Son Cumhurbaşkanlığı seçimimden önce uygulanan Nas politikası tabiri caiz ise ekonominin kuyusunu resmen kurutmuştu. Üstelik kuyudan su çıkartmak için umut bile yoktu.
Seçim oldu Erdoğan kazandı.
Seçimden önce Türkiye’ye umut olarak lanse edilen Mehmet Şimşek ekonominin başına geçti.
Mehmet Şimşek görevi devralırken “rasyonel” yani akılcı politikalar uygulanacağını söyledi.
Umutlandık!
Bekledik para beklemeye!
Gelmedi!
Sonra gerekçe olarak Türkiye’nin gri listede olması gösterildi.
Gri listeden de çıktık yine gelmedi.
Bu kez kredi notu dediler… Kredi notu ardı ardına yükseldi beklenen para yine gelmedi.
Faiz inince dediler Merkez Bankası 2 kez faiz indirdi yine gelmedi.
Gelen sadece yüksek faizden dolayı bir avuç Londralı tefeci geldi.
Onun da büyük bir bölümünün bıyıklı yani Türk olduğu iddia ediliyor ama ispatlayamam.
Özetle Merkez Bankası tarihinin en yüksek rezervini en yüksek faizle tutuyor.
Merkez Bankası bu kadar maliyetli rezervi neden tutuyor?
İşte onu kimse bilmiyor.
Sanki bir şoka karşı hazırlık yapmış gibi o kadar yüksek rezervi yüksek faizle tutuyor.
Son olarak “Kürt açılımı” dediler ve o da oldu.
Ertesi sabah piyasalarda tık yok!
Borsa yerinde sayıyor, tahvil faizleri yükseliyor.
Artık ekonominin iyi olması için sıradaki beklenti nedir bilen var mı?
Ben şahsen bilmiyorum!