Krizde Dibe Az Kaldı

Prof.Dr. Esfender Korkmaz yazdı

Esfender Korkmaz

Nereden nereye? Ak partinin kullandığı bir slogandır. Bu sloganla Ak parti, iktidarda olduğu yıllarda halkın refah seviyesinin, özgürlüklerin arttığını vurgulamak istiyor. Birde atasözümüz var; ‘’Büyük lokma ye büyük konuşma‘’ Eğer 2017 başkanlık sisteminden sonra ekonomik ve sosyal göstergelere bakarsak, Ak partinin ne kadar büyük konuştuğu kolayca anlaşılıyor.

Tüm küresel anketlerden, AB raporlarından, içerde uygulamalardan çok net gördük ki; Türkiye Demokrasi ve hukukun üstünlüğünde çok kan kaybetti ve bu nedenle ortaya ağır bir güven sorunu çıktı.

İş burada kalmıyor. Ekonomik ve sosyal sorunlar dibe doğru hızla düşüyor.

Büyüme oranı;

2024 son çeyreğinde büyüme oranı eksi değerde çıkacaktır. 2017 de yüzde 7,5 olan büyüme oranı, 2023 ve 2024‘te kısmen dezenflasyonist politikalar neticesinde ve güven sorunu nedeni ile daha fazla sermaye çıkışları ve yatırımlarda daralma nedeniyle yüzde 3 seviyesine geriledi.

Enflasyon

2017 de TÜFE oranı yüzde 11,9 iken 2024 yılında yüzde 44,38 oldu. Oysaki 2024’te İTO geçinme endeksi de yüzde 55,27 oldu.

Bilerek veya yanlış yöntemle, nedeni ne olursa olsun, TÜFE’nin düşük gösterilmesi, maaş ve ücretlerde reel satın alma gücünün düşük kalmasına neden oldu. Güven sorunu nedeniyle yatırım yapılmıyor, sermaye dışarı çıkıyor.

2024 yılında 10 aylık dönemde Net hata ve noksan kaleminden 14,7 milyar dolar döviz çıktı.

Cari açık düştü görünüyor ve fakat aslında altın ithalatı yasağı nedeniyle kaçak altın girişlerine ve 2024 ilk 10 ayda MB ödemeler bilançosundaki 14,7 milyar dolar kayıt dışı döviz çıkışına bakarsak, gerçek açığın daha fazla olduğunu görebiliriz.

Gelir dağılımı ve yoksulluk

2017 yılında nüfusun en yoksul yüzde 10’unun toplam gelirden aldığı pay yüzde 2,4 iken 2024 yılında yüzde 2,3‘e geriledi.
2017 de nüfusun en zengin yüzde 10’unun toplam gelirden aldığı pay, yüzde 31,4 iken 2024’te yüzde 32,9’a yükseldi.
2017’de 0,408 olan gini katsayısı, 2024’te 0,413’e yükseldi. Gini katsayısının artması gelir dağılımının bozulduğunu gösterir.
Yani başkanlık sisteminden sonra zengin daha zengin, yoksul daha yoksul oldu.

2017 -2024 arasında fiilen işsiz olanların sayısı 1 milyon 801 bin arttı.

TÜİK verilerine göre iş bulma umudunu kaybettiği için iş aramayanların sayısı, 2017 yılında 600 bin iken 2024 yılında 2 milyon 171 bine yükselmiş. Demek ki yıllarca iş arayanlar iş bulamıyor. Dahası bu kadar artış olağan görünmüyor.

İş aramayıp iş bulsa işe başlayacak olanlar, iş aramıyorsa neden işe başlasınlar? TÜİK’in işsizlikte kullandığı bu standart, Türkiye sosyal ve ekonomik şartlarına uymuyor. Bunlarda 2017’den 2024 yılı arasında 415 bin kişi artmış.

TÜİK’in ilan ettiği işsiz sayısı ise bu yıllar içinde 185 bin kişi azalmış.

Sonuçta fiilen işsiz olan ve iş bulsa hemen başlayacak olanlarla ilan edilen işsizleri birlikte değerlendirirsek 2017’den, 2024‘e

Fiilen İşsiz olanların sayısı 1 milyon 801 bin kişi arttı.
Fiili işsizlik oranı yüzde 15,61’den yüzde 18’e yükseldi.

Son iki yılda Türkiye’ye giren doğrudan yabancı yatırım sermayesi girişi azaldı ve son aylarda terse döndü. Ama bu iki yılda sıcak para girişi oldu. MB resmi rezervleri standartların altında ve fakat geçmişe göre düzeldi. Ama en risklisi de sıcak para üstüne kurulan ekonomik dengedir. 2003-2012 arasında giren sıcak para, üretimin dışa, ithalata bağımlı olmasına neden olmuştu. Şimdi de en ufak bir siyasi, sosyal ve ekonomik sorun olursa, sıcak paranın ani çıkışı dibe vurmamıza neden olur.

Exit mobile version