Bankacılıkta regülasyonların kârlılık baskısı yaptığını, bunun da sektörden çıkışlarda etkili olduğunu ifade eden Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras, HSBC’nin Türkiye’den çıkma kararı almasının ardından bu bankayı başka yabancıların izleyebileceği görüşünü iletti
Bankacılık sektöründe özkaynak karlılığının sıkı regülasyonlar yüzünden düştüğünü belirten Finansbank Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Aras, HSBC’nin Türkiye pazarından çıkış planını başka yabancı bankaların da izleyebileceğini söyledi. Aras, sektörün sağlıklı bir yapıda işlerlik göstermesi ve ekonomiye gereken kaynak aktarımında bulunabilmesi için son yıllarda alınan tedbirlerin geri almasının doğru olacağını belirtti.
Finansbank, Yunan NBG grubunun Türkiye kolu olarak faaliyet gösteriyor.
HSBC’nin Türkiye’den çıkış kararına ilişkin sorumuzu yanıtlayan Aras, “Onların kendi kararları. Fakat çok da ilginç bir karar var. HSBC global anlamda küçülme kararı aldı. Niye Türkiye’den çıkıyor da başka yerlerden çıkmıyor sorusunu sormak lazım. Türk bankacılık sektörünün karlılığıyla ilgili. Daha önce belirttiğim gibi bankacılıkta ileriye yönelik karlılık sorunu var. Gelişmelerden her halde burada ileride çok fazla kar elde edemeyeceklerini düşündükleri için çıkmaya karar verdiler” dedi.
Ömer Aras bankacılık sektörü, seçim sonrası piyasalar veYunanistan ile ilgili sorularımızı yanıtladı.
Çok keskin dönüş olmadı mı? Türkiye’yi büyüyecekleri pazar gösteriyorlardı…
2013’ten buna yana gelen regülasyonlarla borsadaki bankaların değerlerine bakın. Dolayısıyla piyasa çarpanları açısından bankacılık sektöründe çok ciddi bir değer kaybı var. Yabancı bankalar da bu konuda endişelenmiş ve diğer pazarlarda daha karlı olacaklarını düşünerek çıkış kararı almış olabilir. Bunun devamı da gelebilir.
Yüzde 10’nun altında bir getiri olduğu takdirde giderler. Buraya gelen yabancı sermaye niçin geliyor? Kar elde etmek için geliyor. Belli bir kar oranını yakalamak için geliyor. Bunların hepsi profesyonelce yönetilen şirketler. İleriye yönelik baktığımız zaman o projeksiyonunu görmemiz lazım. Bunu görmeyen bankaların bir kısmı el değiştirebilir. Doğaldır bu.
Yunanistan’da yaşanan ekonomik kriz Finansbank’ı etkiledi mi?
Yunanistan ve Avrupa ekonomisindeki olumsuz gelişmeleri altı yedi yıldır yaşıyoruz. Finansbank’ın kendi yolunda devam etmesi açısından bağımsız yönetime sahip olmamız çok önemli. Lokal faaliyetler, müşterilerimizin Türkiye’ye yönelik faaliyet göstermesi nedeniyle hissedarımızın içinde bulunduğu ülkenin yaşadığı ekonomik krizler bizi hiç etkilenmedi diyebiliriz. Bizi birebir çok etkilemedi, ilgilendirmedi, bir etkisi olmadı. Çünkü Finansbank yönetimi ve finansal yapısı itibarıyla tamamen bağımsız bir yapıda. Bu şekilde yolumuza devam ediyoruz. Böyle öngörmüyoruz ama yine benzer olaylar olsa geçmişte yaşadığımız tecrübelerimizin sonucuyla hareket ederiz.
Bildiğiniz gibi yıl içinde bankanın % 40 hissesinin halka arzı planlanmıştı. Bu planda bir değişiklik yok. Bu halka arzla ilgili bir girişimimiz oldu ancak piyasalardaki gelişmelerin, Türk bankacılık sektörünün içinde bulunduğu karlılık sıkıntısı dolayısıyla banka değerlerinin borsada çok aşağı düşmesi nedeniyle arzda bir erteleme oldu.
Bugünlerde gündeminizde ne var?
Sosyal sorumluluk projelerimizin temeline çocuklar var. Bunu ileriye yönelik olarak ülkenin kalkınması için doğru bir adım olarak görüyoruz. Geleceğe yatırım yapıyorsak çocuklara yapılan yatırım toplumun iyi noktalara gitmesi için önemli. Çocukları ön plana alan kültürel ve sosyal projelere ağırlık verdik. Minik Eller Büyük Hayaller ismiyle markalaşacak. Finansçı kavramında işimiz rakamlarla değil, insanlarla olgusunu öne çıkartıyoruz. Finansçıyı bankacıdan farklı kılan bir yapı kurmaya gayret ediyoruz. Bu bizi 2015’te ciddi şekilde yarıştıracak.
‘BAZI İNCE AYARLAR GEREKİYOR’
Niçin kâr sorunu var?
Son dönemlerde yapılan regülasyonlar her ne kadar karlı gözükse de sektörün karlılığını aşağı çekti. Bazı büyük bankalar borsada defter değerlerinin altında işlem görüyor. Bu Türkiye’de geleceğe yönelik olarak çok önemli bir sorun. Sebeplerinin başında ekonominin belli ölçüde yavaşlaması ve çok sıkı regülasyonlar geliyor. Ayrıca hukuki zeminde alınan kararlarla bankaların yapmış oldukları komisyon iadeleri ciddi rakamlara ulaştı. Bankaların özkaynak karları % 10’lara düştüğü zaman büyümeyi desteklemek de zorlaşacak. Ekonomilerin büyüyebilmesi için kredi stoğunun büyümesi lazım. Büyümeyi destekleyecek kredi büyümesini özkaynak büyümesiyle gerçekleştirebiliriz. Bunun için karlılık lazım. Aşırı karlılıktan bahsetmiyorum. Yüzde 15 seviyesinde olması lazım. Şu anda yapılması gereken regülasyonların yeniden gözden geçirilip ince bir ayar yapılmasıdır.
KREDİ KARTI FAİZİ ‘SERBEST’ OLMALI
İnce ayar nedir?
Çeşitli şeyler olabilir. Mesela perakende sektörünü çok ilgilendiren taksitlere sınırlandırmalar getirildi. Bu taksitlere sınırlandırmalar konusuna bakılabilir.
Kredi kartlarının faizleri Merkez Bankası tarafından belirleniyor. Herkese aynı kredi kartı faizi. Çok kullananla az kullanan arasında bir fark yok. Vatandaşı koruma adına bunlar belli bir limitlere kadar Merkez Bankası tarafından belirlenebilir ama kredi kartını çok kullanan zümrelerde değişik fiyatlamalar yapılabilir. Fiyatlama mekanizmasını sektörden almak sağlıklı bir şey değil. Bu regülasyonun hiç bir şekilde olmaması lazım. Kredi kartı faizini niye MB belirlesin. Belki zamanında bankalar çok fazla kredi kartı faizi aldılar ve böyle bir reaksiyon geldi. Ama herşeyi piyasa dinamikleri içinde değerlendirmek lazım.
KOALİSYON KURULSUN % 3 BÜYÜME ORANI AŞILIR
Hükümet kurulmasını bekliyor musunuz?
Koalisyonun kurulmasına piyasalar çok olumlu bakıyor. Beklentimiz ve ümüdimiz bir koalisyon hükümetinin kurulmasıdır.
Bu yıl yüzde 3’lük bir büyüme öngörüyoruz. Koalisyon hükümeti kurulur ve uyumlu bir çalışma olursa bu 3’ün üstünde de olabilir. Türkiye’de ciddi bir yapışkan enflasyon var. Bunun aşağı çekilmesi için MB politikalarının desteklenmesi gerekiyor. Türkiye yüzde 3’lük büyüme ile çok büyük bir patlama yapmaz. Türkiye kişi başı 10 bin dolar milli gelir ile devam ediyor. Bunu bir türlü yukarıya taşıyamadık. Ekonomiyle ilgili hükümetin kurulması halinde açıkcası çok karamsar değilim.
KAYNAK: KADİFE ŞAHİN