Bankacılık ahlakını koruyan ve liyakata önem veren bankalar halen var. Veznedarlıktan emeği ile şube müdürü olan ve olma imkanı tanıyan bankalar Türkiye’de gururla ayakta. Ancak bir de sektörü dejenere etmiş bankalar var.
Liyakat!
Türkçe anlamı: Layık olma, yaraşma, yaraşırlık, yeterlilik ve yetenek!
Türk Dil Kurumu bu açıklamaya ek olarak bir de örnek cümle vermiş:
“Her birimiz kendi liyakatimize göre, üzerimize bir vazife almalıyız.” – Y. K. Karaosmanoğlu.
Peki bankacılık sektöründe LİYAKAT ne kadar önemli veya ne kadar geçerli?
3 emlakçıyı kafalayıp binlerce konut kredisi kullandırarak müdür olmak mı? Yoksa her devrin adamı rolündeki İngilizlerin meşhur sözü “The Rules of the Game” yani oyunu kuralına göre oynamak mı?
Bunu bilemiyoruz. Bankacılar bu konuyu daha iyi yorumlar!
Ancak bazı olaylar var ki, insanın mantığını zorluyor.
Kendini padişah sanan bölge müdürleri yazımdan sonra gelen elektronik postalardaki hikayeler, sektörün gerçekten içler acısı bir hale düştüğünü gösteriyor.
O itibarlı mesleğin ne hale geldiğini anlatıyor. Anadolu’da bir dönem protokolde oturan banka müdürlerinin içler acısı durumu…
Bankacılık ahlakını koruyan ve liyakata önem veren bankalar halen var. Veznedarlıktan emeği ile şube müdürü olan ve olma imkanı tanıyan bankalar Türkiye’de gururla ayakta. Ancak bir de sektörü dejenere etmiş bankalar var.
Bankacılık sektörü kendini padişah sanan bölge müdürleri gördü. Şube müdürlerine tek ayak üzerinde durma cezası veren, tüm personelinin içinde azarlayan ve daha onlarca örnek yaşatan bölge müdürleri.
Bu insanların tek özellikleri baskıcı ve hakarete varan yöntemlerle bölgesindeki kâr hedefini yüksek tutturuyor. İşte o zaman banka yönetimi “kâr getirdiği için” bu insanlarla ilgili şikayetleri görmüyor.
Böyle olunca da o bölge müdürleri bölgelerinde kendi krallıklarını ilan ediyorlar.
Krallık olur da kralın soytarıları olmaz mı?
Bir elektronik posta bunu ortaya koyuyor.
Onlarca şube müdürü elektronik posta yolu ile tartışıyor. Öyle ateşli bir tartışma ki, sanırsınız sektörün büyük bir sorunu.
Tartışma konusu: Kim daha yakışıklı?
Kanada Başbakanı mı, yoksa kendi bölge müdürleri mi?
Elektronik postanın bilgi bölümünde o bölge müdürü de var. Yüzlerce posta. Hepsinde tek görüş hakim. Kendi bölge müdürleri daha yakışıklı!
60’ına merdiven dayamış ak sakallı bölge müdürü bu tartışmaya tepki göstereceği yerde mutlu bir şekilde izliyor.
“Süperman” tişörtü bastırarak kendisini mutlu eden personelinin bu tartışması ile ne kadar çok sevildiğini bir kez daha anlıyor.
Bu arada ben bu haberi yazarken aynı bankadan yaklaşık 250 deneyimli personel “düşük performans” nedeniyle işten atıldı.
Liyakat dedikleri her halde bu olsa gerek!
İşi bilmek bölge müdürüne yağ çekmek! Çekmezsen 250 kişilik listede senin de adın olur!
Kaynak: Bankacılıkta liyakat – Remzi ÖZDEMİR-YENİÇAĞ GAZETESİ