GDO’LU SATIŞ MÜDÜRÜ

DNA’sı bozuk domates, mısır ve soya olur da satış müdürü olmaz mı? Bir bankacının yazdığı bu mektubta sizin de tanıdığınız biri olabilir.
GDO (genetiği değiştirilmiş organizma).
Yani Türkçesi  doğal görünüp de doğal olmayan. İnsan sağlığına zarar veren  DNS’sı bozuk organizma.
Biz bugüne kadar hep mısırın, soyanın ve domatesin GDO’lu olduğunu sanardık
Şu bankacılık sektörüne girdikten sonra bazı insanların da GDO’lu olduğunu öğrendim.
İnsanın GDO’lusu olur mu demeyin lütfen.
Hem de bal gibi olur.
Özellikle çıktığı yeri unutan, bir koltuğa oturan kişilerde  sık görülen bir olaydır GDO.
Mesela satış müdürü olduktan sonra, ya da bölge müdürü olduktan sonra…
Bu süreç çok tehlikelidir bazı insanlar için.
Ama isteyerek ama istemeyerek  genetikleri değiştirilip GDO’lu bir organizma haline geliverirler.
Ta ki bir gün birilerinin “bu işe yaramaz”diyip çöpe atıncaya kadar. Bu süre içerisinde birilerinin elindeki en önemli malzemedir bu GDO’lu satış müdürleri ve yöneticileri.
Bunlar o kadar doğal görünürler ki, GDO’lusu ile GDO’suzunu zor ayrıt edersin. Nasıl GDO’lu soyanın metebolizmamızı allak bullak ettiğini sonra anlıyorsak bunların da GDO’lu olduğunu ancak bizi mahvettikten sonra anlıyoruz.
İşte benim hayatımı da bir GDO’lu satış müdürü mahvetti.
Bozulan psikolojimin, yıkılan yuvamın, param parça olan hayatımın sorumlusudur  bu GDO’lu satış müdürü.
Bölge müdürlerinin GDO’lu olduğunu bildiği halde, insan sağlığına zarar verdiğini göre göre sırf çıkarları doğrultusunda buna izin verdiği bir GDO’lu  organizma beni bitirdi.
Psikiyatristen çıktım.
6.seansım. Dr “ilaçlara devam”dedi. Yani” beynini ve ruhunu uyuşturmaya devam” dedi aslında.
“Ot gibi yaşa “dedi kısacası. Ruhsuz benliğini kaybetmiş bir beden olarak.
Hastaneden çıkıp Bakırköy sahilinde oturdum. Çocukken ilkbaharda hep bulutlara bakıp, onları bir şeylere benzetirdim.
Bazen bir film yıldızının yüzüne, bazen de bir deve…
Aldığım yüksek dozda ilaca ile uyuşmuş beynimle bile bulutlarda GDO’su değişmiş o satış müdürünün beni hep ürperten bakışlara sahip çakır gözlerini gördüm.
Ürperdim.
Anladım ki, artık bu bankacılık ve  GDO’lu bir müdür benim sadece sağlığımı değil aynı zamanda hayallerimi bile bozmuş.
 İmza:
Ayşe ya da Fatma ne fark eder ki!
Hepimiz aynı değilmiyiz?