Cevdet Akçay Hangi ülkenin Merkez Bankası’nın başkan yardımcısı?

Prof.Dr.Soner Gökten yazdı:

Soner Gökten

Türkçeye takıntılıyım…
Dilimize takıntılıyım…
Biz olmaktır DİL!
Kültürümüz, tarihimiz ve geleceğimizdir.
İşte o yüzden, özellikle kamusal yükümlülüğü olan makamdaki zat-ı muhteremler TÜRK HALKINA seslendiklerini unutulmamalı.

Mesela ‘Level’ dememeli.
‘Seviye’ veya ‘düzey’ demeli.
‘Estimate’ dememeli.
‘Tahmin’ demeli.
‘Endogenous’ dememeli.
‘İçsel’ demeli.
Vesaire, vesaire…

Açıkçası ben Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay’ı dinlerken hem yoruldum, hem utandım…
Sormadan edemiyorum: Kendisi hangi ülkenin Merkez Bankası Başkan Yardımcısı?
Ve kendisi farkında mı?
Kendisini AHLAKSIZ VERGİLENDİRMEDEN yani ENFLASYONDAN FAKİRLEŞEN halk dinliyor!
Hadi bıraktım gereksiz teknik konuşmalarını…
Kendisini emekli Mualla Teyze dinliyor.
Asgari ücretli Emir dinliyor!
Kırmızı et yiyemeyen, barınamayan, üç kuruş fazlaya ümit duyan halk dinliyor!
Merkez Bankacılığı, özellikle Türkiye gibi ülkelerde ZANAATTİR!
Sokaktır, halktır…
Üç kuruşun dayanağı yetim hakkıdır.
Kovaysansın sıfıra eşitlenmesi değildir!

Hepimiz biliyoruz…
Tarih bilmeyenlere inat biliyoruz.
Önce SPK’nın, sonra TCMB’nin daha sonra Yapı ve Kredi Bankasının araştırma departmanını kim kurdu; nasıl onurluydu… Biliyoruz.
Yapı ve Kredi Bankası araştırma departmanının vasiyetleri desem mesela…
Ama önce TÜRKÇE!

Ah Korkut Boratav Hocam.
Bu denli İngilizce bilip, Türkçe’ye verdiği değer!
Tartışılabilir mi?
Devletçiliği Türkçe değil İngilizce yazsaydı ve anlatsaydı DÜNYA ÖĞRENİRDİ!
Neyi tercih etti: TÜRKÇEYİ!

Canım abim, canım hocam Prof. Dr. Uğur Emek!
Öyle şeyler anlatır ki anılarda boğulursunuz.
GÜCE TAPMA alışkanlığına şöyle dem vurur.
İsim vermeyeceğim, bende saklı.
Mesela, TCMB baş ekonomisti oldunuz.
Yanınızda iki değerli şahsiyet.
Konferanstan çıktınız.
Onları bırakıp (öyle değerli isimler ki, biri içeride!) havalimanında VIP’den geçtiniz.
Tek kelimeyle AVAMLIK!
Herkes görür, herkesi bilir ya…
Bizde kalsın susalım.
ŞİMDİLİK!

Cevdet Akçay, nerenin başkan yardımcısı olduğunuzun farkına varınız isterim!
Burası TÜRKİYE!
Atatürk’ün Türkiyesi…
Hatırlatayım, dilimiz TÜRKÇE!

Ve dahası,
Bence kimseye ‘SİZ NE BİLİYORSUNUZ’ deme hakkınız yok.
Bizim de sizin kadar aklımız, bilgimiz var.
Ama önce şu İngilizce terimlerden çıkın…

Sevgi ve vicdanla kalın…
Prof. Dr. Soner GÖKTEN

 

 

Exit mobile version