Sıkılaşma sanayiyi vurdu.
Beni takip edenler hatırlayacaktır, gerek yazılarımda gerekse de Paramedya TV’deki yayınlarda sıkılaşma sürecinden en fazla etkilenecek sektörlerden birinin beyaz eşya ve elektronik ev aletleri olacağını ifade etmiştim.
Nitekim daralma sektörün geneline etki ve sirayet etti.
En fazla etkilenen ise Vestel Elektronik Sanayi ve Ticaret AŞ oldu.
Konsolide UFRS finansalları itibariyle 2024 yılında yaklaşık 10,85 milyar TL rekor zarar açıkladı.
Daralmanın etkisi ise net olarak görülüyor, Vestel’de 2023 yılında yaklaşık 162 milyar TL olan hasılat; 2024 yılında ciddi bir düşüş göstererek yaklaşık 142,7 milyar TL seviyesine gelmiş.
Yani enflasyona karşı fecaat bir kayıp var.
Öyle ki, Vestel’in adeta kronikleşen bir negatif net işletme sermayesi sorunu var.
2023 yılında yaklaşık – 43 milyar TL olan net işletme sermayesi düzeyi 2024 yılında yaklaşık -40 milyar TL olarak gerçekleşmiş.
Ne demek negatif net işletme sermayesi?
Dönen varlıklar toplam tutarının kısa vadeli yükümlülükler toplam tutarından az olması demek.
Duran varlıkların artık kısa vadeli yükümlülükler ile finanse edilmeye başlanmış olması demek.
NAKİT SIKINTISI demek!
Yani kısa vadeli borç verenler kapıyı çaldıklarında kasada para yok demek.
Yani MAKSİMUM KISA VADELİ RİSK demek!
Kısaca, Vestel ihracat oranı yüksek olsa da küresele sirayet eden gelişmelere Türkiye’deki sıkılaşma eklenince satamamış, kazanamamış ve EKSTRA KREDİ KULLANACAK YERİ DE KALMAMIŞ!
Peki, kredi kullanamayınca ne yapmış?
Borçlanma senetlerine sırtını yaslamış.
Kredilerden yaklaşık 54,93 milyar TL nakit girişi sağlarken, kredi geri ödemelerine yaklaşık 45,25 milyar TL nakit ödeme yapılmış.
İhraç edilen borçlanma senetlerinden ise yaklaşık 25,42 milyar TL nakit girişi sağlanırken, ihraç edilmiş olan borçlanma senetlerinden kaynaklanan borçlar itibariyle de yaklaşık 8,82 milyar TL nakit ödeme yapılmış.
Diğer finansman faaliyetlerinden nakit giriş ve çıkışları da dahil edilince 2024 yılında Vestel’in BORÇLANARAK ve BORCU BORÇLA çevirerek yaklaşık 15,1 milyar TL nakit girişi sağladığı görülüyor.
Bu hamle ile ne amaçlamış?
Vestel 2024 yılında kısa vadeli olmak üzere yaklaşık nominal 3,85 milyar TL’lik ve uzun vadeli olmak üzere yaklaşık nominal 16,2 milyar TL’lik borçlanma senetleri ihracı yapmasaydı; bu yıl ayakta kalamazdı.
Nakit açığı Vestel’in faaliyetlerini belki de durma noktasına getirebilirdi.
Bakın 2024 yılında REKOR BİR BONO ve TAHVİL İHRACINDAN bahsediyorum.
Mevcut durumda ne oldu?
Moody’s Vestel’in KREDİ NOTUNU yani borçlarını zamanında ödeyebilme yeteneğine ilişkin göstergeyi JUNK yani ÇÖP seviyesine düşürdü.
Yani kredilerden sonra, bono ve tahvil ihracı imkanı da sınırlandı, belki de kalmadı!
Maalesef bu borçlanma senetlerini alanlar düşünecek artık…
Şu kesin: Tüm benzeri işletmelerde ciddi bir finansal bozulma gözlemlendi. Lakin anlaşılan o ki Vestel’de bıçak kemiğe dayanmış.
Bu vaziyeti iflas riski olarak nitelendirmek şu aşamada zor çünkü Vestel teorik olarak iflas edemeyecek kadar büyük.
Ancak 2008’deki krizde ABD’den biliyoruz ki, General Motors batıyordu!
Neden?
Nakit sıkıntısından.
İşte Vestel içinde böyle bir risk var.
ABD Hazinesi ne yapmıştı? General Motors’u kurtarmıştı.
Gönül istiyor ki, 2011-2014’te olduğu gibi, Vestel için keşke bir FATİH PROJESİ daha olsa.
Zira Fatih Projesi’yle birlikte Vestel negatiften pozitif net işletme sermayesine geçmişti.
Lakin mevcut durumda kamuda da kaynak yok.
Yani yeni bir Fatih Projesi şu an mümkün görünmüyor.
Bakalım ne olacak, takip edeceğiz…
Ancak unutmayın, sıkılaşmanın sanayi üzerindeki etkisini Vestel üzerinden yorumlayabilirsiniz.
Sevgi ve vicdanla kalın…
Prof. Dr. Soner GÖKTEN