Herkes trafik sigortasını konuşurken gerçek sorun özel sağlık sigortasında yaşanıyor.
Mehtap Hanım tam 15 yıldır özel sağlık sigortası için yabancı sermayeli bir kuruluşa prim ödüyor.
15 yıl içerisinde sadece 4 kez sigortasını kullanarak yine özel hastaneye gitmiş.
Bir kez gıda zehirlenmesiyle, bir kez şiddetli baş ağrısı, bir kez bel ağrısı nedeniyle. Ve son olarak da mide ağrısı ile.
Lüks hastane; Mehtap Hanım’a gıda zehirlenmesi ile gittiğinde yüksek ateş ve tansiyon yüksekliği nedeniyle, ilaç verip bir saat gözetim altında tutup göndermiş.
Aradan 3 yıl sonra şiddetli bir baş ağrısı ile gittiğinde doktor bunun strese bağlı olabileceğini belirterek”yine de tedbir olarak bir beyin MR’ı çektirelim, nasıl olsa sigortanız karşılıyor” der.
Beyin MR çekilir ve hiçbir şey çıkmaz. Zaten ağrılar da birkaç gün sonra geçer.
Yine bir gün kaldırımda yürürken ayağı burkulur ve beli incinir. Özel sağlık sigortası var ya nasıl olsa, hemen özel hastanenin yolunu tutar. Doktor yine hemen MR ister.
MR’da bir şey çıkmaz ve sadece 15 gün fizik tedavi görür.
Son olarak midesinde zaman zaman kramp oluşur. Hemen doktora gider.
Özel hastane endoskopi yapar ve hiçbir şey çıkmaz. İş kaynaklı stresten olduğunu söyler.
15 yıllık süre boyunca hep prim öder gelecekte kötü bir hastalıkta sigortası kendisini korusun diye.
Sigorta şirketi 51 yaşındaki bu vatandaşın primini yüzde 80 artırır. Gerekçesi ise bu fiyatın üzerinden kendisine indirim yapıldığını şu anda yaş riski nedeniyle bu indirimi kaldırdığını söyler.
Mehtap Hanım, araştırır ve başka bir sigorta şirketine geçmek için girişimde bulunur. Yerli sermayeli bir sigorta şirketi aynı poliçeyi yarı yarıya teklif eder. Hemen o şirkete geçiş için müracaat eder.
Geçiş ile birlikte yabancı sigorta şirketi, yeni şirkete hastanın geçmişi ile ilgili şu bilgileri verir:
Yüksek tansiyon ve kardiyolojik, mide, omur ve beyin hastalıkları riski mevcut.
Yeni sigorta şirketi poliçeyi bu rahatsızlıklardan muaf şekilde yapar.
Bu rahatsızlıkları çıkarttığınızda geriye ne kalır ki?
Gitmemesi için
Özel sigorta şirketlerinin sağlık poliçelerinde sık sık kullandıkları bu yöntem Mehtap Hanım’ın başına gelmiş. Bu konuda mağdur olan sadece Mehtap Hanım değil binlerce kişi.
15-20 yıl poliçeye para ödüyorsunuz ve bir anda sigorta şirketi sizin risklerinizden kaçıyor.
Bu ancak Türkiye’de olur denilecek türden.
Burada sorun sigorta şirketlerinin Türkiye’de istediği gibi at koşturmasıdır. 15 yıl değil isterseniz 20 yıl prim ödeyin başka sigorta şirketine geçmek istediğinizde sizi hastalıkla tehdit ediyorlar.
Hastane tuzağı
Bazı özel hastaneler ise sigorta şirketlerinin adeta elini güçlendiriyor. Basit bir baş ağrısına bile “nasıl olsa sigorta şirketi karşılıyor” diye beyin MR’ı çekmek, basit bir rahatsızlıkta akla mantığa sığmayacak tanı yöntemleri kullanmak, bir süre sonra vatandaşın hayatını olumsuz etkileyebiliyor. Siz siz olun, özel hastaneye gittiğinizde sizden basit bir rahatsızlığınız için istenen tetkikler için biraz düşünün.
Kaynak: Yeniçağ Gazetesi
CarrefourSA Bayilik Buluşmaları Antalya ile Devam Ediyor
Sabancı Holding ve Carrefour Grup iştiraki, Türkiye perakende sektörünün öncü markası CarrefourSA 70 ilde 1200 mağazası ve bayileri dahil olmak...