BANKA HİSSELERİNDEN KAÇIŞ BAŞLADI

Borsayı bir dönem rekorlara taşıyan bankacılık sektörü hisselerinden kaçış başladı. İki önemli kurum bankacılık hisseleri için uyarı verdi.
Piyasalardaki volatilite ve bankaların varlık kalitesine ilişkin gelecek dönemdeki endişeler sonrası, aracı kurumlar en beğendikleri hisseler arasında bankacılık sektörünün ağırlığını azaltıyor. 

Bugün İş Yatırım ve TEB Yatırım paylaştıkları müşteri notlarında bankacılık hisseleri ile ilgili ağırlığı azalttıklarını ifade etti. 
TEB Yatırım, bankacılık sektörünün yılın dördüncü çeyreğinde karşılaşabileceği aktif kalitesindeki muhtemel bir bozulmaya ve devam eden volatiliteye karşı önlem olarak model portföyünde bankacılık sektör ağırlığını, BIST100 endeksinin üç puan altına indirdiğini belirtti.
İş Yatırım ise yavaşlayan bir ekonomide finansman maliyetlerindeki yükselişin bankacılık sektörünün aktif kalitesini olumsuz etkileyeceğini bu nedenle ‘En Çok Önerilenler’ listesindeki banka ağırlığını yüzde 30’dan yüzde 20’ye çektiğini açıkladı.
AKTİF KALİTESİNDE KREDİ ENDİŞESİ
TEB Yatırım, notunda 15 Temmuz başarısız darbe girişimi sonrası el konan şirketlerin kredilerinde gecikme ihtimalinin yanı sıra, işten çıkarılan şahısların da aktif kalitesi üzerinde etkili olabileceği bir döneme girildiği yorumunu yaptı.
Sorunlu kredilerden kaynaklanan özel karşılık gereksiniminin 180 güne kadar yüzde 20, 180-365 gün arasında yüzde 50 ve daha sonraki dönemler için yüzde 100’e çıkacağını ifade eden kurum bu gelişmelerin özellikle 2017 karlılık oranlarını negatif etkileyeceğini belirtti.
Kurumdan yapılan değerlendirmede bu yüzden, bankaların tüketici kredileri kaynaklı olarak açığa çıkacak olan genel karşılık rezervlerini, 2017 yılı boyunca aktif kalitesinde oluşabilecek muhtemel bozulmaları ve KOBİ, ihracat, gayrinakdi gibi kredi segmentleri için gerekecek ek genel karşılıkların kar etkisini dengelemek için kullanacaklarını düşündükleri ifade edildi. 
OTAŞ’IN KREDİSİNİ ÖDEYEMEMESİ BANKACILIK SEKTÖRÜNÜ NASIL ETKİLEYECEK?
TEB Yatırım üçüncü çeyrekte görülen görülen zirve seviyelerin ardından kredi mevduat spredinin dördüncü çeyrek ve sonrasında daralma trendine gireceğini tahmin ettiğini açıkladı.

TL mevduat maliyetleri yüzde 11 civarında yatay kalırken, bankaların dolar mevduatta benzeri görülmemiş yüzde 3,5 yıllık faiz oranı vermeye başladığının altını çizen kurum Haziran sonundan 6 Ekim’e kadar döviz mevduattan 17 milyar dolar çıkış sonrası, döviz likidite gereksinimindeki büyüme nedeniyle, bazı bankaların Türk Lirası’ndan dolara ters swap ile fonlama yaptıklarını da belirtti. 
Kurum, Türk Telekom’un sahibi Otaş’ın kredisini ödeyememesinin sektöre olası etkilerini ise şöyle değerlendirdi: 
“Tek faktör olmasa da, Oger Telekom’um iştiraki olan Otaş’ın, teminat olarak Türk Telekomünikasyon hisselerini rehin verdiği ve kalan bakiyesi 4.25 milyar dolar olan kredisinin 290 milyon dolar taksidini ödeyememesi de yabancı para likidite sıkışıklığına katkı sağlamış olabilir düşüncesindeyiz. BDDK’nın bu krediyle ilgili olarak bankalara bir istisna tanıyacağını ve bu kredinin takibe atılmadan sorunun halledileceğini, dolayısıyla bankalara kar etkisinin olmayacağını tahmin ediyoruz.”


Kaynak:businessht

Exit mobile version