Kahvaltı Borsası ile Kurtulmayı Bekleyen Ekonomi!

Analist Türker Açıkgöz yazdı: halka arzlarla vasatın altına evrilen borsa!

Değerleme Uzmanı Akademisyen Türker Açıkgöz Seğmen Gıda'yı inceledi.

Borsanın çivisi çıktı…
BİST100 endeksi kapanış itibariyle 10.082 seviyesinde. 2024 temmuz ayından bu yana düşüş dalgası devam ediyor.
Fakat ortada ciddi bir endeks mühendisliği var. Esasen borsa yatırımcıları çok uzun zamandır zararda.
Peki niye? Resesyon tabi ki birinci neden. Ama Borsa İstanbul uzun zamandır bir “Varoluşsal Kriz” içerisinde…
Daha önce yazmış olduğum bir yazı var: Borsanın mazotu bitiyor demiştim. Yazıyı aşağıda iletiyorum. Onu da okumanızı öneririm.

Borsanın Mazotu Bitiyor!


Borsanın varoluşsal krizini anlamak için temele inmek lazım. Borsalar neydi?
Aslında borsa bir Pazar yeridir, bir finansal pazardır. İnsanlar finansal varlıkları alırlar ve satarlar.
Finansal varlıkları alıp satma nedenimiz ise bize reel varlıklar üzerinde hak sahipliği tanımlamalarıdır. Örneğin, araç sektörünün ilerleyeceğini düşünüyorsunuz. Fakat araba fabrikası açacak paranız yok. Ama yine de araç sektörünün geleceğinin parlak olacağını düşünüp o sektörden ekmek yemek istiyorsunuz. O zaman araba fabrikası da açamıyorsanız, araba fabrikasının hissesini satın alırsınız. Bu sayede o şirketin sahip olduğu varlıkların ve kaynakların, hissedarlık payınız dahilinde ortağı olursunuz.
Dolayısıyla borsalar finansal varlıklardan, onlar da reel varlıkların hak sahipliğinden oluşur.
Peki bizim borsa ne yapıyor?
Şirketlerin ellerindeki reel varlıklar zamanla değişir, adapte olur. Çağın gerekliliklerini takip eder.
Geçmişte bunlar çoğunlukla maddi duran varlık şeklinde (fabrika, makine, arsa vb.) iken günümüzün bilgi ekonomisi çağında daha çok maddi olmayan varlıklar şeklinde evrilmeye başladı.
Borsalarda yatırımın mantığını anladıysak şuna bakmak lazım: Bizim borsa ne alemde?
İşte bizim borsanın varoluşsal krizi burada. Şirketlere bakıyorsun, hepsi geçen yüzyıldan kalma.
21. yüzyılı yakalayamadı şirketler. O zaman insanlar bu şirketlerin hisselerine niye yatırım yapsın. Hangi reel varlıklarına sahip olmak istesin?
Demek istediğim kim, niye bizim şirketlere yatırım yapsın?
21. yüzyıllaşamayan bir borsayla karşı karşıyayız…
Dünya büyük teknolojik atılımlar yaparken, ihracat değeri yüksek – miktarı düşük ürünlere odaklanırken, çip, enerji çözümleri, ve en önemlisi YAPAY ZEKA gibi konuları beka sorunu bilmişken bizim borsa şirketleri hala 20. Yüzyıl kafasıyla işliyor.
Borsa uzun zamandır vasat (ortalama) haldeydi. Yavaş yavaş çürüyordu…
Fakat sağolsun halka arzlar bu işi hızlandırdı.
Halka arzlar borsayı vasatın altına çekti…
Ne kadar borca batık, hiçbir gelecek vaat etmeyen şirket varsa halka sattılar.
Bide sipariş usulü hisse değerlerini olması gerekenin kat ve kat üstüne hesaplattırdılar – patron 20% hisse payı satarak tüm şirketi satsa alacağı parayı aldı – şirketi bize kitledi, masadan kalktı.
Kendi patronları bile arkasında durmadı şirketlerinin.
Mevcut durumda 128 halka arz başvurusu yapmış ve bekleyen şirket var.
Bunların kaç tanesi Türkiye’yi 21. Yüzyıla taşıyacak nitelikte ve kalitede?
Yakın zamanda Çin Deepseek’i duyurdu. Yeni yapay zeka modeli.
ABD piyasaları çakıldı – 1 trilyon dolara yakın para kaybetti piyasa.
Çünkü Çin, ABD’li yapay zeka şirketlerinin yaptığı işi denizde kum tanesi denecek kadar küçük bir finansmanla ve kaynakla yapabildiğini gösterdi.
Şimdi ABD kara kara düşünüyor. Ulan bu adamlara ne yapsak da gelişimini engellesek diye.
Türkiye bu oyunda nerede?
Türkiye’nin asıl “Beka Sorunu” budur.
Borsa vasattı – bu halka arzlarla birlikte vasatın altına çekildi. Memlekete hayrı olan ve bizi geleceğe taşıyacak şirketleri desteklememiz lazım.
Borca batık, geleceği olmayan, patronun 10 kat fiyattan hisseyi millete çakıp çıktığı halka arzlara değil.
Yapay zeka nerede? Çip nerede? Blokzincir teknolojileri blokzincire entegrasyon nerede?
Bakıyorsun halka arzlara.
Yok reçelciymiş yok peynirciymiş yok domates biberciymiş, simitçiymiş. Bırakın kardeşim bu işleri.
Bunlar yapılır zaten. Memleketin kaynaklarını borsada kahvaltı sofrası kurmaya harcadık…
Bunları bizim köydeki teyzeler de yapıyor bunları. Olay bu değil bunu anlamamız lazım.

Sevgiyle kalın.

Exit mobile version