Bu ülkede tam 36 yıldır gazetecilik yapıyorum.
Bu süre içerisinde Kenan Evren, Turgut Özal, Süleyman Demirel ve Ahmet Necdet Sezer gibi Cumhurbaşkanlarını gördüm.
Onların dönemlerinde parlayan iş adamlarını gördüm.
Sadece Turgut Özal’ın çevresindeki iş adamlarının kendilerini ayrıcalıklı göstermeye çalıştığını gördüm.
Süleyman Demirel’in de çevresinde vardı ama onlar parmak sayısı kadar azdı ve ekonomiye yön verecek kadar önemli kişilerdi. Hiçbir zaman siyasi şımarıklık göstermezlerdi.
Turgut Özal döneminde siyasi ayrıcalıklı kişi çok vardı. Eşi Semra Hanımın oluşturduğu Papatyalar, kendilerine yakın iş adamlarının eşlerinden oluşurdu.
Papatya olmak ihale ve ayrıcalıktı. Ancak yine de bu kişilerde öyle şımarıklık pek görünen bir davranış değildi.
AKP dönemine gelince işin rengi değişiyor.
Aslında AKP’nin ilk dönemi de normal bir süreçti ama son 7-8 yılda ayrıcalıklı bir grup oluşmaya başladı.
Bu insanlar, AKP’li olmanın ayrıcalığını bu toplumun gözüne soktular adeta. Cumhurbaşkanı veya bakanları ile çekilmiş resimler, duvardaki fotoğraflar ve dahası araçlarındaki AKP yazılı plaka bile kendilerine ayrıcalık verdi.
Bu ayrıcalık aynı zamanda İstanbul-Ankara otoyolunda net bir şekilde görülüyor.
TC plakalı lüks araçlar çakarlarla saatte 200 km hızla polislerin bile önünden aldırmadan geçiyorlar.
Servis yolu-ters yön takmadan adeta terör estirerek basıp gidiyorlar.
En ufak itiraz eden sürücülere ise tıpkı önceki gün THY uçağında yaşanan olay gibi başlıyorlar bağırmaya:
Sen benim kim olduğumu biliyor musun?
Bilmez olur muyuz?
Siz AKP’nin yarattığı zengin ve şımarık bir kesimsiniz.
Size kimse dokunamaz ve bir şey yapamaz.