Suistimal konusunun masaya yatırıldığı zirvede, iç kontrol ve teftiş yöneticileri hedef baskısının banka içinde suistimallere neden olduğunu açıkladı. Hedef baskısı artık bankaları vuran silah oldu.
Uluslararası Sertifikalı Suistimal Uzmanları Birliği’nin (ACFE), düzenlediği ‘Suistimal’ zirvesinde bankacılar sektörde yaşanan suistimal ve dolandırıcılık olaylarına ilginç örnekler verdiler. Sektörden deneyimli isimlerin katıldığı panellerde bankacılar iç denetim ve teftiş kurullarına yansıyan suistimal ve dolandırıcılıkların teknolojik ürünlerin artmasıyla birlikte artış olduğunu belirttiler.
Ego ve aile içi sorunların bankalarda yaşanan çalışan suistmallerinde başı çektiğini ifade eden bir bankacı, mesleki tanıklığı içinde yaşanan bir suistimalı tanımlarken, “Banka içinde banka kurmuşlardı” ifadesini kullandı.
İşlenmemiş bilgilerin kullanılarak gerçekleştirilen suistimallerde artış olduğunu ifade eden bankacı, hedef bankasının, kumar alışkanlığının ve aile içi sorunların (boşanmalar) personelin mesleğinde suistimale yönelmesinde neden olduğunu söyledi.
Sosyal medya kullanımının çalışan suistimallerinin tespit edilmesinde etkili bir denetim olduğunu belirten başka bir bankacı ise “Whatsapp’ı takip edebilsek” çok iyi olacak” dedi.
‘Maaşın 10 katını çeker’
Sektörde bilgi paylaşılmaması nedeniyle ‘kara liste oluşturulmadığını belirten bankacı, şöyle konuştu:
“Bugün Türkiye’de bir kişi bir günde 10 bankadan maaşının 10 katı para çekebilir.Yapılan en yaygın sahtekârlık sahte kimlik sahtekârlığı. Bunun şirket kurmuşlar. Şu an bile yapılıyor. Noteri kandıranları bankalar nasıl tespit edecek. Vekaletle geliyor. Resim uyuyor.
Notere açıp soruyorsunuz, o doğru diyor ama kimliğin arkasındaki bilgileri gönder diyemmediğiniz için kandırılıyorsunuz. Parayı çekip gidiyor.”
Düşük ücret ‘suistimale’ itiyor…
Banka personelinin suistimallerinde, sektördeki hedef baskısı, kumar alışkanlığı ve aile içi sorunlar temel neden olarak gösterildi.
Suistimallerde işlenmemiş data kullanımında artış var.
Sahte kimlikle yapılan vekaletle para çekme Türkiye’deki sahtekarlıklardaki en yaygın yöntem. Bunun için kurulmuş şebekeler var.
Suistmallerin yüzde 80’ni erkekler tarafından yapılıyor, ancak bunda kadınların (eşlerin) etkisi var.
Bankacılıkta personelin yüzde 30 – 35’i asgari ücret düzeyinde çalıştırıldığı için suistimallerin kaçınılmaz görülüyor.
Suistimallerde bankalar iki yerde hata yapıyor; yanlış personil, yanlış müşteri.
Suistimal önlemde ihbar hattı işe yaramıyor, çalışan bunu ispiyonculuk sayıyor ve giden yöneticinin yerine geleck yeni yöneticiden de korkuyor.
Türkiye’deki kayıp 40 milyar $
Şirketler her yıl suistimallerden dolayı cirosunun yüzde 5’ini kaybediyor. Uluslararası Sertifikalı Suistimal Uzmanları Birliği’nin (ACFE) 2014 yılı araştırmasına göre suistimallerden kaynaklanan tahmini küresel zarar 3.7 trilyon dolar civarında. Türkiye ise her yıl yaklaşık 40 milyar dolar civarında bir kayıp veriyor.
Uluslararası Suistimal İnceleme Uzmanları Derneği (USİUD) Yönetim Kurulu Başkanı Murat Oltulular, suistimalin kurumları kısa zamanda yıkıma götürecek kadar ciddi bir sorun olduğunu söyledi.
Oltulular, “Bankacılık ve finansal hizmetler sektörü suistimal vakalarının en sık yaşandığı sektörlerin başında geliyor” dedi.
KAYNAK:KADİFE ŞAHİN