Yıllarca çalıştığınız bankadan bir gün işten çıkartılırsanız ertesi günü ne hisseder ne yaşarsınız? 17 yıl çalıştığı bankadan çıkartılan tecrübeli bankacının ERTESİ GÜN duyguları. Bu mektup binlerce kez paylaşılıp okundu.
17 yıl aynı bankada çalıştım.
Bazen yıllık izin bile kullanmadan. Bazen ise yılda sadece 1 hafta ile geçirilen izin. İş yaşamımın yüzde 70’de cumartesi şubeye gitmişimdir. Bu süre zarfından bir çok iş arkadaşım ya istifa etti ya da işten çıkartıldı.
Her zaman performansım yüksek olduğundan bu arkadaşlar için üzülme fırsatım bile olmadı. Bir çoğunun adını bile hatırlayamıyorum.
İşten çıkartıldığı gün şubenin mutfağında defalarca şahit olduğum o ağlama krizlerinin bir gün benim de başıma geleceğine hiç ihtimal vermedim.
Aklıma bile gelmedi..
Bu tıpkı ölüm gibi bir şey. Çevrenizdekiler bir bir ölür ama sanki siz sonsuza kadar yaşayacakmışsınız gibi bir duygu içindesinizdir.
Uzun süredir kovaladığım bir konut projesinin bitirmeye çalışırken şube müdürünün beni odasına çağırması sonun başlangıcı oldu. Personelinin karşısında oturmasını pek sevmeyen şube müdürü benim karşısında oturmamı istediğinde bir şeylerin ters gittiğini anladım. Ancak bunun bir müşteri şikayeti veya iş ile alakalı bir sorun olduğunu düşündüm. Müdür eveledi geveledi ve sonunda üzülmüş bir eda ile iş akdimin fesh edildiğini ve bütün haklarımın verileceğini söyledi.
Yaklaşık 20-30 saniye anlayamadım. Reaksiyon zamanım resmen durmuştu..
Ağzımdan sadece KİMİN? Kelimesi çıktı.
Bir iki saniye sonra işten çıkartılan kişinin ben olduğumu anladım. Aklıma tepki verecek bir kelime bile gelmedi.
Banka şube birleştirme ve küçülme politikası gereği 600 kişiyi işten çıkartıyormuş ve o 600 kişiden biride bendim. O dakikadan sonra karşımda adeta timsah gözyaşları döken müdürün konuşmalarını duymadım bile…
Ayağı kalktım ve sadece ne zaman gideceğim dedim.
“bugün son günün”yanıtı ile tansiyonum iyice düştü. Odadan çıkıp o şube mutfağına maalesef bende gittim. Birkaç dakika ağlamadan adeta şoka girmişcesine öyle donakaldım. Sonra bir anda gözyaşlarım boşaldı. Arkadaşlarımın tesellisi o an için bana acı veriyordu. Daha önce defalarca gördüğüm ama anlayamadığım acıyı şimdi ben yaşıyordum.
Bu banka yüzünden 17 yılım adeta kayıp gitmişti. Evliliğim bile bu ağır çalışma koşulları nedeniyle çökmüş kızım ile kendi dünyamı yaratmıştım.
O akşam eve gittiğimde hayatımın en büyük acısını içimde hissettim.
Kızımın defalarca “anne neyin var” sorusuna bile yanıt veremedim.
O an resmen hayatımla hesaplaştım.
Bunu kızıma, aileme ve en önemlisi çevreme nasıl anlatacaktım.
Kızımın okul taksidi ve evin kirasını nasıl ödeyeceğim. Yeni bir işi nasıl bulacağım.. Bu sorular bir an bende soğuk terler akıtmama neden oldu.
Öylece sızdım kaldım. Olayı öğrenip arayan arkadaşlarla konuşmaya bile tahammülüm yoktu. Telefonu kapatıp erkenden uyudum.
Tek korkum kızımı mağdur etmekti.
Ya iş bulamazsam?
Ve o ertesi sabah:
Her zamankinden daha erken uyandım. Bir gece önceden kıyafetlerimi hazırlayıp ütülememem kızımın dikkatini çekmişti.
Ona söyleyemedim…
Ben artık işsizim diyemedim.
Halen inanamıyordum. Sanki İnsan Kaynakları’ndan arayıp yanlışlık olmuş diyeceklerdi. Çünkü her kampanyada birinci olan, bölgede parmakla gösterilen bir personeldim.
Niye ben?
O gün dışarı bile çıkmadım. Üstümü dahi değiştirmedim. Çünkü nereye gideceğimi bilmiyorum.
17 yıl cumartesi günü bile çalışan ben nereye gidebilirdim ki?
Hemen aklıma internet geldi. Kariyer sitesinde dolaştım.
Çılgınca CV yolladım. Sanki yarım saat sonra beni arayıp gel başla diyecekler..
Akşam üstü dışarı çıkarken ilk apartman görevlisinin dikkatini çekti:
Bugün iş yok mu?
Anlatamadım. Sadece zoraki bir gülümseme ile geçiştirdi.
Bilinçsizce dolaştım. Müşterilerim aramaya başladı.
Ne için arayorlar ki? Üzüldüklerini bildirmek için mi?
Nasıl üzülebilirler ki? Benim şu an hissettiğim üzüntüyü mü?
O ertesi gün içimdeki duyguların tarifini asla yapamam. Zaten yapsam dahi kime ne?
Bugün işten ayrılalı tam 55 gün oldu.
Kariyer sitelerinden halen haber yok. Anladığım kadar bu ortamda pek olacağı da yok. Önümde sıkıntılı bir dönem var farkındayım. Ancak ikinci haftadan itibaren bir şeyi fark ettim.
Üzerimden kalkan o korkunç baskıyı.
İşsizim, geleceğe yönelik belirsizliklerim çok ama tatlı bir huzur var.
Artık ne şube ne de bölge var. Birilerinin çok afedersiniz ama tuvalette aklına gelip hedef diye bize dayattıkları satışlarda yok. İnsanların gözlerinin içine baka bak hiçbir işine yaramayacağını bildiğim saçma sapan o sigortaları pazarlamak için yalan söylemek de yok.
55 günde yeniden normalleşmeye başladığımı hissediyorum.
Biliyormusunuz galiba ben artık o dünyaya yani bankacılığa dönmeyi galiba istemiyorum.
D.D
İşsiz ama huzurlu eski bankacı