Referans kirliliği ile binlerce bankacının hayatını karartan bazı bankalar şimdi de İş kanununun 25 maddesini kullanmaya başladı. Avukat Gökçe Yabuloğu bu maddeye karşı ne yapılmasını anlattı:
Kimisi bankasına beddua ettiği gerekçesiyle, kimisi ise müşteriye gitmediği gerekçesiyle.
Kimisi ise satış müdürüne itiraz ettiği için 25 maddeden yani tazminatsız ihbarsız kovuldu.
Bugüne kadar referans kirliliği ile çok sayıda bankacının meslek hayatını bitiren bazı bankalar, şimdi de bu madde ile bankacıları tehdit edip işten atıyor.
Daha önce kendi rızası ile istifa etmeyenleri referansını bozma ile tehdit eden bazı bankalar şimdi de 25 madde ile tehdit ediyor.
25 madde ile işten atılanlar tazminat alamıyor ve bir çok banka bu maddeden işten çıkartılan personeli bir daha işe almıyor.
NEDİR BU MADDE?
“İş kanununun 25 maddesini iş verene tazminatsız, bildirimsiz derhal fesih hakkı verdiğini dikkat çeken Avukat Gökçe Yabuloğlu, aslında bu maddenin çok da kolay çalıştırılamayacağını da söylüyor.
Yabuloğlu, bu maddeyi şöyle tanımlıyor:
Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller genel itibariyle; işçinin işin esaslı noktaları yahut kendi vasıflarına ilişkin işverene gerçeğe aykırı bilgi vermesi, işçinin işveren veya ailesine yönelik şeref ve onur kırıcı asılsız isnadlarda ve ihbarlarda bulunması, işverenin başka bir işçisine cinsel tacizde bulunmak, işverene, ailesine yahut başka bir işçiye sataşmak, işverenin güvenini kötüye kullanarak doğruluk ve bağlılığa uymayan davranışlarda bulunmak, işçinin işyerinde 7 günden fazla hapisle cezalandırılan ve cezası ertelenemeyen bir suç işlemesi, işçinin işverenden izin almadan ve haklı bir nedene dayanmadan bir ay içinde üç iş günü yahut ard arda iki işgünü olarak işe devam etmemesi, işçinin yapmakla görevli olduğu iş hatırlatılmasına rağmen yapılmaması, işçini kendi isteği yada işi savsaklaması nedeniyle işin güvenliğini tehlikeye düşürmesi, işyerinin malı olan yada malı olmayıp da işyerinde bulunan makine, tesisat yahut başkaca eşyaları 30 günlük ücretiyle ödeyemeyecek kadar zarara uğratması şeklinde düzenlenmiştir”
NE YAPMALI?
Avukat Gökçe Yabuloğlu, “Burada üzerinde önemle durulması ve açıklığa kavuşturulması gereken konu ahlak ve iyiniyet bakımından sözleşmeye derhal son vermeyi gerektirecek hallerin nasıl saptanacağıdır”diyerek şunları söyledi:
“Bankaya beddua etti, işten kovuldu şeklinde kamuya lanse edilen haber hukuken işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkını hukuka uygun bir şekilde kullanıp kullanmadığı yönünden irdelenmelidir. Somut olayda gerçekleştirilmesi güç hedefler verilen ve bu hedefleri gerçekleştiremediğinden ötürü yazılı savunması alınan, iş ilişkisinin sonlanması tehdidiyle yüz yüze kalan bir çalışan söz konusudur. Çalışanın bu denli stres altında savunmasının alınması halihazırda sağlıklı olmamakla birlikte, stres altında üzüntü nedeniyle iş akdi sonlanan işçinin sizi Allaha havale ediyorum şeklinde sözleri 25/2-e “ doğruluk ve bağlılığa uymayan haller “ ve 25/2-h “işçinin yapmakla ödevli bulunduğu görevleri kendisine hatırlatıldığı halde yapmamakta ısrar etmesi “ olarak yorumlanamaz. Zira şiddetli bir üzüntünün tesiri altındayken sizi Allaha havale ediyorum demek hiçbir şekilde hakaret olmamakla birlikte doğruluk ve bağlılığa uymayan bir eylem de değildir, kişinin işverenini yanıltması, yalan söylemesi yahut güvenini kötüye kullanacak bir davranışı bulunmamaktadır. Bunun yanında işçinin kendisine verilen hedefleri tutturamaması “ kendisine verilen işleri hatırlatıldığı halde yapmaması “ şeklinde yorumlanamaz. Zira bu husus kendi görev tanımı içinde olağan işleri mazeretsiz olarak yapmama halinde söz konusudur. Somut olayda iş akdi işverence sonlandırılan işçinin hedefleri gerçekleştirememesi hali, koşulları var ise yalnızca İş Kanunu madde 18 kapsamında işçinin yeterliliğinden kaynaklanan sebeplerle fesih bağlamında gündeme gelebilir, kaldı ki İş Kanunu düzenlemeleri uyarınca hedefleri yerine getirememek verilen bir iş hatırlatıldığı halde yapmamadan ziyade ancak performans düşüklüğü iddiasına konu olabilir. Bu nedenler ile iş akdi bu sebeplerle feshedilen işçinin derhal fesihten itibaren 1 ay içerisinde işe iade davası açarak işe iadeyi ve tazminatlarını talep etmesi gerekir. Mahkemece işe iadeye karar verildiği takdirde; işverence yapılan fesih haksız kabul edilerek işçi haklarına kavuşacaktır. İşçi işe geri dönmek arzusunda değil ise kıdem ve ihbar tazminatlarına dair işçilik alacakları davasını ikame etmelidir.”
Av. Gökçe YABULOĞLU
Hukuki sorularınız için
İletişim: gokce@yabuloglu.com
CarrefourSA Bayilik Buluşmaları Antalya ile Devam Ediyor
Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki, Türkiye perakende sektörünün öncü markası CarrefourSA 70 ilde 1200 mağazası ve bayileri dahil olmak...