TEB’den faiz uyarısı

Dışarıdaki trende bağlı olarak Türkiye’nin de yavaş yavaş “düşük faiz” trendine girmesi gerektiğini belirten TEB’in Genel Müdürü Ümit Leblebici, “Burada riske atacağınız şey enflasyon olabilir ama ben bu konuda da biraz iyimserim” dedi
Türk Ekonomi Bankası (TEB) Genel Müdürü Ümit Leblebici, dünyadaki konjonktüre bağlı olarak Türkiye’de de faizin yavaş yavaş düşme trendine girmesi gerektiğini söyledi.
“Merkez Bankamız sıkı bir para politikası izliyordu. Global konjonktürün diğer oyuncularına baktığımızda göreceli olarak Merkez Bankası’nın bunu yapmasını doğru buluyorum. Çünkü gelişmekte olan piyasaların bundan sonra daha çok yatırımcı çekme potansiyeli varsa, Türkiye’nin bu anlamda çok büyük faiz vermeden yavaş yavaş faiz indirme trendine de girmesi lazım. Burada riske atacağınız şey, enflasyon olabilir ama ben enflasyon konusunda da biraz iyimserim. İkisinin de aşağı gelme trendi varmış gibi duruyor” dedi.
‘Fed’in bize etkisi azalır’
Fed’in faizinden çok piyasadan çekeceği likiditenin önemine dikkat çeken Ümit Leblebici, şöyle konuştu: 
“Faizi 0.25 artırmasını Türk bankacılık sistemi fiyatlarına çok rahatlıkla yansıtıp bir pozisyon alabilir. Fakat Amerika’da  Fed likiditeyi çekerse bunun fiyatı belirsiz olduğu için o zaman ne olacağı daha karışık hale gelir. FED likiditeyi çekmiyor. Fed’in karşısında aynı zamanda Avrupa Merkez Bankası’yla Japon Merkez Bankası ekstra likidite sağladığı için bir dengeleme var. O nedenle artık Fed ile ilgili etkiler bizim piyasamızda nispeten daha az olur diye düşünüyorum.” 

‘Dolar en fazla 10 kuruş oynar’

Ümit Leblebici’ye dolar kuru beklentisini soruyorum… 
“Döviz kurlarını kestirmek daima zor. Ben 2.90 ile 3.20 arasında kalır demiştim. 2.90’nın altına geldi. Kalıcı olur mu bilmiyorum ama bu seviyelerde kalacağını düşünüyorum. Daha fazla çok aşağı gider mi çok emin değilim. Çok aşağı gitmesi Türkiye’nin işine yarar mı bundan da çok emin değilim. O nedenle bant olarak 2.86’nin üstüne 10 koyun, buralarda dalgalanırız.”

‘Konu insan hayatı ise işin lafı olmaz’

Son dönemde artan terör olaylarını değerlendiren TEB’in Genel Müdürü Leblebici, bu konuda şunları ifade etti: “Bence önce insan. İnsan kaybediyorsak bırakın bankacılık yapmayı, başka hiç bir şey yapmayalım. Önce insanlarımızı kaybetmeyelim. Terörden bir an evvel kurtulmamız gerekiyor. Diğeri hepimizin ortaklaşa taşıyacağı iş. Bu ülkenin kurumlarıyız biz. Bankacılık sektörünü vurmadı, başka sektörleri vurdu. Fark etmez, hepimizi vuruyor. O yüzden hepimiz elimizi taşın altına koyarak bu yükü bir şekilde götüreceğiz. Bizi çok etkiler mi, üstümüze düşeni yaparız.”

Yeni bir ‘mikro’ hikaye gerek
Türkiye’nin, hepimizin hafızasında 2003’te başlayan bir hikaye olduğu yönünde görüş bildiren Leblebici, “Onlar daha makro ve yüzeye çıkan hikayelerdi. Büyük olarak aksiyon aldığınızda görünen hikayelerdi. bugün ise bizim bu tür değil daha mikro reformlara ihtiyacımız var. Mikro reformlar, çalışma saati esnekliğinden başka bir çok konuda reformlara ihtiyaç var. Bunların toplamı bizi bundan sonraki dönemde çok iyi bir yere taşıyacak diye düşünüyorum.”

Gündem ekonomi olsun

“Türkiye olarak diğer ülkelerden ayrışıyor muyuz?” sorusuna TEB Genel Müdürü Ümit Leblebici’nin yanıtını şu oldu:  “Bence ayrışıyoruz. Gündeme ekonomiyi biraz daha taşıma şansımız olsa doğal olarak çok daha farklı yerde olacağımızı düşünüyorum. Ama gündeme şu anda başka sebeplerden dolayı ekonomiyi taşıyamıyoruz.”
“Türkiye’de iç gündemimiz etkili ama dünya artık tamamen birbirine entegre ve Türkiye artık tamamen açık bir ekonomi” diyen Leblebici, sözlerini şöyle sürdürdü: 
“Siz burada sadece iç gündeme bakarsanız başka görmediğiniz şeylerden dolayı yanlış kararlar verebilirsiniz. İç gündeminiz çok karışık olabilir, dünyada faizler çok hızlı aşağı geliyordur, göreceli olarak yükseksinizdir. İçeriye çok hızlı bir şekilde giriş olabilir. O nedenle iç ve dış gündeme, hepsine bir arada bakmak lazım. Burada bir sürü yabancı yatırımcı var. Türkiye 2000 öncesi gibi değil. İçeride çok fazla yabancı yatırımcı olduğu için onlar da bu piyasanın oyuncuları. Onların kararları etkilediği için dış piyasayı da görmemiz lazım.”

‘Düzenlemeler esnetilmeli!..’

“Önümüzdeki dönemde kredi kullanımına sınırlama gelirse ne olur?” sorusuna Ümit Leblebici şu yönde yanıt veriyor: 
“Bunların hepsi sektör ile konuşuluyor. Burada optimum çözüm için çalışılıyor. Şimdi ekonominin nispeten yavaşladığı bir yerdeyiz. Düzenlemeleri ona göre esnetmemiz gerekebilir. Ya da bazı kararları alıyorsunuz o kararların tıkandığı yerler oluyor, o tıkandığı yerlerde de şimdi gelire bazlı yerlere geçelim konusu var. Hep daha iyiye gidiyor diye düşünüyorum. Her şeyi bir kerede kestirmek zor ama oradan çıkacak bir kararın bankacılık sektörünü negatif etkileyeceğini zannetmiyorum.”
Reel sektörden kredi talebine bakıldığında taleplerde değişiklikler olduğunu ifade eden Leblebici, “Her sektör ve her banka aynı şekilde performans göstermiyor doğal olarak. Turizmciler biraz daha yavaşlamış durumda. Yeni yatırımlar yok. Ama başka bir sektör, örneğin tarım sektörü daha iyi gidiyor. Talep kesildi, işler tamamen durdu diyemem. Genele yayılmış bir durum yok ama sektörel bazlı değişiklikler var” ifadelerini kullandı.
‘İyi banka’ yaratmak
“TEB olarak önceliğiniz iyi banka olmak” diyen Leblebici,  kaydetti: “İyi banka olmak demek toplumuna, müşterisine, çalışınına, hissedarına karşı iyi banka yaratmak. Bundan kastım en iyi değil, iyi banka, farklı bir şey yani. Katma değerli işler yapan bütün KOBİ’leri desteklemek istiyoruz. KOBİ’lere başından beri destek veriyoruz. Bu yıl kadın bankacılığını çok ileri taşımak istiyoruz. Kadınların iş hayatına katılımı tasarrufu artırıyor. Tasarrufları artırmamız için kadın bakancılığını desteklememiz lazım.”
Facebook
Kaynak: Kadife Şahin

Exit mobile version