Altın tarihin en eski yatırım araçlarından birisidir. Uzun yıllardır finans dünyasında güvenli liman olarak bilinmiştir. Güvenli limanın tanımını kısaca yaparsak, ekstrem olaylarda koruma sağlaması diyebiliriz.
Ne zaman bir belirsizlik ortamı, bir savaş ortamı oluşsa, bir risk yaşansa insanlar altın almıştır. Dolayısıyla altının zor zamanlarda talebin arttığı bir emtia olarak görülme durumu vardır.
Altının bu kadar ilgi görmesinde önemli 3 özelliği var. Birincisi altın ile küçük bir miktarla servetinizi taşınabilir hale getirebiliyorsunuz. Örneğin bir apartman dairesi şeklinde evi olan kişi savaş ortamında, kriz ortamında, olağanüstü bir hal durumunda evini bir yerden bir yere taşıyamaz. Fakat evini satıp altın alarak bu değeri bir çanta içinde taşıyabilir ve istediği yere götürür.
Altına olan ilginin ikinci nedeni ise kısıtlı miktarda olması. Dünyadaki altın rezervi belli, arzı belli. Sonuçta arzı belli bir varlık olarak yine değeri saklayacağı düşünülüyor. İnsanlık uzayda maden çıkarmaya başlamadığı sürece durumun böyle devam edeceğini söyleyebiliriz.
Fakat bir varlığın arzının kısıtlı olması illa onun değerli olduğu anlamına gelmez ki burada üçüncü konuya geliyoruz: altına insanlar talep gösteriyor. Sanayide kullanımı var, yıllık belli miktarda sanayi üretiminde kullanılıyor. Ama daha da önemlisi altın “güzel metal” olarak tanımlanıyor. Tarih boyunca insanlar altının güzelliğini sevmiş ve altın istemiştir.
Aslında daha çok neden var ama kanımca bu üçü en önemlileri. Bu üç nedenin birleşmesi altını altın yapan şeydir. Verdiğim örneğe diyebilirsiniz ki “ya adam niye hisse almıyor veya başka bir kıymetli maden”. Aslında sebebi basit. İşte altın öyle bir varlık ki nereye gidersen git yanında götürüp satabilirsin. Çünkü talep görüyor. Diğer varlıkların talep göreceği, veya değer taşıyacağının garantisi yok veya çok yüksek miktarda taşınması gerekir (gümüş gibi) ki bu da sorun. Son olarak da enflasyonu belli bir varlık, fiat paralara kıyasla.
İşte bu nedenlerle insanlar yıllarca altının güvenli liman olduğunu düşündü. Doğruluk payı da var mutlaka. Fakat dünya eski dünya değil, hem küresel dinamikler hem de finans piyasaları değişiyor.
2020 yılında yaşanan COVID-19 pandemisinin finans piyasaları üzerindeki yıkıcı etkisi sonrası altının rolü tekrardan akademik araştırmalara sık sık konu olmaya başlandı.
Çok sayıda akademik araştırmada altın finans piyasaları için güvenli liman mı sorusu araştırılmaya başlandı. Burada hepsini yazmak istemiyorum fakat 20’nin üzerinde çalışmada benzer sonuç bulunuyor. Ortak ulaşılan bulgu, altının finans piyasalarındaki yatırımlar için çoğu zaman güvenli liman OLMADIĞI…
Tüm çalışmalara değinmek istemiyorum fakat 1 tanesi ilgimi çekti onu paylaşmak istiyorum.
2022 yılında yayınlanan ve dünyanın önde gelen finans dergilerinden birinde yayınlanan bir makale var (künyesini aşağıya bırakıyorum). Bu araştırma, altının artık hisse senedi piyasaları için güvenli liman olarak değerlendirilemeyeceğini söylüyor. 2008 küresel finansal krizinde yine de bir miktar güvenli liman özelliği gösterdiğini, fakat bunun genellikle “zayıf” nitelikte olduğunu söylüyor.
Şahsen benim de yaptığım akademik araştırmalarda benzer bulgular ortaya çıkıyor ve altının güvenli liman olmadığı sonucuna ulaşılıyor. İleride yayınlandığı zaman bu çalışmaya burada yer vereceğim.
Peki altın niye güvenli liman özelliğini kaybetti? Bence sebebi basit: finansallaşma…
Finans camiasında o kadar uzun zamandır ve sık bir şekilde altının güvenli liman olduğu, ekstrem olaylarda altının bizi koruduğu fikri savundu ki bu bir genel geçer bilgi haline geldi.
Dolayısıyla herkes aynı şeyi yapmaya başlayınca ortada bir avantaj kalmadı. Bunun müsebbibi özellikle altında yüklü pozisyon alan kurumsal yatırımcılardır. Hazırladığım ufak bir analiz var tabloyu aşağıda sunuyorum.
Tabloda 2013’den bu yana BİST100’ün en çok düştüğü günler (en düşük 1%’lik getiri dilimleri) ve bu günlerdeki gram altın, ons altın ve USD/TRY kuru getirileri var. Güvenli limanların ekstrem düşüşlerde koruması ve anlamlı pozitif getiri vermesi lazım.
Ne görüyoruz?
1. Altın, ons cinsinden yani küresel altın fiyatı, Borsa İstanbul’daki yatırımcılar için güvenli liman DEĞİL… Hiçbir zaman da olmadı
2. Gram altın cinsinden bakarsak 2 senaryo var. Altının gerçekten de güvenli liman olduğu zamanlar var. Fakat bu zamanların çoğunda Dolar/TL kuru da artmış.
3. Bunu ayrıştırırsak şunu görüyoruz: sarı satırlar altının gerçekten de tek başına güvenli liman olduğu günler, mavi satırlar ise aslında Dolar/TL kuru sebebiyle altının güvenli limanmış gibi göründüğü günler. Dolayısıyla şunu söyleyebiliriz: ülkemizdeki altın fiyatlarıyla da altın GÜVENLİ LİMAN DEĞİL…
Peki altının güvenli liman olmaması ne demek? Ekstrem olaylarda ve düşüşlerde bizi koruyamadığını gösterir.
Peki bu altın kötü demek mi? ASLA…
Altın en başta saydığımız 3 nedenden dolayı çok güzel bir yatırım aracı. Özellikle dünyadaki gerilimin tırmanması ile ekonomik ve politik belirsizliğin artması altının fiyatını ve önemini önümüzdeki orta- uzun vadede artıracaktır.
Altın, doğru zamanlama ile yatırım yapıldığında çok güzel ve güvenli bir varlık. Fakat güvenli liman olarak düşünüp alınmaması gerekiyor.
Altınla ilgili yazılara devam edeceğim.
Sevgiyle kalın.
Kaynakça:
Cheema, M. A., Faff, R., & Szulczyk, K. R. (2022). The 2008 global financial crisis and COVID-19 pandemic: How safe are the safe haven assets?. International Review of Financial Analysis, 83, 102316.