Faiz lobisi ne istiyor?

Remzi Özdemir faiz lobisinin iktidardan ne istediğini yazdı.

Remzi Özdemir

Remzi Özdemir

Türkiye’nin başına ne geldiyse şu faiz lobisinden geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, faiz lobisinin belini kırmak amacıyla dünyada eşi benzeri görülmemiş bir ekonomi politikası başlattı. Erdoğan’ın tezine göre yüksek faiz enflasyon yaratıyordu. Yani faizler ne kadar yüksek olursa, enflasyon da o kadar yükseliyor ve ülke enflasyon belasından kurtulamıyordu. Pandemiden çıkan ve bol para sarhoşu olan tüm ülkeler, enflasyonla mücadele için faiz artışına gitmelerine rağmen Türkiye, Erdoğan’ın deneyi ile tam tersini yaptı.

Türkiye bu deneye başladığında enflasyon ve faiz %19’du. Merkez Bankası, %19 olan faizi %8,5’e kadar çekti. Bankalara insanlar adeta hücum etti. Düşük faizle kredi çekip ev, araba, hisse senedi ve altın aldılar. Konut fiyatları uçtu. Öyle ki İstanbul’da bir varoş semtteki dairenin fiyatı Avrupa ile yarışır hâle geldi. Araba piyasası da öyle oldu. Kimse araba bulamıyor, ikinci el otomobil fiyatları sıfır otomobili geçmişti. Bayiden araba almak için çalışanlara 200 bin lira hava parası veren bile vardı. Anlayacağınız, ucuz ve bol para, arabanın karaborsaya düşmesine neden oldu.

Borsa patladı! Kredi kartından düşük faizle para çeken vatandaş, içi boş ve beş para etmez halka arzlardan hisse alabilmek için yarıştı. Kimsenin adını bile bilmediği şirketlerin halka arzına 10 kat fazla talep geldi; 5 liradan halka açılan hissenin fiyatı 100 lira oldu. Kuyumcularda altın kalmadı! Vallahi billahi, altın bile karaborsaya düştü. Tam bir çılgınlık dönemiydi. Enflasyonu düşüreyim derken tüketim patladı, kredi hacmi rekor kırdı. Tabii ki, enflasyon doğal olarak patladı.

Baktılar olmuyor, dolarizasyonun önüne geçmek için bir başka yılana sarıldılar: Emekliye 500 lirayı çok gören iktidar, yaklaşık 1 trilyon lirayı bu dolarcılara ödedi. Baktılar olmadı, sonunda ‘Mehdi’yi pardon Mehmet Şimşek’i kurtarıcı olarak çağırdılar. Şimşek “rasyonel” dedi ve %8,5 olan faizi %50’ye çekti. Böyle olunca kimse ucuz kredi alamıyor. Araba satılmıyor, konut satışı da fiyatı da düşüyor. Garibanların üç kuruş tasarrufunu düşük faizle kredi olarak alıp %400 kâr eden şirketler şimdi bağırıyor; Faizleri düşürün!

Neden? Çünkü %400 kazanamıyorlar. Neden? Çünkü 2 milyonluk evi 15 milyona satamıyorlar! Bazı kişiler çıkmış bağırıyor, faizi düşürün diye. Onların lobisini yapan bazı akademisyen ve analistler, ağustos veya eylül ayında düşmesi gerektiğini söylüyorlar. Sonunda Merkez Bankası Başkan Yardımcısı isyan edercesine bu faiz lobisinin önünü kesti. “Faizleri düşürmek gündemimizde yok” dedi. Şimdilik herkes sustu!

Beni en çok düşündüren, sessizliğini koruyan Erdoğan’ın ne kadar sabredeceği. Zira düşük faizden beslenen o lobi, sürekli olarak AKP’ye ve saraya “faizi indir” çağrısı yapıyor. Hep yüksek faiz lobisi olacak değil ya! Bunlar da düşük faiz lobisi. Alışmışlar, başkalarının parası ve sırtından kazanç elde etmeye.

Exit mobile version