1991 Yılında siyasi liderlerin tartıştığı bir televizyon programında, Süleyman Demirel, ‘’Enflasyon sadece pahalılık ve geçim sıkıntısı değil, aynı zamanda milletleri içinden bozan bir olaydır. Hırsızlıktan, fuhuşa kadar bütün yolları açar. Batılılar enflasyonu bir numaralı halk düşmanı olarak görür‘’ şeklinde tarif etmişti.
Enflasyonu bugünkü iktidar getirdi. Ekonomik ve sosyal tahribatı yüksek oldu. Enflasyon düşse de, yarattığı tahribatı düzeltmek için toplum ayrıca sıkıntı yaşayacaktır.
4 Kasım 2024 bu köşede, enflasyonun getirdiği tahribatları yazmıştım. Tekrar etmek gerekirse;
Dezenflasyonist politikalar, getirdiği ekonomide durgunluk yarattı, GSYH‘da büyüme oranı düştü, sanayi sektöründe daralma başladı, iflaslar ve işsizlik riski arttı.
Enflasyonun getirdiği yoksulluk, gelir dağılımında aşırı bozulma,
Güven sorunu nedeni ile , Türkiye Londra piyasasından borçlanamıyor. Arap ve uluslar arası tefecilerden borçlanıyor.
Doğrudan yabancı yatırım sermayesi girişi durdu, çıkış başladı. Sıcak para girişi arttı. Sıcak para aniden çıkarsa, ekonomik kriz derinleşir.
En acısı da 2024 raporunda yer alan uluslararası sefalet endeksine göre; Türkiye’nin dünyada en yüksek sefalet yaşayan ülkeler içinde beşinci sırada olmasıdır.
Hanke’nin Yıllık Sefalet Endeksi (HAMI) her yıl yayınlanıyor. Bu endeks; Enlasyon, işsizliklik, GSYH’da büyüme, borçlanma kriterlerine göre hazırlanıyor.
Türkiye 2022 endeksinde 156 ülke içinde, en sefil 10 ülke olarak yer aldı.
2022 Dünyanın en sefil 10 ülkesi arasında Zimbabve, Venezuela, Suriye, Lübnan, Sudan, Arjantin, Yemen, Ukrayna, Küba, Türkiye yer almıştı.
Aynı endeksin 2024 yılı raporunda ise, Türkiye 157 ülke içinde 5 sırada yer aldı. (Aşağıdaki tablo)
Türkiye’de sefaletin, son on yıldır 3 milyon insanın çıkmak zorunda kaldığı ve Maduro’nun ağır despot yönetimi altındaki Venezuela’dan, Afrika kabile devletlerinden bile daha fazla olması hepimizin vicdanını sızlatmalıdır.
DÜNYA 2024 SEFALET ENDEKSİNDE İLK ON ÜLKE
MHP genel Başkanı sayın Bahçeli ‘’ Eğer terör hayatımızdan sökülüp atılırsa, enflasyona darbe indirilirse, Erdoğan’ın bir daha seçilmesi doğal ve doğru tercihtir.‘’ diyor.
Topluma bu maliyeti, Bahçeli’nin istediği tek kişiye özgü başkanlık sistemi getirdi. Halk Cumhur ittifakına, ekonomik istikrarı bozsun diye oy vermedi.
Şimdi enflasyon düşse bile maliyetine yalnızca halk mı katlanacak?
Sefaleti artıran sistemin ve bu sistemi yaratanların bir sorumluluğu olmayacak mı?
Bırakın sorumluluğu, Cumhur ittifakı halkın sefaletini bile görmüyor. Başta bahçeli olmak üzere;
Kayyum atamaları ile terörü siyaset alanında çözmek alternatifini ortadan kaldırmış oldular.
CHP‘nin hak ve hukukun yanında yer alacağını bildiklerinden, kayyum atamasına karşı olmayı da, teröre destek gibi gösterecekler.
Ama her zaman papaz pilav yemez. Hiçbir toplumu, siyaha beyaz diyecek kadar yanlış algı üstünde, sürekli aldatamazsınız.