Economist dergisi bu haftaki sayısında Türk medyasının içinden geçtiği dönemle ilgili bir yazıya yer verdi
Peter Schrank imzasıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı hicveden bir karikatürün de kullanıldığı yazı, ‘Zor zamanlar’ başlığını taşıyor.
Economist yazısında, Türkiye’de yaşayan Hollandalı gazeteci Frederike Geerdink’in, Twitter hesabından paylaştığı mesajlarda ‘terör örgütünün propagandasını yapma’ suçlamasıyla gözaltına alındığını söylemesinden yola çıkarak Türkiye’deki medyanın durumunu inceliyor.
Haberde Geerdink’in gözaltına alındığı gün Hollanda Dışişleri Bakanı Bert Koenders’in resmi temaslar için Ankara’da olduğu hatırlatılıyor.
Ayrıca Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünyada medyanın Türkiye’den daha özgür olduğu bir yer olmadığı yönündeki açıklamasına dikkat çekiliyor.
Haberde özetle şu ifadelere yer veriliyor:
“Erdoğan ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 12 yıl önce iktidara gelmesinden sonra Erdoğan’ın reformları, 2005’te Avrupa Birliği’ne üyelik görüşmelerini başlatmabilmek için yeterliydi. Ancak Erdoğan, giderek artan biçimde tahammülsüzleşti.”
‘Eleştirel sesler susturuluyor’
Erdoğan’ın öfkesinden korkan medya patronlarının birçok eleştirel gazeteciyi işten çıkardığını belirten Economist, bir yıl önceki yolsuzluk soruşturmalarının ardından baskının arttığını aktardı.
Yazıda, haber sunucusu Sedef Kabaş’ın yolsuzluk iddialarıyla ilgili paylaştığı Twitter mesajları nedeniyle gözaltına alındığı, birçok gazeteci hakkında dava açıldığı, karikatüristlerin de hedef olduğu belirtiliyor.
Haberde görüşlerine yer verilen Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın (AGİT) Basın Özgürlüğü Temsilcisi Dunja Mijatovic, Türkiye’de kadın gazeteci ve blog yazarlarının internet siteleri ile Twitter ve Facebook’ta saldırıya uğradığına dikkat çekmiş.
Mijatovic şunu eklemiş: “Bu, eleştirel sesleri susturmak için ilave bir yol. Ofisim yakın zamanda bu soruna odaklanacak ve analiz edecek.”
Economist, internetle ilgili son dönemdeki yeni yasal düzenlemelere de değiniyor.
Dergi, açıklanan resmi nedenlerin tersine birçok kişinin, bu düzenlemelerin asıl olarak, yolsuzluk soruşturmalarında adı geçenlerin yeni ses kayıtlarının ya da buna benzer sızıntıların internete düşmesine engel olmayı amaçladığını düşündüğünü belirtiyor.
Haberin en sonunda Frederike Geerdink’in serbest bırakıldığını duyurduğu tweetinden bahsediliyor ve gazetecinin Bakan Koenders’in Türkiye’de olmasından dolayı şanslı olduğunu söylediği hatırlatılıyor.