Avukat Gökçe Yabuloğlu, işe iade ve mobbing davalarında devlet hastanelerinden alınan raporların en önemli belge olduğunu söyledi. İşte birgün herkese lazım olacak hukuki bilgeler:
Son dönemde bankacılık ve finans sektöründen binlerce kişinin iş akdi fesh oldu. İşten çıkartılan kişiler çalıştıkları kuruma karşı dava açarken, hukukçular ispat yükümlülüğünün her ne kadar işverene ait olsa da çalışanın da sağlık raporu gibi belgeleri sunmasının büyük avantaj sağladığını söylüyorlar.
Bunun için özellikle mobbing davalarında devlet hastanelerinden alınan psikiyatrik raporların büyük önemi olduğu belirtiliyor.
Avukat Gökçe Yabuloğlu bu konuda Paramedya.com için yazdı:
YARGITAY KARARLARI IŞIĞINDA MOBBING OLGUSUNDA İSPAT YÜKÜ VE İSPATTA PSİKOLOJİK RAPORLARIN DEĞERİ
Günümüzde modern çalışma yaşamında sıklıkla çalışanların yaşadığı bir problem olan mobbing’in Yargıtay tarafından içtihatlarda sık sık belirlenen kriterleri şu şekildedir: Sistematik ve sürekli olması, kişilik haklarına yönelik bir haksızlık olması, kişiyi işinden uzaklaştırmayı amaç edinmesidir.
Mobbing, kişilerin zamanla özgüvenini azaltarak hem çalışma hayatındaki performansını düşürmektedir hem de kişilerde psikolojik hasarlara sebep olmaktadır. Mobbing mağdurları, uğradığı manevi zararları ve bir psikolojik tedavi görmek durumunda kaldıysa tedavi giderleri için yapmak zorunda kaldığı giderleri maddi zararları tazminat olarak davalarda talep edebilmektedirler.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 2013/30811 sayılı kararında belirtildiği üzere mobbinge uğradığını iddia eden kişiden kesin delil aranmaz ve burada ispat yükü işyerinde mobbing gerçekleşmediğini ispatlamak durumunda olan işverende olacaktır. Anılan karara göre; mobbingin varlığı için kişilik haklarının ağır şekilde ihlaline gerek olmadığı, kişilik haklarına yönelik haksızlığın yeterli olduğu, ayrıca mobbing iddialarında şüpheden uzak kesin deliller aranmayacağı, işyerinde mobbing uygulandığına dair kuşku uyandıracak olguların ileri sürülmesinin yeterli olduğu da içtihat edilmiştir.
Şayet mobbing mağduru bu sebeple psikiyatrik tedavi görmek durumunda kaldıysa, tedavi gördüğüne ilişkin doktor raporunu dosyaya ibraz ettiği takdirde mobbing olgusunun ispatında, bu raporlar ispat kuvvetini arttırmaktadır.
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi’nin 2014/3434 sayılı kararında bu şekildeki raporların önemine bir kez daha değinilmiştir. Anılan kararda davacı işçi, işyerinde yaşadığı hakaretler, tehditler, ağır eleştiriler, başka çalışanlar önünde yaşadığı aşağılayıcı hareketler sonucu anksiyete (kaygı bozukluğu) hastalığına yakalanmıştır ve bu sebeple bir devlet hastanesinden rapor alarak geçici olarak işine devam etmemiştir. Ancak işveren işçinin rahatsızlanmasının kendi kusurundan ileri geldiğini ileri sürerek haklı nedenle iş akdini feshetmiştir. Buna mukabil olarak işçi işe iade davası açarak, işe iadesini ve işsiz geçirdiği süreye ilişkin olarak mali haklarının verilmesini talep etmiştir. Yerel mahkemece reddedilen davada temyiz aşamasında davacı işçi lehine karar verilmiştir. Anılan karar göre;
1) Davacının işyerinde mobbinge maruz kaldığı için hastalandığı, rahatsızlığı sebebiyle sevk edildiği hastanede davacıya Sağlık Kurulu Raporu ile anksiyete bozukluğu teşhisi konulduğu ve dinlenmesi gerektiği için rapor verildiği
2) Davacının hastalanmakta ve rapor kullanmakta herhangi bir kusurunun bulunmadığı, dolayısıyla anılan madde hükmü gereğince işverenin iş sözleşmesini haklı sebeple feshetmesinin hukuka uygun olarak değerlendirilemeyeceği,
3) İş hukuku yargılamasında vicdani kanaatin oluşmasına yetecek kadar bir ispatın yeterli olduğu,
4) Mobbing gibi diğer dava türlerine göre ispatı nispeten daha zor olan bir konuda kesin ve mutlak bir ispatın aranmayacağı, bu konuda işçi lehine ispat kolaylığı göstermenin hakkaniyet ve adalete daha uygun olacağı gerekçeleriyle, yerel mahkemenin verdiği davanın reddi kararı bozularak iş akdinin feshedilmesinin geçersizliğine ve işçiye mali haklarının ödenmesine karar verilmiştir.
Av.Gökçe Yabuloğlu
elektronik posta: gokce@yabuloglu.com