Bu ülkede herkesin başına gelebilir. Atanmış Bakanların, seçilmiş Belediye Başkanlarının, en tepelerdeki CEO’ların bile başına geliyor da Bankacıların mı başına gelmeyecek ? Gelir elbet … Daha çoook gelecek.
Bu ülkede artık hiç bir koltuk sağlam değil. Milyonların oyları ile seçilmiş de olsanız, en doğru kararlara imza da atsanız, herkese kendinizi sevdirmiş, saydırmış da olsanız… güçlü değilseniz haklı da değilsiniz . Haklı olmak için güçlü olmanız şart. Hem suçlu, hem güçlü olanların çok olduğu yerde hak aramak ise en büyük dert.
Yalan yanlış bilgilerle, seni tehdit gören kompleksli yöneticilerin subjektif değerlendirmeleriyle, doğruyu söylediğin, hak yemediğin, hakkını da yedirmediğin iş yerinde… Bir günde işinden olmak. Bu ülkede çok mümkün . Her an her yerde herkesin başına gelebilir.
On yıl kadar önce benim başıma da geldi mesela . O günden sonra yazdım, konuştum , anlattım. Çoğu kişi “ benim başıma gelmez …” dedi. Benden sonra da on binlerce bankacının başına geldi .
Bir akşamüstü ansızın telefonunuz çalar, sizi bir yere çağırırlar , önünüze iki satır yazı koyarlar . Haydi güle güle derler . Verdiğiniz emeklere mi yanarsınız, harcadığınız zamana mı , tükettiğiniz sağlığınıza mı ? Aileniz gelir aklınıza önce, sonra el alem ne der kaygısı, maddi manevi geçim sıkıntısı…Hayatınız bir daha asla eskisi olmaz tabii . Bazen daha iyi olur, bazen daha kötü . O artık sizin adımlarınıza , anlayışınıza, hayata bakış açınıza , aklınızı, bilginizi, yeteneklerinizi kullanma becerinize kalmış.
Ben , “Her şer’de bir hayır vardır..” inancı ile bakarım olaylara. Umudu asla kaybetmem, umutsuz durumlara inanmam. Umutlu insan her zorlukta bir çıkış yolu arar, bulur. Mümkünse başkalarına da gösterir .
Etrafınızda bir haksızlık , bir hukuksuzluk , bir adaletsizlik gördüğünüzde başınızı kuma gömmeyin . Görmezden gelmeyin. Sessizce izlemeyin . Onun başına geldi ama benim başıma gelmez demeyin . Gelir. Gelecek. En küçük işyerinden, en büyük kurumlara kadar .. adaletsizlik bulaşıcı bir hastalık gibidir. Bünyeyi sarar. Zayıf düşürür, yorar. Parmağınızı kıpırdatacak haliniz kalmaz. Bir köşeye siner , saklandım sanırsınız. O adaletsizlik bir gün gelip sizi de sınar.
O güne kadar oturup beklemek de bir seçim, ayağa kalkıp bir söz istemek de… Seçim sizin. İnsan hayatı boyunca seçimlerinin sonuçları ile yaşar.