Cem Yılmaz, 43 bin TL’ye satın aldığı masa lambasının kırık gelmesi üzerine Beymen ile yaşadığı iade sürecindeki sorunları sosyal medyada dile getirdi. Ünlü komedyen, “Lamba 43 bin TL, ya sabır! Mail attım, arayan yok. ‘Cem Efendi lambayı kırmışsın, bırak iade ayaklarını’ tavrıyla karşılaşıyorum” sözleriyle markayı eleştirirken, durumu mizahi bir dille anlatmayı da ihmal etmedi. Ancak bu paylaşım kısa sürede viral oldu ve sosyal medyada geniş bir tartışma başlattı. Bir yanda Yılmaz’a destek verenler, diğer yanda olayın fiyat boyutuna odaklananlar dikkat çekti.
Olayın büyümesi üzerine Cem Yılmaz, paylaşımını silerek şu ifadelerle bir açıklama yaptı: “Evet, lamba işi biraz evet uzadı… Bir sürü insan da üzüldü. İş bir emekçinin canını yakma noktasına gelmeden bu konuyu olgunlukla kapatıyorum. Çünkü bu işlerde final ‘Sana yakışmadı ağabey’e gelir adım gibi eminim. Kırık lamba tek derdimiz olsun. Samimiyetle beni arayan yetkililerin yüzü suyu hürmetine postu kaldırdım. İki konu önemli; memlekette hem ‘Sen benim kim olduğumu biliyor musun?’ tavrından şikâyet ederiz ama final ‘Aaa, vallahi bilmiyorduk. Eee, siz bildiğimiz Cem Yılmaz mıydınız?’a gelir iş… Allah’a şükür ben o kadar delirmedim 30 yıldır. Tekrar üzülen herkesten bu sefer ben özür dilerim.”
Kriz iletişimi uzmanı BReady’nin kurucusu Murat Göllü, olayla ilgili yaptığı değerlendirmede, “Cem Yılmaz’a bunu yapan Beymen, bize neler yapmaz ki?” şeklindeki sosyal medya yorumuna dikkat çekti. Göllü, “Asıl tehlike, bu tür bir güvensizlik hissiyatının yayılmasıdır. Beymen, Cem Yılmaz’ın gönlünü alır, ancak asıl mesele tüm müşterilerde şu duyguyu yaratabilmektir: ‘Bırak Cem Yılmaz’ı, bana bile yapmazlar.’” diyerek markaların güven inşa etmenin önemine vurgu yaptı.
Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Çisil Sohodol . ise olayın, premium markaların süreç yönetimindeki eksikliklerini gözler önüne serdiğini belirtti. “Lüks yalnızca ürün kalitesiyle değil, sürecin ve deneyimin bütünlüğüyle tanımlanır. Her müşteri eşit değeri görmeyi hak eder,” diyen Sohodol, bu tür krizlerin markaların müşteri ilişkilerindeki zayıf noktalarını ortaya çıkardığını ifade etti.