Gerçekten yazık oluyor bize.
Son 10 yılınıza bir bakın lütfen.
Yaşadıklarımıza.
Her günümüz bir önceki günden daha kötü.
Tıpkı boğazımızdan geçen lokmanın her gün daha da azalması gibi hayatımız her gün daha kötüye gidiyor.
Saçma sapan bir Nas sevdası ile milyonlarca kişi fakirleşti. Sonra bu yanlıştı özür bile dilemeden rasyonel dediler ve bize vergileri adeta çaktılar.
Bunu yaparken de sıkın dişinizi Mehmet sizi kurtaracak dediler.
Mehmet’e çok güvendik.
Onun bırakıp gitmemesi için adeta dua ettik.
Çünkü sadece o bu deli saçması ekonomik programdan bizi kurtaracaktı. Onun Londra’da arkadaşları vardı. Orada herkes onu seviyor ve eksi olan Merkez Bankası rezervlerini toparlayacaktı.
Nitekim kolay olmasa da toparladı. Dünyanın en yüksek faizini Londralı tefecilere vererek hazinenin kasasını doldurdu.
Merkez Bankası nefesimizi kesen yüksek faizi bitirdiğini açıkladı. 3 ay art arda faiz indirdi.
Sıkın dişinizi en geç mayıs ayında rahatlayacağız denildi.
Tam bahar geldi gelecek derken hukuk faciası yaşandı.
Aylık yüzde 5 faize rağmen Londralı tefeciler korkup kaçtı.
Merkez Bankası bunlar üzülmesi ve mahcup olmayalım diye elde avuçta ne kadar dolar varsa ucuzdan sattı.
Tarihin en yüklü satışı yapıldı. 1 aydan bile kısa sürede 50 milyar doları yaktık.
İyi de biz o rezerv için 1,5 yıldır o kadar vergi ödedik diyen bile çıkmadı.
Sonuç olarak önceki gün Merkez Bankası toplanıp, “yapılacak bir şey yok başa dönüyoruz” dedi.
Yani faizi yükseltti.
Bu ne demek oluyor?
Bunun meali şu:
Ekonomi daha da yavaşlayacak. Parası olan zenginler daha çok kazanacak. Bizlerde onlar kazansın ve devlet onlara faiz ödesin diye daha çok çalışıp daha çok vergi ödeyeceğiz.
Allah yardımcımız olsun diyeceğim ama neden yardımcı olsun ki?
Bize akıl fikir verdi. Onu kullanamadıktan sonra yüce Allah daha ne yapsın…
Unutmayın coğrafya değil attığın oydur senin kaderin.