Son dönemde bankaların küçüleceği konuşuluyor. Peki bankalar nasıl küçülecek ve nasıl küçülmeli? İşte tüm bu soruların yanıtları:
Bankacılık sektöründe artık bir dönem kapandı. O kapıdan bacadan gelen müşteri devri bitti. Bir SMS ile gelen binlerce kredi de artık yok.Ne kadar kesinti yaparsan yap sesini çıkartmayan müşteri de artık ortalıkta yok. Üstelik 10 yıl öncesi alınan ücreti bile geri isteyen bir müşteri profili var. BDDK ise bankalara artık yavaş yavaş denetimin var olduğunu hatırlatarak bazı uygulamalarına “dur”diyor.
Tüm bunlara birde Türkiye’de artan işsizlik ve ekonomik krizde eklenince bankalar bilanço olarak küçülmeye başladılar.Bankalar 2014 yılında 2013 yılını çok aradı. 2015 yılında ise 2014 yılını arar oldu. Bankacılık sektörünün bu yıl en iyimser tahminle yüzde 15 oranında küçülmesi bekleniyor. Küçülme ile birlikte sektörde her zaman olduğu gibi eleman çıkartma gündeme geldi.
Bazı bankalar şube birleştirme kararı alırken, bazıları ise daha az bir kadro ile kendini korumaya çalışacağını belirtiyor.
NASIL BİR KÜÇÜLME?
Bankalar her kriz döneminde ilk yaptığı eleman sayısını düşürmek ve binlerce kişiyi kapının önüne koymak. Bu krizde de yapılmak istenen bu. Ancak bankalar artık öyle kötü bir imaj yarattı ki, bu defa böyle bir yolu seçmesi sektörün uzun bir süre kaliteli eleman bulmasına darbe vurabilir.
Her tökezlediğinde çalışanını kovmayı düşenen bir sektörde birdaha kim çalışmak ister?
Bankalar bu gerçeği unutmamalı.
Peki bu krize karşı nasıl küçülmeli?
Bankacılık ve finans uzmanları bu küçülme için iki formülü öneriyorlar. Bunlardan biri son 5 yılda pastadan daha çok pay almak için açılan şubelerin birleştirilmesi ve diğeri eleman çıkartımı.
Bu formül ilk bakışta “bankalarında yaptığı bu zaten”görüşünü doğuruyor. Ancak olay hiç de öyle değil. Bankalar faturayı yanlış adrese kesiyor.
GEREKSİZ KADROLAR
Bankalar bugün o kadar çok gereksiz kadro ile doldurulmuş durumda ki, bunlar hiç bir zaman görülmüyor ancak bankada 2 bin liraya çalışan bir personelin işten çıkartılması tasarruf olarak görülüyor. Bankaların küçülme operasyonunu ilk olarak genel müdürlüklerindeki birimlerde ve bölge müdürlüklerinde yapmak zorunda.
Bankalar bugün için şu sistem ile çalışıyor:
CEO’nun altında Genel Müdür bulunuyor. Bu genel müdüre bağlı en az 5 ile 10 arasında genel müdür yardımcısı bulunuyor. Bu genel müdür yardımcılarına bağlı onlarca grup müdürü bulunuyor. Bu grup müdürlerinin altında ise yardımcılarından tutunda yüzlerce kadro bulunuyor. Bu kadroların dışında birde bölge müdürlüğü gerçeği var. Eskiden bir bankanın iki ya da üç bölge müdürlüğü olurken şu an da en küçük bankanın bile 10’un üzerinde bölge müdürlüğü bulunuyor ve bunların hepsinin başında bölge müdürü bulunuyor. Bu bölge müdürlerine bağlı ayrı ayrı birimlerinde statü olarak şube müdürü ile aynı olmasına rağmen çok sayıda satış müdürü bulunuyor. Bu satış müdürlerine bağlı birde yönetmenler bulunuyor. Yani banka şubesine gelinceye kadar onlarca birim ve yüzlerce şişirilmiş kadro bankaların en büyük yükü olarak bilançolarda yer alıyor.
KÜÇÜLME BURADA OLMALI
Banka şubelerinde şu an için fazla bir kadro bulunmuyor. Bankalar küçülmek istiyorsa bunu şube olarak küçülmeden diğer birimlerini küçülterek yapmalı. Öncelikle kraldan çok kral olan genel müdür yardımcılarının sayısı düşürülmeli. Yine bunlara bağlı grup müdürlerinin kadro olarak kaldırılması bile çıkartılacak yüzlerce şube personeline bedel olacaktır.
BÖLGELER KÜÇÜLMELİ
Bankalar için bir başka sorun ise bölge müdürlüklerinin gereksiz hantal yapısı. Bölgede bulunan ve şube müdürleri ile statü kavgasından başka bir işe yaramayan satış müdürleri bankaların hem çalışma düzenini bozuyor hemde çalışanın psikolojisini. Bu ünvan aslında şube müdürü ile aynı statüye sahip ama bu kişiler kendilerini şube müdürünün üstünde görmeleri temel sorunların başında geliyor. Bölge satış müdürleri üretmek yerine sadece satış baskısı oluşturmaktan öte gitmemeleri bu birimin ortadan kaldırılması gerekliliğini ortaya koyuyor.
Özetle bankalar eğer küçülmek istiyorsa gözünü şubelere ve burada çalışan kişilere değil genel müdürlük binasına ve bölge müdürlüklerine bakmak zorunda. Maaşından, arabasına, cep telefonundan maliyetine kadar bir genel müdürlükteki ünvanlı çalışan neredeyse 30 şube çalışanına bedel durumda.
Bu konuda görüş ve eleştirilerinizi bekliyorum
remziozdemir@gmail.com