TÜFE oranı düşünce, MB gösterge faizini de yüzde 45’e düşürdü. Ama bankalar hemen arkasından mevduat faizini daha fazla düşürdüler.
Türkiye de yıllık mevduat yatıran yoktur. Genel olarak herkes 32 günlük kırık vade mevduat hesabına para yatırıyor. Çünkü TÜFE’nin nereye gideceğini kimse bilmiyor.
Bir yıllık mevduat faizi, MB yıl sonu TÜFE tahminine paralel olarak yüzde 30-33 dolayındadır. 32 günlük kırık vadeli mevduat faizi daha yüksektir. Vade uzadıkça mevduat faiz oranı düşüyor.
TÜFE’ de belirsizlik var. Bunun nedeni ekonomik olmaktan çok, siyasi nedenlere dayanıyor. Siyasilerin ve gazetecilerin tutuklanması, 5 teğmenin ihracı ve soruşturmalar, toplumu tedirgin etti. Halk bunların siyasi talimatla yapıldığına inanıyor. Bu durum piyasalarda da tedirginlik yarattı.
Sıcak para piyasada aşırı kırılganlık yarattı. Aynı demokratik ve hukuki sorunlar, sıcak paranın ani çıkışına neden olabilir ve bu durumda kurlar artarsa, TÜFE yeniden yükselebilir.
Büyük bankalarda 32 günlük vadeli brüt mevduat faiz oranı yüzde 44’tür. Mevduata 32 gün vadeli bir milyon TL’ yatıranın nominal faiz getirisi 39 bin 780 liradır. Bundan yüzde 15 stopaj alınıyor. Ele geçen net 33 bin 813 lira kalıyor. Bu durumda 32 günlük ele geçen faize göre yıllık nominal faiz oranı yüzde 38’dir.
Şubatta yıllık TÜFE yüzde 40’a düşse bile, mevduat reel faizi eksi 1,45 tir. Yani TL eksi reel faizle eriyor demektir.
2024 Yılında kur artışı TÜFE’nin altında kaldı. Mevduat faizi de kur artışının üstünde kaldı. Bu nedenle dövizini bozdurup faize yatıranların eline daha fazla döviz geçti. Ama bu avantaj bu sene devam etmez. Çünkü yukarıda saydığım TÜFE’yi belirsiz kılan nedenlere eksi reel faiz de eklenince kur riski arttı.
Eksi reel faiz, hem enflasyon ve hem de kur riskini artırıyor.
Türkiye sürekli nominal faizi konuşuyor. Gerçekte yüksek enflasyon nominal faizlerde yanılgıya neden olur. Bu nedenle enflasyonun etkisini bertaraf etmek ve reel faizi konuşmak gerekir.
Eksi reel faiz, tüketimi artırır. Çünkü tüketimin fırsat maliyeti olan faiz maliyeti düşüktür. Para cep yakar. Paradan kaçış hızlanır. Enflasyon artar. Buna karşılık eksi reel faiz yatırımların maliyetini düşürür ve eğer güven unsuru gibi diğer şartlar uygunsa yatırımları teşvik eder.
Türkiye’de mevduatta eksi reel faiz var. Kredilerde ise tersine reel faiz var. Bunun nedeni bankaların ucuz mevduat toplaması ve pahalı satmasıdır. Kredilerde reel faiz olunca yatırım kararları değişmiyor.
Firmalar reel faizlerin yarattığı maliyet artışlarını, TÜİK’in TÜFE hesabını da kullanarak, bazı yıllar kısmen de olsa geriye, ücretlere yansıtmıştır. İşsizliğin yüksek olması, firmaların maliyeti kısmen geri yansıtmasına destek olmuştur.
Dahası eksi reel faiz altın, döviz ve gayrimenkule de talep yaratır. Ekonomide bozucu etkileri olur. Türkiye de gayrimenkul fiyatlarındaki fahiş artışların bir nedeni de eksi reel faiz ve TL’den kaçış olmuştur.
Dahası, eksi reel faiz bu sene kur artışını körükleyecektir.