayatından çalarsın.
Nadide.. her zaman rastlanmayan, az bulunan, az görülen, çok değerli…
Belki de annesi koymuştur bu ismi. Adı gibidir insan derler. Eminim o da çok değerliydi. Ne çok insanı düşündürdü, konuşturdu Nadide giderken. Ne çok kişinin acılarına, hayatlarına dokundu. Hepimizin içindeki o nadide olanı buldurdu.
Zaten hepimiz annelerimizin Nadide’si değil miyiz ? Ölmeyelim ama yaşayalım, kendimize çok iyi bakalım, anneler ve çocuklar üzülmesin, değil mi ?
( Mekanı cennet olsun, huzur içinde uyusun Nadide. Tüm ailesine sabırlar diliyorum, hiçbir sözün teselli olamayacağını bile bile …)
Akbank’tan Diş Hekimlerine Özel Kampanya
Akbank, Diş Hekimleri Günü kapsamında özel bir kampanya başlattı. Akbanklı diş hekimleri, 18 Kasım – 18 Aralık 2024 tarihleri arasında,...