TCMB para politikası kurulu faiz kararını açıklayacak.
Bu karar öncesinde hangi sinyallere dikkat etmeliyiz, kısaca ele alayım.
Aralık ayı enflasyon yüzde 2 civarı gelse bile ötelenen zamlar ve özellikle gıda fiyat artışlarını takiben Ocak ve Şubat aylarında beklenin üzerinde yüksek enflasyon görmemiz olası.
NAS deneyindeki çılgın konut satışlarının benzeri Kasım ayında görüldü. Yıllık satışlar tüm zamanların zirvesine çıktı. 16 milyonluk kaymak kesimin faizden elde ettiği nemayı konuta yatırmış olması büyük olasılık. Bu durum ise, enflasyon beklentisinde bir gerileme olmadığına ilişkin önemli bir sinyal. Nitekim enflasyonun artacağını bekleyenlerin oranı kısmi bir düşüşten sonra tekrar yüzde 70’in üzerine çıkmış vaziyette.
FED faiz indirdi lakin riskleri net olarak masaya koyarken; uzun vadeli faiz beklentisini yüzde 2.9’dan yüzde 3’e yükseltti. Mevcut FED yönetimi temkinli olunacağı, daha az faiz indirimi yapılacağını adeta netleştirdi. Bu durum ise Türkiye’nin ekonomik stratejisinin temelini oluşturan güçlü TL’nin temini açısından Dolar üzerindeki kontrolün hızlıca ortadan kalkamayacağına işaret ediyor. Buna karşın TCMB, Kur Korumalı Mevduattan çıkışı hızlandırıcı tedbirler aldı. O halde TL faizi, para politikasında net bir sıkı duruşu yansıtmalı.
Tahvile halen istenen düzeyde yabancı girişi gerçekleşmedi.
Yabancının tahvile gelmesi için bütçede faiz dışı fazla yaratacak bir maliye politikası sayesinde olası kredi derecelendirme not artışları ve takiben aylık düşüş trendine girmiş enflasyona dayalı olarak döngüsel yani süreklilik gösterir bir politika faiz indirimi süreci ufukta görülmeli. Ancak bu sayede tahvile giren yabancı para kazanabilir. Ve yabancı da bunları bekliyor.
Maliye politikasına baktığımızda, işte bu yüzden gelirler her yol denenerek artırılmaya çalışılıyor.
Temettü ve şirket kar dağıtımı için uygulanan stopaj oranının yüzde 10’dan yüzde 15’e yükseltilmesi, asgari kurumlar vergisinin yüzde10’dan %15’e yükseltilmesi, e-ticaret kapsamında gerçekleştirilen mal satışı ve hizmet ifalarında yapılan ödemelerde yüzde 1’lik stopaj getirilmesi; bu amaçla yapılan en son hamleler.
Lakin halen vergi adaletinden ve kamu tasarrufundan bahsedebilmek mümkün değil.
Tüm bu sinyaller beraberce değerlendirildiğinde, bana göre faiz indirimi için erken.
Ama gene bana göre, 150 ya da 200 baz puan indirimle karşılaşacağız.
Peki neden?
Lobiler destekli SİYASİ BASKI nedeniyle olması muhtemel.
Diğer taraftan, teknik olarak tek gerekçesi şu olabilir: Günlük fonlama maliyetlerinin, zaman zaman mevduat faizinin üzerine çıktığı görülüyor. Bu ise yerli kurumsalların tahvile talebini daraltıyor. Politika faizindeki olası indirim fonlama maliyetini indirerek tahvile talep yaratabilir. Tahvile talebin devamı ise, Türk tahvillerinin cazibesini kısa vadeli olarak sürdürülebilir kılabilir.
Lakin yapılması muhtemel faiz indirimi göstermelik kalacaktır!
Faiz indirimi kısa vadede yüksek olasılıkla döngüsel hale dönüşmeyecektir.
Ve kanımca bu indirime rağmen TCMB, sıkılaştırmadan ödün vermediğine ilişkin ŞAHİN BİR METİN ortaya koyacaktır.
Hâlbuki bunlara gerek yok.
İndirmek için sabırla beklenilmeli.
Umarım TCMB şaşırtır ve pas geçer.
Cümle aleme bağımsızlığını kanıtlar.
Sevgi ve vicdanla kalın…
Prof. Dr. Soner GÖKTEN