Arzu Bozkurt, bankacılık sektörünün kanayan yarası kalibirasyon sistemini ele alıyor. Bizzat kendi başından geçen bir olay ile. Bu harfler bankacının kaderini nasıl çiziyor!
Yıl: 2015. Havasız basık bir toplantı salonu.
İçerde 40-50 şube müdürü var.
Bir üst düzey yönetici performans sistemini anlatıyor. Şahidi çok olduğu için bu kadar net yazıyorum.
“2013 yılında son 6 ayda açtığımız tüm şubeler gereksizdi, Losyonları yanlıştı… Hatta öyle yanlış açmışız ki gecen bir şube öğrendim mezarlığın yanına açmışız. Dürüstlüğünü mu takdir edeyim, bu trajikomik duruma güleyim mi, kendi halimize mi üzüleyim varın siz duşunun. Zaten mezarlığın yanındaki dahi o şubelerin tamamına yakını kapatıldı. Hepsi zaten bu performans zımbırtısında hedeflerinin altındaydı. Benim çenem durur mu? Bakıyorum assessment assessment diye övünerek seçtiğiniz müdürlerin tamamına yakınını bu durumda atıyorsunuz deyiverdim.
Cevap: Yok onları kalibrasyonlarda düzelteceğiz.
Evet, ya Canim Kalibrasyon.
Anladım bu isin sonu son değil, isime devam edebileyim, biraz kendime bir şeyler katayım diye ücretsiz izinle dil eğitimi için izin aldım. Yöneticimde kalibrasyonlarda bana destek olacağını falan söyledi ‘yalandan’ simdi fark ediyorum koçum aslanım diye diye sallamış. Ne de olsa gidecek, simdi polemiğin ne anlamı var diye. Bu meşhur ölçümleme oldu, Uçağa bineceğim bir gün sonra, görmediğim, itiraz edemeyeceğim performansımla ilgili ne bir mail ne bir haber var.
Ben de mesaj attım. O mesajları da hala saklarım.
-Süpermen Bey merhaba, kalibrasyonlar yapılmış benim performansımı söylemediniz yârin gidiyorum ben.
-Merhaba Arzu, Performansın G, çok aşağılardaydın bir şey yapamadım. Seni çok istedim ama koruyamadım. Öyle istediler.(zaten tüm yeni şubeler aşağıdaydı)
-Kim istedi?
-Hepsi!
O ‘hepsi’ ye bakıyorum… Biri gelişimi için bize başvuran lisanimizin arkasındayız deyip 1 ay önce bana izin vermiş, diğeri de satış ve MT kadrolarına verdiğim eğitimden sonra aldığı geri bildirimlerden dolay, şubeyi ziyaret eden başka bir GMY ile birkaç hafta önce özel tebrik ve teşekkürlerini iletmiş, diğeri de o zamanlar is kolunda yeniydi beni tanımaz.
E Süpermen de beni koruyordu… Geriye tek bir suçlu kalıyor Zavallı Kalibrasyon.
Ben dil eğitimindeyken de bir günde bir suru arkadaşımdan biz atıldık diye mesaj aldım.
Donduğum ve IK ile görüştüğüm zamanlarda bir hafta sonu Beşiktaş’taki kahvaltıcılarda bir üst düzey yöneticiyle karşılaştım ailesiyle kahvaltı etmeye gelmişti.
O zaman dedi bana eğer bir sorun olursa beni haberdar et elimden geleni yaparım diye. Yapardı da bence hakkini yiyemem. Âmâ daha fazla bunları yasamak istemedim, aramadım bile ne onu ne de başka yöneticileri, o yuvarlak masada ölçümleme yapan ‘hepsi’ yede sorabilirdim neden diye, sormadım çünkü onların bazıları gözümde çok değerli yöneticilerdi daha fazla değerlerini yitirmelerini kendi açımdan istemedim, bir sözleriyle nasıl hevesli ve motivasyonlu bir şekilde çalıştığım zamanların hatırına diretmedim, tazminatımı aldım, turp gibiyim maşallah grip bile olmam ama sağlık sebepleriyle istifa ettim. Atsallarda olurdu ne fark eder başka bir ülkeye gidiyordum, ne referansınızı ne de verdiğiniz harfleri takıyorlar şuan olduğum ülkede. Tipik benim gibi.
Simdi bu olay niye uzun uzun yazdım. Çünkü benim gibi çoğu kişinin performansı ve kalibrasyonları saçmalıklardan seçmelerle dolu…
*Gecen ay skor card puanindan prim alirken, bu ay is akdi feshimi verdiler.
*Bu donem terfimi vereceğini söyleyen mudur, bu kalibrasyonlarda isine devam ettiğine dua et dedi.
*Hamilelik sonrası ilk kalibrasyonlarda gitme ihtimalin var, hamileyken atamazlardı izinde falan dönünce biraz çalıştıktan sonra ilk performans donemi için bir şey yapamam onu bilerek bu izne çık benden söylemesi
*Bireysele alacağız diye bir suru eğitim tamamladım bir ay içinde çıkışımı verdiler.
*Yeni ekip kurduk pos hunter müthiş olacak burada kariyer var dediler, birim kapandı beni de attılar.
*Şubemin devir maili yanlışlıkla bana geldi, bölge müdürünü aradım evet bende seni sabah çağıracaktım dedi, zaten o sabahtan sonra da IK’ya gönderdi. Bir de bana hakkini helal etti, beni facebooktan silme olur mu dedi.
*Bölge müdürüydüm, biraz fazla sesim çıktı.
Daha yazabilirim.
Neyse ben de SWOT’unuzu çıkardım size SMART hedefler belirledim bir performans yaptım.
Olumlu Yönler:
35 yaşından sonra başka bir dil öğrendim, 36’da tam 14 yıl sonra yeniden kep atacağım… Başka bir ülkede yasayıp, çok farklı ve harika tecrübeler yasamama vesile olduğunuz için Aferinin A’si
Bedavadan verdirdiğiniz eğitimler sayesinde şuan okulda tüm prezantasyonlardan 100 almamı sağladınız. İyinin I’si. Bak paramı verseydiniz buradan Olağan üstünün O’sunu verecektim kaybettiniz.
O kalibrasyonlar sayesinde hayatin farklı güzel yönlerini keşfeden, kendini bulan çok güzel insanlarla tanışmama vesile oldunuz Tebriklerin T’si.
Hafta içi öğlene kadar öğrenci, öğleden sonra milyon dolarlık yatırımların bazılarında son asamaya gelen bir yatırım danışmanı, artık Toronto’da eğitim alma denilince kapısı çalınan bir eğitim danışmanı, hafta sonları ise bir mutfakta çalışan aşçı yamağı olarak ayni anda birçok konuda neler başarabileceğimi görmeme, benim gibi birçok arkadaşında görmesini ve alakasız hedeflerinizi gerçekleştirmek yerine yasamak için yeniden amaçlarımızın olmasını sağladığınız, basari öyküleri yazmamıza vesile olduğunuz için O’lagan ustu.
Gelişmesi Gereken Yönler:
-Hayır, bu sistemi kuran yapı ve başındakiler de o plazaların içinde kendilerini her gün gecenin 9-10’nuna kadar mahkûm edip bilgisayar başında gözlerini kor edene kadar çalışıp, tek sosyal hayatları birkaç yöneticiyle iki kadeh tokuştururken masada olmayan diğer yöneticilerin dedikodusunu yapmaktan ibaretken nasıl bu kadar sübjektif ve anlaşılamaz bir performans sistemi yapabiliyorsunuz. İnanılamaz Gereksizin G’si
-Kişileri son yıllardaki total performansına göre değil de son 5-6 ayına bakıp karar veriyorsunuz. Saçmalığın S’si.
-Adaletli olanları ayrı bir yere koyuyorum ki bu bile ölçülebilir değil, has adamlarının gün be gün teftiştik olayları çıkıp, onların yediği yemekten içtiği sudan bile haberi olan bir bölge müdürünün haberim yok dediğine inanmak isteyip, çalışanlarınızın bundan sonraki kariyer durumuyla alakalı son sözü böyle yöneticiler de barındırmanıza rağmen bu kişilerin iki dudağı arasına bırakıp, bunun adına da matematiksel bir yanlış varsa çalışan hakkini koruma açıklamasıyla hakkaniyetsiz bir kalibrasyon sistemiyle yıllardır performans veriyorsunuz. Kabul edilemezin K’si
Bütçe Puanı:
Az biraz finansal tablo okumayı bilen herkes yıllardır NPL ile boğuşan bir bütçenin nereden nasıl kar ettiğini açıklayabilir. Bu konuda yazma gereği bile duymuyorum. Vahametin V’si.
Sözün özü bu yazımı bu sistemi yapanlardan biri okuyorsa, sizin bu yazılanları, çalışanlarınızın kimi zaman sessiz kimi zaman sesli çığlıklarını ne kadar takıyorsanız, sistemde çalışsın ya da sistemden çıkabilsin biz de o kadar takıyoruz sizin verdiğiniz puanları, harfleri…
Bu vesile ile yaklaşan yeni ölçümleme döneminin ardından çalışmaya devam edebilen arkadaşlarıma bir sonraki doneme kadar akil sağlıklarını koruyabilmelerini ve gidebildikleri yere kadar gidip bu süreç içinde de kazandıkları parayı biriktirebilmelerini diliyorum. Bu donemde yine sistem dışına çıkartılacak arkadaşlarımın da bu durumu hiç takmadan kendi gücüyle neler yapabileceklerini görecekleri için çok şanslı olduklarından tebriklerimi iletiyorum.
Sevgiler.
Banka CEO’sunun Evi Neden Yok?
Türkiye’nin gündeminde İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran var. Hakan Aran, Antalya’da gazetecilerle yaptığı sohbet sırasında kiralardan yakınıyor. Aran, 12.500...