2024 dördüncü çeyrek işgücü istatistiklerine göre, 2024 son çeyrekte işsizlik oranı yüzde 8,6 oldu. İstihdam oranı da yüzde 49,6 oldu.
1- Türkiye’de, işsizlik oranı dünya ortalamasına göre yüksek, istihdam oranı ise düşüktür.
Gerçek işsizlik oranı TÜİK’in açıkladığından daha yüksektir ve fakat açıklanan bu oranlar bile Dünya ortalamasının çok üstündedir. Dünyada işsizlik oranı yüzde 5 dolayındadır.
Türkiye de İstihdam oranı da dünya ortalamasına göre düşüktür. İstihdam oranı potansiyel işgücünün kullanılması, işsizliğe çözüm, GSYH’da büyüme, yoksullukla mücadele ve toplumsal huzur açısından önemlidir.
2024 yılında;
OECD Ülkelerinde Ortalama İstihdam Oranı yüzde 66,2, işsizlik oranı yüzde 4,9 oldu.
Avrupa Birliğinde istihdam oranı yüzde 75,4, işsizlik oranı yüzde 6,2 oldu.
Türkiye’de, istihdam oranı yüzde 49,6 ve işsizlik oranı yüzde 8,6 oldu.
2- Fiili (gerçek) işsizlik oranı yüzde 19,01‘dir.
Hangi tarif ve standarda göre hazırlanmış olursa olsun, TÜİK’in hesabı Türkiye gerçeklerine uymuyor.
İş aramayıp bulamayanlar ve sonunda pes edenleri gösteren, iş bulma umudu kaybolanların sayısı 2017 yılı sonunda 656 bin kişi iken, 2024 yılı sonunda 1 milyon 824 bin kişi artarak, 2 milyon 480 bine çıktı.
2 milyon 480 bin kişi hangi şartlarda iş bulamaz; Ya iş bulma olanağı yoktur; ya da anketlerde ve hesapta hata var.
Yine 2024 yılı sonunda iş aramayan ve fakat iş bulsa çalışacak olan 2 milyon 129 bin kişi var. Bunlar işsiz ve fakat birtakım nedenlerle iş aramıyor. Ama iş bulsalar hemen başlayacaklardır. Bunlar işsiz değilse neden iş bulunca hemen başlıyorlar?
Nasıl oluyor da, 2024 yılı sonunda açıklanan işsiz sayısı 3 milyon 80 bin kişi oluyor da, iş bulma umudu kaybolan işsizler ile iş aramayıp iş bulsa hemen başlayacak olan işsizlerin toplamı daha yüksek 4 milyon 609 bin kişi oluyor.
Yine nasıl oluyor da, 2017 yılı ile 2024 yılı arasında açıklanan işsiz sayısı 211 bin kişi azalıyor ve fakat TÜİK’in işsiz demedikleri 2 milyon 276 bin kişi artıyor?
Avrupa standartları diyoruz ve fakat bu tür çelişkiler Avrupa’da yoktur.
Sonuç olarak; 2024 dördüncü çeyrekte açıklanan ve açıklanmayan işsiz sayısı 7 milyon 689 bindir. Düzeltilmiş iş gücüne göre Türkiye’de fiili işsizlik oranı yüzde 19’1’dir.(Aşağıdaki tablo) Eğer bir istihdam politikamız olacaksa, temel veriler bu veriler olmalıdır.
3- İşsizlik kader mi?
Orta vadeli programda, işsizliğe çözüm tek işe yarar başlık istihdam desteğidir. Teknik olarak bir istihdam modeli ve politikası yok. Niyet ve veri hedefleri var. Beşeri sermaye deniliyor ve fakat Türkiye’de beyin göçü var. Üstelik siyasi iktidar ‘’giderlerse gitsinler‘’ diyor.
Türkiye de istihdamın artırılması için yapılması gerekenler içinde önemli olan iki adım var;
İlk yapılması gereken; yatırımları artırmaktır. Maalesef Türkiye’de sabit sermaye yatırımları düşüyor. Söz gelimi açıklanan en son GSYH büyüme verilerine göre, 2024 üçüncü çeyrekte sabit sermaye yatırımları yalnızca inşaat sektöründe yüzde 9,4 büyüdü. Ama inşaat sektöründe büyüme geçicidir. Diğer sektörlerde; Mali olmayan aktif yatırımları yüzde -0,8, Makine ve teçhizat yatırımları yüzde -8,6 ve diğer aktiflerde yatırımlar -5,5 oranında daraldı.
Yatırım yapılmazsa, potansiyel istihdam yaratılamaz.
Bu günkü şartlarda yatırım ortamı yoktur. Yatırım ortamının düzletilmesi için; parlamenter sisteme dönerek başkanlık sistemini kaldırmak, hukukun üstünlüğünde ve yargı bağımsızlığında, iç ve dışta güven tesis edecek şekilde reform yapmak gerekir.
İkincisi, eğitimde iş gücü planlaması yapmaktır. İlerisi için işgücü tahminleri yaparak, eğitim sistemini, eğitim kurumlarını, mezun sayısını bu tahminlere göre düzenlemek gerekir. Ayrıca eğitimi ideolojiden uzak tutmak gerekir.
Dahası var, ama kim yapacak?