Vergi Vermeyelim Lobisinin Hedefinde Şimdi de Enflasyon Muhasebesi Var!

Fakir şirketlerin zengin patronları medya, sanayi & ticaret odaları ve mali müşavirler üzerinden LOBİ faaliyetlerine hız veriyorlar.

Soner Gökten

Prof.Dr.Soner Gökten

Sponsorlu Bağlantılar

Sıkılaşma sürecinin resesyon kulvarına girerken,

Fakir şirketlerin zengin patronları medya, sanayi & ticaret odaları ve mali müşavirler üzerinden LOBİ faaliyetlerine hız veriyorlar.

Tabi ki gördüğünü söyleyen, rasyonel olan ve adaleti şiar edinmiş medya, odalar ve mali müşavirleri tenzih ediyorum.

LOBİCİLİĞE yön veren ADALETSİZ talepler, istisnalar hariç bu tür şirketlerin yıllardır alışkanlıkları olmuş durumda.

Neler bu adaletsiz talepler?

Vergi vermemek.

Devlet teşviki kovalamak.

Ucuz finansmana ulaşmak.

Kısacası, devlet bütçesinin faturasını halka yıkmak!

Nasıl olmuş bu?

KGF ile başladı.

%7’den aldıklarını faaliyetlerinde kullanmak yerine %17 ile yatırdılar.

NAS ile yani negatif reel faizle doruğa ulaştı.

Bedava ulaştıkları finansmanı dolara, borsaya, KKM’ye veya gayrimenkule yatırdılar.

Ekonominin en ahlaksız sonucu olan servet transferinden nemalandılar,

Kendileri zenginleşirken halk fakirleşti.

Hiç mi düşünmediler dersiniz, enflasyonun geleceğini?

Tabi ki biliyorlardı.

O günlerde sustular.

Çünkü sistem onları sosyal değer yaratmaktan uzaklaştırarak parasal bir makyavelizm içerisine soktu.

Şimdi ise yeni bir söylemle karşımızdalar.

Nedir bu?

“Enflasyon muhasebesinin neticesinde oluşan net parasal pozisyon kazancından VERGİ ALINMASIN.”

Niyeymiş?

Borç nedeniyle çıkan kazancın vergilendirilmesi adaletli olmazmış.

Hadi oradan!

Tam tersine…

Esas bu kazanç üzerinden vergi alınmalıdır.

Adalet bu şekilde temin edilir.

Neden mi?

Teknik olarak kısaca anlatayım.

Örneğin,

Şimdi vergi olmasın diye naralar atan bir şirket,

Nas döneminde, 2021’de enflasyon patlamadan önce %20’nin altına kredi kullandı.

Bu kredinin kaynağı ise, Devletine güvenen tasarruf sahibinin bugün itibariyle eriyen parasıydı.

Şirket gitti bu parayı gayrimenkule, borsaya veya dolara yatırdı.

Bugüne gelindiğinde bedava parayla servetine servet kattı.

Üstüne üstlük bunlara vergi vermedi!

Enflasyon muhasebesi ertelendi ve bu yıl uygulamaya konuldu.

Zamanında %20’nin altında aldığı kredi oranı bugün %65-70.

Yani o gün aldığını bugün alamaz.

Enflasyon muhasebesi diyor ki;

Sen muhasebe düzeltmesi neticesinde, satın alma gücü itibariyle müthiş bir finansal avantaj elde ettin.

2021 Ocak ayında kullandığın 100 TL kredi yani finansal borç;

TÜİK enflasyonuna göre 2024 Mart ayında 466 TL’ye tekabül ediyor (2021 Ocak TÜFE endeks değeri 513 iken 2024 Mart TÜFE Endeks değeri 2394 ve düzeltme katsayısı 2394/513 işleminden 4,66’dır).

Yani NAS politikasında servet transferinden 100 TL karşılığı 366 TL parasal pozisyon karı elde etmişsin.

Yani, 2021’de kullandığın kredinin bugünkü satın alma gücü karşılığı 466 TL.

Yani, 2021 yılında bedavadan 366 TL’lik finansman sağlamışsın.

Yani, ENFLASYON CANAVARI tasarruf sahibini 366 TL fakirleştirirken, seni 366 TL zenginleştirmiş.

İşte, vergi vermeyelim LOBİSİNİN enflasyon muhasebesi neticesinde vergiye esas BORÇ dediği şey aslında iktisadi olarak ahlaksız bir FİNANSAL KAZANÇTIR.

Bu kazanç tabi ki vergilendirilecek.

Adalet bunu gerektirir.

Ayrıca unutulmamalıdır ki,

Ödenecek vergi, enflasyon muhasebesi uygulandıkça alınacaktır.

Enflasyon düştükçe alınan vergi de düşecektir.

LOBİNİN yakarmaları anlamsızdır.

Sevgi ve vicdanla kalın…

Prof. Dr. Soner GÖKTEN

 

Sponsorlu Bağlantılar

Exit mobile version