2024 üçüncü çeyrek (Temmuz- Ağustos -Eylül) işsizlik oranı yüzde 8,7 oldu. Geçen sene 2023 yılı aynı çeyrekte işsizlik oranı yüzde 8,8 idi.
Ne yazık ki, yüzde 8,7 oranı gerçek işsizlik oranını yansıtmıyor. Çünkü TÜİK’in işsizlik hesaplama yöntemi ve açıkladığı veriler, Türkiye’nin gerçek işsiz sayısını göstermiyor.
TÜİK işsiz nüfusu şöyle açıklıyor.: ‘’Referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan kişilerden iş aramak için son dört hafta içinde aktif iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 2 hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan kurumsal olmayan çalışma çağındaki tüm kişiler işsiz nüfusa dahildir. ‘’
Bu tarife göre TÜİK, uzun yıllar iş arayıp bulamamış ve bu nedenle;
iş bulma umudunu kaybetmiş olanlarla;
iş aramayan ve fakat iş bulsa hemen başlayacak olanları da işsiz saymıyor.
TÜİK Avrupa standartlarını kullanıyor. Ama bu standartlar Türkiye toplumsal yapısına, iş arama geleneklerine ve iş bulma yöntemlerine uymuyor.
Dahası, iş aramayıp iş bulsa başlayacak olanların işi varsa o zaman neden işe başlasın? Demek ki bunlar fiilen işsizdir.
TÜİK aylık işsizlik verilerinde umudu kaybolmuş işsizlerle, iş aramayan işsizler sayısını açıklamıyor. Bu sayıyı çeyrekler itibariyle açıklıyor.
2021 dördüncü çeyreğinde 3 milyon 700 bin olan işsiz sayısı, dört sene sonra 2024 üçüncü çeyreğinde, 3 milyon 106 bin kişiye geriledi. İşsiz sayısı 594 bin kişi azaldı.
Yine 2021 dördüncü çeyreğinde, iş aramayan ve fakat iş bulsa hemen başlayacak olanlarla, iş bulma umudunu kaybetmiş olanların toplamı 3 milyon 46 bin iken dört sene sonra 2024 üçüncü çeyreğinde 4 milyon 263 bin kişiye yükselmiş. 1 milyon 217 bin artmış.
Dört yılda işsiz olarak ilan edilenler, 594 bin kişi artarken, TÜİK’ in işsiz saymadıkları ve fakat iş bulsalar başlayacak olanlar bu sayının iki katından fazla 1 milyon 157 bin kişi artmış.
Türkiye iş aramayan işsiz mi üretiyor?