Türkiye’deki 17/25 Aralık yolsuzluk soruşturmasının odağındaki İranlı işadamı Rıza Sarraf’ı tutuklatan Başsavcısı Preet Bharara’nın soruşturmasının bir ayağı, Türkiye’de bankacılık sektörüne uzandı. 1’i kamu 5 Türk bankasının genel müdürü Amerika’da tutuklanabilir.
Başsavcılığa yakın güvenilir kaynaklardan edinilen bilgiye göre soruşturmada Türkiye’deki bankacılık sektöründen aktörler de yer alıyor.
Cumhuriyet’ten İlhan Tanır‘ın haberine göre, soruşturma dosyasında 6’dan fazla Türk bankası bulunuyor. Bazı bankalarda 2010 ve özellikle 2011’den itibaren hummalı şekilde kara para aklama mekanizması işlemiş. Bu işlerle sadece bazı kamu bankaları değil, özel bankalar da uğraşmış. Türkiye’de yıllardır süren bu “çark” içinde, sadece siyasiler değil, birçok bürokratın aktör olduğuna inanılıyor. Yani 91 kişilik soruşturma listesinde bu bankalarda görev almış bazı bürokratlar da var.
ÇOK ÖNEMLİ İSİMLER VAR
İran ambargolarının delinmesinden hareket eden Sarraf davası ABD’nin ulusal güvenlik meselelerini ilgilendirdiği için 17 Aralık dosyasına göre daha derin. 17-25 Aralık dosyaları bir rüşvet çarkı, illegal altın ticareti vb. birçok yolsuzluğu kapsarken Amerikan federal makamları bu davada ABD’nin ulusal güvenliğini tehdit eden, tehditlere yataklık eden suçlamalara odaklanıyor. Suçlamalar, Türkiye’de yüksek düzeyli yetkililer ve bazı çok etkili ailelere de değiyor. Bu yüzden 91 kişilik soruşturma listesinde daha önce ismi 17 Aralık’la duyulmuşların yanı sıra beklenmedik isimler de yer alıyor.
İkili kıskaç
Güvenilir Washington kaynaklarından Sarraf davasına koşut olarak ABD’nin bir diğer kurumunda yine Türkiye’yi ilgilendiren bir başka soruşturmanın sürdüğü de öğrenildi. Diğer kurumun soruşturması, New York’taki Sarraf soruşturmasından bağımsız. İkincinin ilgi alanında yıllardır Ankara’nın ve Ankara’daki güçlü figürlerin, bir takım şüpheli isimlerle yapmaya kalkıştıkları yasadışı, uluslararası hukuka aykırı plan ve hareketler yer alıyoR
AMERİKA’YA GİDERLERSE
İsmi şu an için gizli tutulan 1 kamu 5 özel bankanın üst düzey yetkilisi ile ilgili amerika’daki soruşturmayı değerlendiren hukukçular, bu dosyada adı geçen banka yöneticilerinin her hangi bir iş nedeniyle bile olsa Amerika’ya gitmeleri halinde göz altına alınabileceklerini öne sürüyorlar.