Kimse de çıkıp “Neden çalışan, öğlen yemeği için verilen yemek kartıyla gidip evine market alışverişi yapacak kadar çaresiz bir duruma düştü?” diye sormuyor.
Suriyelilerin cebine bizim vergilerimizle bedava market alışveriş kartı konuluyor. Kendi milletimizin ihtiyaçlarını yasal hakkı olan kartıyla marketten alması yasaklanıyor.
Dert ne mi? Çalışana yapılan ödemelerin SGK primine yansıtılmaması… Hatta fazla ödemelerin yemek kartı yoluyla verilip vergiden indirilmesi…
Peki, bu işin asıl mağduru kim? Tabii ki çalışanlar. Gören de sanacak ki yemek kartına yüklenen paraları meyhanede, pavyonda eziyorlar!
Hadi, 158 liraya yenilebilecek düzgün bir yemek bulsalar ya bize… Herkesi Meclis Lokantası’nda karın doyuruyor sanıyorlar herhalde! Dışarıda yemek yemenin bu ülkede artık “lüks” olduğunu hala fark etmediler belki de…
Yemek parası değil mi bu? Çalışan illa fast food restoranlarına veya lokantalara para kazandırmak mı zorunda? Vatandaşın tasarruf ettiği üç kuruşu restoran sahibine aktarmak için nedir bu çaba?
Yazının Tamamı İçin Tıklayın!