Yıl 1988. Türkiye’de büyük bir dolarizasyon var. Memur maaşını alır almaz dolara çeviriyor ve ihtiyacı olduğu kadarını bozdurup harcıyordu.
O dönemde bir söylenti çıktı. Piyasada gerçeğinden ayrıt edilemeyen dolar basıldığı ve hızla yayıldığı söylendi. Kısa süre sonra bu söylentiler gazetelerde de yer alınca halk korktu ve dolar almadı. Nitekim halkın dolara saldırmaması üzerine TL değer kazandı.
2-3 ay sonra halk unuttu ve millet dolarla yaşamaya geri döndü. Ancak o günkü söylentiler ve spekülasyonlar TL’yi erimekten koruyamayan iktidara ilaç gibi gelmişti.
Aradan geçen yıllar sonra son birkaç gündür Türkiye’nin gündeminde sahte dolar var.
İnternet medyasının da etkisiyle öyle yayıldı k!
Piyasaya 600 milyon sahte 50 dolar sürüldüğü ve o kadar mükemmel olduğu hatta makinaların bile tespit edilemediği yazıldı.
Piyasada sahte dolar her zaman vardır!
Bu sadece Türkiye’de değil bütün dünyada var. Ancak öyle makinaların ayrıt edemeyeceği kadar mükemmeli ya yapılmadı ya da yapanı Amerikan hükümeti yok etti.
Çünkü burada konu basit bir kalpazanlık değil, Amerikan rezerv para olma mücadelesi.
Böylesine mükemmel bir sahte dolar Amerikan dolarına karşı inancı bitirir ve dünya alternatif para birimine yönelir.
Bu nedenle 600 milyon dolar mükemmel bir sahte para Türkiye’nin değil Amerika’nın sorunudur. FBI’ın en önemli görevlerinden bir de sahta dolarla mücadeledir. Öyle bir durumda her halde her döviz büfesinin önünde FBI çadır kurardı.
Ayrıca 600 milyon doları kim nasıl tespit etti?
Böyle bir istihbarat mı var?
600 milyon dolar TIR dolusu para. O kadar kolay mı onu taşımak.
Özetle burada akla mantığa yatmayan bir şeyler var.
Hele Merkez Bankası’nın faiz indirme planlarını yaptığı bir dönemde böyle bir olayın patlaması kafaları karıştıran bir konu.