Sinpaş Grubunun bağlısı Seranit Seramik halka arz oluyor.
Hızlıca izahnamesine baktım.
Kamusal sorumluluğumuz gereği, yatırımcılara olanı olduğu gibi söylemek görevimiz.
Çünkü kara pazarlamaya karşı liyakatli durmak önemli.
Ancak öncelikle burada bir not düşmek isterim!
SPK’yı canı gönülden tebrik ediyorum.
Neden?
Uzun zaman sonra, ilk kez, bu denli pazarlamadan uzak ve olanın olduğu gibi yazıldığı bir izahname gördüm.
Belli ki SPK şöyle bir duruş göstermiş: Madem halka arz olmak istiyorsun, işte pazar! Talep görmezsen bu senin sorunun. Lakin ben, İzahnamede olanı olduğu gibi yazmanı sağlar, yatırımcılara karşı görevimi yaparım!
Gerçekten de, İzahnamede otoritenin gözetim ve denetiminin olduğu belli.
Zira çarpıtılmış cümlelere izin verilmemiş.
Bu açıdan da izahname cerrahlığı yapmama gerek kalmadı.
Okuyanlar, durumu hemen anlayacaktır.
Lakin okuyamayanlar için ben kısaca Seranit Seramik’in durumunu aşağıda özetleyeyim.
Seramik Sektörü Açısından Durumun Özeti
Küresel düzeyde seramik talebinin lider karşılayıcıları Çin, Hindistan ve İspanya.
Bu ülkelerle rekabet zorlaştı.
Türkiye’de seramik sektörü enerji maliyetlerindeki artış, ekonomik dalgalanmalar ve çevresel sürdürülebilirlik baskıları gibi zorluklarla karşı karşıya kalmıştır.
Hammadde ve lojistik maliyetlerindeki artış, yüksek enerji tüketimi gereksinimi ile çevre dostu ve yeşil üretim standartlarına uyum zorunluluğu ulusal seramik sektörünün rekabet gücünü zayıflattı.
Avrupa’da talep daralması ve yerel pazarda tüketicilerin fiyat hassasiyeti, kar marjlarını düşürdü.
Bu bahisle, Şirket’in hissesini aldığınızda, gelecek hikayesi itibariyle aslına aldığınız kıymetin beklenti karşılığı; Küresel pazar arz gücüne sahip olmayan bir ülkenin, GÜÇ KAYBETMİŞ VE ZAYIFLAYAN SERAMİK SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ! Vaat edilen bir AR&GE ve büyüme planı yok.
Şirketin Varlık Yapısı Açısından Durumunun Özeti
Şirket’in varlıkları ağırlıklı olarak stoklarından (hammadde, yarı mamul ve mamul) ve maddi duran varlıklarından (makineler) oluşmakta.
Finansal görünüm itibariyle şirketin toplam varlıklarının 2021’den 2022’ye yüzde 5, 2022’den 2023’e yüzde 9 ve 2023’ten 2024 Eylül ayına kadar yüzde 5 artış kaydettiği görülüyor.
Bu artışın sebebi, Şirket’in maddi duran varlıklarındaki makinelerin yeniden değerlenmesi. Diğer bir deyişle, nominal olarak finansal bir artış görünse de; herhangi bir kapasite artışı söz konusu değil.
Bu bahisle, Şirket’in hissesini aldığınızda, varlıklar itibariyle aslında aldığınız kıymetin varlık karşılığı DEĞERİ ARTIRILMIŞ MAKİNELER! Herhangi bir entelektüel sermaye payı yok.
Satışları Aksayan Şirket’in Nakit Akışı ve Borç Yükü Açısından Durumunun Özeti
2021 yılında Şirket’in stoklarının dönen varlıkları içerisindeki payı yüzde 56 iken bu oranın 2024 Eylül itibariyle yüzde 74 seviyesine geldiği görülüyor.
Ticari alacakların ve peşin ödenmiş giderlerin dönen varlıklar içerisindeki payları 2024 Eylül itibariyle yaklaşık sırasıyla yüzde 17 ve yüzde 5.
Nakit ve nakit benzerlerinin yani kasadaki paranın dönen varlıkları içerisindeki payı ise 2024 Eylül itibariyle SADECE YÜZDE 0,66! Altını çizeyim YÜZDE BİR bile değil…
Bu vaziyet, Şirket’in NAKİT AKIŞ PROBLEMİ içerisinde olduğuna işaret ediyor.
Teyit amaçlı nakit akış tablosuna bakıldığında; nakit problemi tüm çıplaklığıyla karşımıza çıkıyor.
Şirket 2023 yılında faaliyetlerinden yaklaşık 1,34 milyar TL nakit girişi elde ederken; finansman faaliyetlerinden 1,03 milyar TL nakit borç ödemesi yapmış ve aynı yıl nakit ve nakit benzerlerini yani kasadaki nakdini sadece yaklaşık 9,39 milyon TL artırabilmiş.
2024 Eylül ayı itibarıyla ise Şirket yatırım faaliyetlerinden yaklaşık 1 milyar TL nakit girişi elde ederken, finansman faaliyetlerinden yaklaşık 948 milyon TL nakit borç ödemesi yapmış ve nakit ve nakit benzerleri yani kasasındaki nakit, 2024 9 aylık dönemde yaklaşık 36 milyon TL azalmış.
Bu haliyle, tahakkuk esaslı kar tutarına bakmak son derece yersiz.
Ve bu bahisle, Şirket’in hissesini aldığınızda, nakit akışı itibariyle aslında aldığınız kıymetin karşılığı NAKİT OLARAK ÖDENECEK BORÇ! Kısaca borcun nakit yükümlülüğüne ortak oluyorsunuz.
Özetlemiş olduğum yukarıdaki üç özet gösterge, Şirket’in fon kullanım yerleri raporunda kendisini gösteriyor.
Adeta İTİRAF NİTELİĞİNDE BİR FON KULLANIM YERİ RAPORU SÖZ KONUSU!
1,8 milyar TL’lik devasa halka arz büyüklüğü içerisinde sermaye artırımından, yani şirkete girecek, yaklaşık 1,5 milyar TL’Lik gelir bakın nerelerde kullanılacak;
Yüzde 55’i finansal borçların ödenmesi: Başka türlü ödenecek nakit akışı üretimi yok zaten. Yani halka arz olmasa, teknik iflasa yelken açmış bir durumdan bahsediyoruz.
Yüzde 30’u işletme sermayesi: Borç illa ki finansal kuruluşlara olmaz. Satış yapılamadığı için ve zaruri olarak tam kapasite çalışma gereksinimi itibariyle hammadde alımının devamı stok şişmesine neden olur. Bu durum görünürde pozitif net işletme sermayesi ortaya çıkarabilir. Lakin ticari alacaklar ve kısa vadeli yükümlülükler ele alındığında, şirketin stoklara başvurmadan kısa vadeli yükümlülüklerini yerine getirme kabiliyeti ortadan kalkar. Seranit Seramik açısından da durum böyledir. İşte, belirginleşen bu kısa vadeli finansal risktin telafisi kasaya girecek nakit para ile işletme sermayesi döngüsünün duraksamasının önlenmesidir. Bu bağlamda, fon kullanım raporuna, işletme sermayesi başlığıyla yazılmış olan şey, aslında bir borç ödemesidir.
Bu haliyle, elde edilecek halka arz gelirinin yüzde 85’inin borç ödemesinde kullanılacağı aşikârdır.
Son bir kelam: Açıkçası benim böyle bir şirketim olsa; ortak satışı yapmazdım. Çünkü ortak satışı, cebe girecek kemiksiz vergisiz para anlamına geliyor. Düşünün lütfen, ortak satışı olmasaydı, Sn. Avni Çelik bu Şirket’ten 250 milyon TL nakit parayı elde edebilir miydi veya ne kadar sürede elde ederdi?
Bir de halka arz sonrası var tabi.
Nasıl ki diyordum; ‘inşaat firmaları konut satmadı, hisse sattı’ diye.
Burada da ‘seramik satılmayıp, hisse satılacak’ belli ki!
Gerisi siz yatırımcıların takdirine kalmış.
Sevgi ve vicdanla kalın…
Prof. Dr. Soner GÖKTEN