23 Kasım Cumartesi günü Paramedya Editörü Remzi Özdemir ile birlikte Koru Otelde yapılan İkinci Sağlık Sigorta Acenteleri Çalıştayında konuşmacıydık.
Türkiye’nin ekonomik görünümünü değerlendirdik.
Koru Sağlık ve Turizm Grubu Başkanı Prof. Dr. Hasan Biri davet etti ve düzenledi.
Hasan Hocamı Gazi Üniversitesinden tanırız.
Türkiye’nin en önde gelen hekimlerinden ve iş insanlarından.
Ankara’da müthiş bir başarı elde etmiş ve kalitesini kanıtlamış Koru Hastanelerinin kurucusu ve yöneticisi.
Bununla kalmamış.
Yanına Vakıf eklemiş Hasan Hoca.
Destek veriyor…
Muhtaçlara, yerel oluşumlara, akademiye ve bilime.
Dahası sanata!
Bu çok ama çok önemli.
Ulusal ve uluslararası düzeyde ressamlarla çalıştaylar düzenliyor, insan olmanın vicdanına vurgu yapıyor.
Koru Grubunda gördüğüm resimlerin tamamının düzenlenen etkinliklerinin bir parçası olduğunu anlayınca kendisine hayranlığım arttı.
Yetinmemiş, Bolu’da bir CENNET yaratmış.
1960’larda kurulan Bolu Koru Oteli’ni 2016’da satın aldıktan sonra CİDDİ BİR YATIRIM yaparak, orayı adeta bir film sahnesine dönüştürmüş.
Kongre ve organizasyon salonlarıyla, villalarıyla, akademik çalışmayla yaratılan ve envanteri tutulan ağaçları ve bitkileriyle adeta doğada kendinizi kaybettiğiniz dış alanlarıyla, yemekleriyle, gecenin bir saati yanan odunların başında özgürlüğü ve duyguyu tattığınız etkinlikleriyle, doğanın içinde hissettiren odalarıyla, kaliteyi hissettiğiniz SPA’sıyla…
Hayvanlarla! Evet, öyle…
Koru Otel’de tavşanı, kazı, sincapı, kedisi ve köpeği…
Hayvan dostu bir ortam ve vicdanın sesi kulaklarınızda her daim…
Sağlık denilen şey ne ise onu Koru Otel ile süslemiş Hasan Hoca!
Adeta demiş ki: Fiziki sağlık yanında mental sağlık şart!
Ve dikkatimi çeken en önemli şey şu ki; öylesine arkadaş, öylesine içten ve güler yüzlü ki çalışanlar! Hayret ettim. O çalışanlar her daim gönülden sizlerle…
Abartmıyorum. Teyit edebilirseniz, eğer giderseniz…
Gelelim bu yazıyı yazmamdaki temel meseleye…
Yıllardır sürdürülebilirlik raporlaması ve sürdürülebilir büyüme çalışan bir akademisyenim.
Bu raporlamayı yapan işletmelerin ne denli SÜSLÜ ve PÜSLÜ, kaba tabirle DANDİK raporlar yazdığını anlatıyor; hatta derslerimde öğrencilerime gösteriyorum.
Hele bankalar…
Basın bülteni ve sözüm ona etkileyici laflarla İÇİ BOŞ basın bülteni havasında raporlar yazıp; konu çalışanını, çevreyi korumak olunca gerçekte üç maymunu oynadıklarını net bir şekilde ifade ediyorum.
Hasan Hoca çalıştayda sürdürülebilirlik sunumu yaptı.
Koru Grubunun yaptıklarını anlattı.
Hayranlığım arttı!
Niye?
Diğerleri gibi geveleme yok!
Şov yok!
Bir hekim olarak, alanı olmasa da meseleyi özümlemiş…
Verilerle konuştu.
Olayı sahiplenmiş.
Çalışanları sigarayı bıraksın diye Koru Grubu ek izin, maaş primi vaat etmiş.
Teknisyeni dinlemişler, su geçirmez anti bakteriyel yıkanabilir atık toplama unsurlarıyla plastik çöp poşetine son vermişler.
Tedarik zincirine yönelmişler, yenilebilir olmayan atık üretenleri elemişler.
Biyoçeşitlilik için bitkilerin envanteri çıkarılmış ve hepsi kayıt altına alınarak üremesi temin edilmiş.
Daha neler neler…
Öyle ki, bir hastane düşünün; karbon ayak izi ölçümü yaptırmış!
Kısacası sürdürülebilirlik neyse HAKKINI VERMİŞ ve veriyor Koru Grubu…
Hasan Hocayı dinledikten sonra konuşmamda da söyledim.
İlk kez GERÇEK BİR SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK RAPORLAMASI dinlediğimi ifade ettim.
Darısı borsada işlem gören ama geveleyerek sürdürülebilir olduğunu iddia eden işletmelerimizin başına…
Sevgi ve vicdanla kalın…
Prof. Dr. Soner GÖKTEN